Başörtüsü kadın için fıtrat anlamına geliyor. Fıtratı
bozulan bazı kadınlar ise bunu külliyen reddediyorlar. Retleri nefis hesabına
ve payına hareket etmelerinden kaynaklanıyor. Kadına kıymetini veren onun
ihtişamı ve telkin ettiği saygıdır. Hürmeti kırmak değil, telkin etmek gerekir.
Neden ahir zamanda kadının değerinin azalacağına vurgu yapılıyor Hatta bir
erkek kayyının 50 kadına bakacağı söylenmektedir Bazı erkek sanatçılar
hayatlarından geçen kadınları sayarken insan böyle bir duyguya kapılıyor. Kadın
bir cahiliyet döneminde bir de şimdi bu kadar değersiz kaldı. Hâlbuki kimileri
İslam geldikten sonra kadının değersizleştiğini söylüyor. Aksine, kadın
kapitalizmle ve komunizmle birlikte meta haline getirilmiştir. Bu hususta uzun
uzadıya nutuk çekmeye lüzum yok. Milli Gazete’de 18 Mayıs 2012 tarihinde
‘Hıristiyan kadınların rol modelleri’ başlıklı bir makale kaleme almıştık. Burada diğer dinlerin, İslam’daki kılık
kıyafet meselesine olan gıptasını anlatıyoruz. O yazıdan bazı satırları tekrar
paylaşalım: “Peder Gabriel Bishoy’un son çıkışı o kadar şaşırtıcı ki, insan ne
diyeceğini bilemiyor. Giyim kuşam adabına riayet eden Müslüman kadınların Kıpti
kadınlara rol modeli olduğunu ve Kıpti ve Hıristiyan kadınlardan Müslüman
kadınları örnek almalarını ve giyimde kuşamda onları taklit etmelerini salık
veriyor…” Kilise aşamadığı taassubu nedeniyle bu çağrıyı küllendirse de bu
hakikat kıyamete kadar bakidir. Eskimeyecek ve küllenmeyecek bir hakikattir…
Son günlerde Hindistan’da bir iffet intifadası ve başkaldırısı yaşanıyor. Hind
kadınları yaygın hale gelen ırza geçme hadiseleri karşısında öfkelerini sokağa
taşıdılar. Peki, gösteriler bu durumu değiştirecek mi Ne gezer Tacettin Hilali’nin deyimiyle,
bunda kadınların hiç mi suçu yok Bunu dediğinizde kadınlardan büyük bir tepki
görüyorsunuz. Kadına açık olduğunu ve bunun tahrik nedeni olduğunu
anlatamıyorsunuz. Aksine, tamamen suçu erkeğe atarak, yamayarak kendilerini
sorumluluktan azat ediyorlar.
*
Peder Gabrial Bishoy gibi Hindu din adamları da çözümün
saygı ve hürmet telkin eden Müslüman kadının kıyafeti, başörtüsünden geçtiğini
söylüyorlar. Teşhiste birleşiyorlar. Madoray Edhinam adlı Hindu din adamı Hindu kadınların Müslüman
hemcinslerine özenmesini ve onlar gibi başlarını ve vücutlarını tamamen örterek
ırz düşmanlarının tasallutuna maruz kalmaktan kaçınmalarını ve kurtulmalarını
istemiştir (http://www.almokhtsar. com/node/100147 ). Tecavüzlere karşı en
büyük perde ve engel, iffeti yaygınlaştırmaktır. Savunma hattını
genişletmektir. İffeti yaygınlaştırmanın en başlıca aracı ise kadının tesettüre
bürünmesi ve vücudunu kapatarak kem gözlerden kaçınması ve sakınmasıdır. Lakin
kadın hem tahrik etmek hem de masun kalmak istiyor! Ne yardan ne de serden
geçiyor! Hindu kadınların bu çağrıya karşı tepkileri ne olur bilmiyoruz. Ama
İtalyan kadınlar bunu savunan bir papazı istifaya zorladılar bile. İtalya’nın
kuzeyindeki La Spezia
kentinde bulunan San Terenzo Kilisesi Rahibi Don Piero Corsi, kilisesinin ilan
tablosuna yazdığı “Kadınlar, giydikleri mini eteklerle erkekleri tahrik ediyor”
sözleri üzerine gördüğü tepkiler nedeniyle istifa etmek mecburiyetinde
kalmıştır. San Terenzo Kilisesi Rahibi Don Piero Corsi, açık saçık giyinen
kadınların erkekleri kışkırttığını bunun sonucunda şiddete teşvik ettiğini öne
sürerken kısa sürede tepki gördü. Kadın dernek ve kuruluşları affetmedi ve bu
gibi açıklama ve yaklaşımların ülkedeki kadın düşmanlığını körüklediğini, kendilerini
giderek daha da tehlikede hissettiklerini söyledi. Tepkilerin giderek artması
üzerine Rahip Don Piero Corsi görevinden ayrılmak zorunda kalmıştır.
İffetsizler, iffet çağrısını susturmuştur. Şerif Mardin’in tersinden yeniden
tedavüle soktuğu gibi mahalle baskısı İtalyan rahibi görevinden etmiştir.
İtalya Corsi’ye değil, Berlusconi’ye
layıktır. Hem de Katolik dünyasının merkezindeki ülke olarak! İtalya Başbakanı
Mario Monti ile polemiğe giren Berlusconi ona aile değerlerini hatırlatmıştır!
Kim kime ders veriyor Berlusconi
İtalya’nın ruvaybidasıdır. Ruvaybida şudur: Haber verildiği gibi, değersiz bir
adamın kamu hakkında konuşmasıdır. Aile değerlerinden en son konuşacak kimse
Berlusconi olmalı. Ama ne gezer.
*
Avustralya Müftüsü
Şeyh Tacettin el Hilali de birkaç yıl evvel bazı kadınların giyim tarzlarıyla
cinsel tacize davetiye çıkardığını’ söylemiş ama başına gelmeyen
kalmamıştı. Corsi’nin durumuna düşmüştü.
Kapanmayan kadınları açıkta satılan etlere’ benzetmişti. Açıkta bırakılan etlere de kedi ve köpeklerin
musallat olacağını hatırlatmıştır. Bu sözler kadın derneklerinin hop oturup hop
kalkmasına neden oldu. Tahrik etmek ve dürtüyü kamçılamak fiziki olmasa da
gayri ahlâki bir saldırı değil midir