İslamın bir ahlakı vardır, bir ahlak boyutu vardır.

Hiçbir ahlaksız, İslamı ve Müslümanları temsil edemez. Yine hiçbir ahlaksız,

gerçek İslamî hizmet yapamaz.

Bugün birtakım ahlaksız Müslümanlar ve İslamcılar

görülmektedir ki, bunların İslama ve Ümmete verdiği büyük zararları ne cinnî,

ne de insî şeytanlar verebilir.

Müşrikler, kafirler, münafıklar, fâsıklar, sapıklar

Müslümanlara düşmanlık edebilirler ama onlar için asla ahlaksız diyemeyiz.

Müslümanların içine sızmış münafık bir ahlaksızın yaptığı

tahribatı yüz harbî ve cehrî düşman veremez.

İslam dini yalanı ve aldatmayı haram kılmıştır.

Yalancılar ve aldatanlar Müslüman değildir, Müslüman taslağıdır.

İslam dini soygunu, talanı, haram yollarla zenginleşmeyi

yasaklamıştır. Bunları yapanlar asla ve asla İslamı ve Ümmeti temsil edemez ve

sağlıklı hizmet edemez.

İslam dini mürüvvet dinidir. Mürüvvetsiz kötü bir

Müslüman olabilir ama mürüvvetsiz bir İslam temsilcisi ve hizmetkarı olamaz.

İslamiyet soy asaletini ölçü olarak kabul etmez ama ruh

ve ahlak soyluluğuna büyük önem verir, mânen soylu olanlara rüchaniyet tanır.

Resulullah Efendimiz (Salat ve selam olsun ona)

kâmil=olgun ahlakın mücessem timsalidir.

O, öylesine büyük bir ahlaka sahipti ki, zaman zaman

eline geçen büyük servetleri, kendisine bir dirhem ve bir lokma ayırmaksızın

dağıttıktan sonra aç kaldığı olurdu..

Gerçek alimler, gerçek fazıllar, gerçek hizmetkarlar,

gerçek mürşidler, gerçek Müslümanlar Resul-i Kibriyanın manevî ailesi

mensuplarıdır ve onlar ahlak-ı Muhammedî ile mütehallidir.

Muhammed Mustafaya gerçekten, yürekten, samimiyetle iman

edenler paraya tapmazlar, süflî ve denî dünya menfaatleri için sahtekarlık,

düzenbazlık ve şaklabanlık yapmazlar.

Kara, kirli, necis para ve servet sahibi olanlar şayet

Müslüman iseler, iyi Müslüman değil, kötü Müslümandırlar.

İhalelere fesat karıştıranlar Haram ve kirli rantlar

elde edenler Öncelikle fukara ve mesakin-i müslimînin hakkı olan zekatları

Kur ana Sünnete Şeriata aykırı olarak gasb ve sarf edenler Müslümanlar arası

riba muameleleri yapanlar Emanetleri ehil ve layık olmayanlara verenler

Kur ana Sünnete Hikmete aykırı nemrudî ve şeddadî binalar yapanlar Saçı

bitmedik yetimlerin haklarını yiyenler İşte böyleleri muslih görünseler de

müfsiddir.

Günde altı milyon nan-ı azizi (ekmeği) çöpe atıp israf

edenler ahlaksız Müslümanlardır.

Vicdanlı ve ahlaklı Müslüman, pilav yerken tabağında bir

tek pirinç bile bırakmaz.

Bir kısım fakir Müslümanlar aç gecelerken, kendileri tok

sabahlayanlar nasıl Müslümanlardır İyi mi, kötü mü

Din için toplanan yardım paralarını zimmetlerine

geçirenler, yahut Şeriata aykırı olarak israf edenler iyi Müslüman mıdır, kötü

Müslüman mıdır

Kur an Kur an Kur an edebiyatı yaparken, Kur anın ilahî

emirlerini yerine getirmeyen, yasaklarını işleyenler nasıl Müslümandır

Bu adam veya kadın nasıl bir Müslümandır ki, iman

kardeşlerini sevmiyor, sevmek bir tarafa onlara düşmanlık ediyor.

Allahın kendisine ihsan ve lütf etmiş olduğu nimetlerin

bir kısmını muhtaç kardeşleriyle paylaşmayan vicdansız cimri ne biçim bir

Müslümandır

Çok lüks, çok pahalı bir otomobilin kendisine itibar ve

prestij sağlayacağını sanan şu beyinsiz, iyi ve salih bir Müslüman mıdır

Sokakta açık kadınlardan daha fazla dikkat çeken şu sözde

tesettürlü Bayan Gökkuşağı Rüküşe iyi midir, kötü mü

Nice fakir öğrenciler bir tek yerden burs alamazken

kendisi altı yerden burs alan şu dindar öğrenciye bakınız.

Şu mücahidlik postunu atıp müteahhidlik kaftanına bürünen

sefiller

Müslümanlar Müslümanlar Müslümanlar!... Ahlak ahlak

ahlak!.. İmdat imdat imdat!...

(İkinci yazı)

Bütün Çiviler Yerinden Oynamış!

Uçakların hiç şakası yoktur. Küçük bir noksanlık,

herhangi bir arıza, yerine oturmamış bir vida uçağın düşmesine sebep olur.

Devletler ve ülkeler de uçaklar gibidir. Bir ülkenin bir

tek çivisi gevşemişse bütün ülke bozuk demektir.

Türkiye nin büyük bir şehrinde kaldırımda yürüyorsunuz.

Daha birkaç sene önce döşenmiş taşlar eciş bücüş, yer yer çökmüş, kırıklar

dökükler var Ülke çok kötü idare ediliyor demektir.

CHP başbakanlarından Dr. Refik Saydam Bu memlekette

A dan Z ye kadar her şey bozuktur. demişti.

İstanbul da bir konferans veriliyor Konferansçı sorusu

olan yazılı olarak versin diyor. Dinleyenler defterlerinden birer sayfa

kopartıyor, sorularını yazıp kürsüye gönderiyorlar Soru kağıtlarının üç tarafı

düzgün kesilmiş, bir tarafı fare yemiş gibi yırtık pırtık. Düzgün bir toplumda

böyle çirkinliklerin olmaması gerekir.

Soru yazanların yazılarına bakıyorsunuz, çivi yazısı

gibi. Üç satırlık yazıda beş imla hatası var. Dahi manâsına gelen da ve

de leri, soru mi lerini mularını, iki cümleyi bitiştiren ki leri bitişik

yazmış. Bu küçük ayrıntılar bile ülkenin, toplumun kötü durumda olduğunu

göstermeye yeter.

Belediye otobüsüne biniyorsunuz, kazık gibi genç oturmuş,

80 yaşındaki adam veya kadın ayakta sarsıla sarsıla yolculuk yapıyor. Gemi

batar!.. Uçak düşer!..

Şu 75 milyonluk memlekette bir tek Müslüman aç gecelese,

bütün toklar sorumludur.

Bu memleketteki bütün kötülüklerden, münkerlerden,

azgınlıklardan, rezilliklerden, fısk ve fücurdan öncelikle on milyonlarca Sünnî

Müslüman sorumludur. Sen bu ülkede çoğunluk ol, sonra bu duruma düş, ortalığı

pislik götürsün. Kabahat de dinsizlerin, densizlerin, donsuzların olsun

Çoğunlukta olan Sünnî Müslümanlar vazifelerini

yapmazlarsa büyük gemi su alır, sonunda batar. İslam Kur an Sünnet Şeriat bize

neyi emrediyor Tek bir ümmet olmayı, birlik ve beraberliği emrediyor.

Müslümanlar bugünkü gibi bin cemaate, fırkaya, hizbe, gruba, İslamcılığa

ayrılırlarsa çiviler yerinden oynar ve gemi batar.

İstanbul da sabah ezanları okunuyor, milyonlarca Müslüman

leşler gibi uyuyor. Birkaç cami dışındaki mâbedlerde cemaat yok, hele dindar

liseliler ve üniversiteliler hiç yok.

Cuma ezanı okunuyor, lokantalar pastahaneler kahvehaneler

işyerleri atölyeler dükkanlar hep açık. Otobüsler tramvaylar metrolar dopdolu.

Çarşılarda, pazarlarda , meydanlarda adamdan geçilmiyor. Sonra da İstanbul

İslam şehriymiş!

Lütfen yerinden oynamış bütün çivilerimizi çakıp

sağlamlaştıralım. Bütün gevşek vidalarımızı sıkıştıralım.

İtikadımızı tashih edelim.

Beş vakit namazı kılalım.

Bu bir fetva değildir!.. Bütün farz namazları cemaatle

kılamıyorsak hiç olmazsa arada bir camiye cemaate gidelim.

Bilhassa sabah namazlarındaki yoklamaları kaçırmayalım.

Azgınlıklarımıza dur diyelim, nefs-i emmare eşeklerine

çüş diyelim.

Dinlenmek için yatakta uyuyalım ama ayakta uyumayalım.

Cemaat ve tarikat, şeyh ve efendi holiganlıklarını

bırakalım ümmet şuuruna sahip olalım.

İsraf büyük günahtır, azgınlıktır, terk edelim.

Müslüman putperest olmaz. Para putuna tapınmayı

bırakalım.

Haram yemekten ateşten kaçar gibi kaçalım.

Vatandaşlarımızın kurdu değil meleği olalım.

Tarih boyunca çivileri oynayan nice devlet ve toplum

batmıştır.

Dicle kenarında bir kuzuyu kurt kapsa adl-i İlahi bunu

Ömer den sorar

Herkes kendinin Ömer i olsun ve sorgulanmaya hazırlansın.

04.05.2013