Bismillâhirrahmânirrahîm!

NE kadar onurlu bir mücadele; ne kadar imrenilecek bir akıbet değil mi? Doğunca kendisini Siyonizm’e mücadelenin içinde bulmak ve bir ömür işgalcilere karşı direnmek! İşte HAMAS’ın Lideri İsmail Heniyye böylesine “nasipli” bir insandı. Şeyh İzzettin Kassam, Şeyh Ahmet Yasin, Şeyh Abdülaziz Rantisi ve İsmail Heniyye! Hepsi, şehadet özlemiyle yanıp tutuşan bir geleneğin insanlarıdır. “Şehit Allah’ın sevgili kuludur” sözü, Filistin’de “Heniyye Allah’ın sevgili kuludur” şeklinde yankılandı.

Filistin’in onurlu liderleri cihadı yaşadılar. “Cihadın her dem taze ve canlı kaldığını”  tüm insanlığa gösterdiler. Tabiî, sade ve mütevazi oluşları, başta aile fertleri olmak üzere tüm Filistin’i etkiledi. Evlâtları, akrabaları ve halkla direnişin içinde yer aldılar. Bu yönteme eğitimde “benzeşme” deniyor.

Rabbimiz, dört sınıf insanı diğer insanlara örnek gösteriyordu: Peygamberler, sıddikler (sahabeler), şehitler, salihler! (Nisâ, 59) Şartlar onları, şehitlerin yolunu izlemeyi öğretti. Hepsi de onurlu bir yolda ilerlediler. Eskiden, “şehit verdik” sözü yerine, “şehit kazandık” ifadesi kullanılırdı. Şehitler kendileri yanar; etraflarını aydınlatırlar. Herkesin fark ettiği seçkin insanlardır.

Şehitler yolumuzu aydınlatan far gibidirler. Zulüm, şiddet, cehalet karanlığı, şehitlerin nuruyla aydınlanır. Herkese açılmayan cennet kapıları, onların mübarek kanlarıyla açılır. Onun için her Müslüman, en azından cihat etmeyi gönlünden geçirmelidir. Çünkü Allah’ın dininin yayılıp iyilik ve güzelliklerin egemen olması bu gayrete bağlıdır.

HENİYE ADANMIŞTI

ADANMIŞLIK seviyesindeki dava bağlılığı bütün dünyanın dikkatini çekti. İsmail Heniyye’nin kendisini Filistin’in özgürlüğüne adaması, Allah yolunda kurban olmaya hazır olan İsmail’i (A.S.) hatırlattı. Heniyye; kararlılığı, tevekkülü, teslimiyetiyle “çağımızın İsmail’i” olarak anılmaya hak etmişti. Her iki İsmail’deki teslimiyet “adanmışlık” noktasındaydı. Filistin davasını bugünlere getiren bu kararlılıktı.

İsmail Heniyye Erbakan Hoca’yı örnek aldı. İkisi de tüm Müslümanlara sonuna kadar gönüllerini açtılar. Dünyadaki tek Müslümanla bile bir problemleri yoktu. İnsanlığın, kutsal değerlerin düşmanı Siyonizm’e karşı cihat içre olmaları bunu gerektiriyordu. Enerjilerini, insanlığı Siyonizm tehlikesinden kurtarmaya harcadılar.

Heniyye’nin ömrü boyunca işgali bitirmekteki sebatını dünya takdir etti. Mücadelesi uğruna tutuklandı, zindanlara atıldı. Yakınlarından 66 kişi şehitlik rütbesine ulaşmasına rağmen; duruş ve metanetinden bir şey kaybetmedi. “İsrail’i hiçbir zaman devlet olarak kabul etmiyoruz. Filistin özgürleşene kadar direnişi bırakmayacağız” kararlılığını gösterdi. “Kudüs’ü satmaya; Filistin’i bölmeye hayır!” diyordu. Sözünü tuttu. Canını verdi; fakat mücadelesinden vazgeçmedi.

Şehadetinden önceki konuşmasında, Müslüman ümmetten şunu istemişti: “3 Ağustos’ta, İsrail hapishanelerinde esir tutulan Filistinlilere destek olmak ve Gazze’de yaşanan soykırım için meydanlara inin!” Şehit, vasiyetinde Filistin davasını Müslümanlara emanet etti. Meydanlara inildi; işgal bitinceye kadar mücadele sözü verildi. Saadet Partisi tüm kadrolarıyla il ve ilçelerde meydanlardaydı. STK’lar duyarlı davrandı. Diyanet tüm camilerde “gıyabî cenaze namazı” kıldırdı.

DİRENİŞ SÜRECEK

FİLİSTİNLİ direnişçiler ve Müslüman ümmetin metanet ve cesareti bir kat daha arttı. Aziz şehidimizin cenazesi Katar’ın başşehri Doha’da toprağa verildi. Yüz binler cenaze namazına katıldı. Cenazeye katılamayan on milyonlarca Müslüman bulundukları yerlerde gıyabi cenaze namazı kıldılar. Şehitlerine son görevlerini yaptılar. Kudüs, Mescid-i Aksa ve kutsal Filistin topraklarını işgalden kurtarıp özgürleştirinceye kadar direnişi bırakmama sözü verdiler.

Şehit İsmail Heniyye, 2004’te, Abdülaziz Rantisi’nin şehadeti üzerine zafere olan inancını şöyle ifade etmişti: “Liderlere suikast düzenlemek; direnişi, HAMAS’ı ve Filistin halkını güçlendirir.”

Heniyye’nin cenaze töreninde konuşan HAMAS’ın geçici lideri Halit Meşal, her türlü yıldırma faaliyetlerine rağmen direnişin süreceğini şöyle anlattı: “Tehditler zerre kadar bizi hedefimizden uzaklaştıramaz. Doğusundan batısına; kuzeyinden güneyine Filistin vatanımız olarak kalacaktır. İnsanımızı öldürseler de, davamız için pazarlık yapmayacak, taviz vermeyecek, İsrail’i tanımayacağız.”

HAMAS, defin sonrası hemen istişareleri başlattı. İstişarede, operasyon yetenekleriyle tanınan, küçüklüğünden beri cihat ve direnişin içinde yer alan Yahya Sinvar HAMAS’ın yeni başkanı seçildi. Göreve başlarken kararlılığını bütün dünyaya şöyle duyurdu: “Allah’a yemin ederim ki, izzet ve şerefle geçen 1 dakikalık hayat, işgal ve postallar altındaki bin yıllık hayattan daha iyidir.”

Hiç kimsenin şüphesi olmasın! Kararlılıkla sahip çıkılan bir dava mutlaka zafere ulaşır. HAMAS ve Millî Görüşçüler sonuna kadar davalarını sürdürmekte kararlıdırlar. Şehitlere gelince; “onlar ‘BİR’ ölürlerse, ‘BİN’ dirilirler.”