Ne diyorduk?

Yeni bir yıla daha girdik…

Yeni yüzyıla ve yeni binyıla gireli ise çok oldu, onyedi yıl!

Daha önce İsraSûresi üzerinde 24 hafta ve devamında KehfSûresi üzerinde 26 hafta çalıştığımızı hatırlatmıştım... İsraSûresi’nin İsrail, Filistin ve Kudüs sorunları açısından önemi malum; bu sûre bu sorunların çağımızda nasıl çözüme kavuşturulacağını anlatıyordu… Ehlinin de gayet iyi bildiği üzere, bütün bunların önemli ve hayırlı tevafuklar olduğu kanaatindeyim... KehfSûresi’ne gelince; bu sûrede genel olarak başta KehfAshabı’ndan bahsetti. Sonra iki bahçe sahibi komşudan bahsetti. Sonra da Hazreti Musa’nın yol arkadaşından bahsetti. Bütün bunlarla üçüncü bin yılda Kur’an’ın uygulanacağı dönemlerde düzenin nasıl olacağını tarihi örneklerle açıkladı. Sûrenin sonunda geçiş dönemi olan üçüncü binyılın başlangıcındaki insanları anlattı. Kimlerin bilerek küfür içinde olduklarını, kimlerin de iyilik yaptıklarını sandıkları halde kötülük yaptıklarını beyan etti...

Bu konudaki son hatırlatmalarımıza geçelim…

***

Kur’an’ı okuyacaksınız, üstünde düşünecekseniz ve sonunda Kur’an düzeninin varsayımlarını ortaya koyacaksınız. Bunların çoğu icma ile sabittir. Böylece çağınızın sorunlarını çözer ve gerekli olan varsayımları da eklersiniz. Ondan sonra sorunlarınızı tespit edersiniz. Bugün ne sorunlar vardır, insanlar hangi konularda sıkıntı çekmektedirler?

Kur’an’ı yorumlayarak okuduğunuz zaman çağınızın sorunlarını ele alıp bir düzen/sistem geliştireceksiniz ve o sistem içinde sorunlar çözülecektir...

Malum olduğu üzere, Erbakan Hocamız ile yaptığımız çalışmalarımızda geliştirdiğimiz “Adil Düzen” vardır. Yarım yüzyıldan beri ‘genel’ olarak “Adil Düzen” ve ‘özel’ olarak da “Adil Ekonomik Düzen” konusunda çalışılmaktadır. Yapılan bu genel ve özel çalışmaların yegâne gayesi çağımız dünyasının sorunlarını çözüme kavuşturmaktır ve iddiamız da gayet açık ve nettir; “Adil Düzen” bütün sorunları çözüme kavuşturur.

***

KehfSûresi’nin sonunda ‘Rabbine ibadette kimseyi ortak etmesin’ uyarısı vardır.

Bu uyarıyı da hatırlattıktan sonra genel bir özet yapalım.

1. Sûrenin başında (2. ayette) salihatı amel etmiş müminlerin ahsen amellerine hasen ücret verileceği söylenmektedir. Daha sonra Dayanışma Ortaklıkları ile Genel Hizmetleri anlatmaya başlamıştır.

2. Mekânda planlama yapılacak, zamanda planlama ise takdire bırakılacak. Herkes sözünü yerine getirecek, davranışlarından sorumlu olacak, sonuçlardan sorumlu olmayacak.

3. Herkes kendi içtihadı ile hareket edecek, içtihadını Kur’an’a dayanarak yapacaktır. Sorumluluk üste değil, yargıya karşıdır.

4. Zenginlik ve fakirlik vardır ama zenginin fakirden bir üstünlüğü yoktur. Zenginin servetinde fakirlerin de hakkı vardır.

5. Allah tarafından salih ameller yapanları da denetlemekle görevlendirilmiş görevliler vardır. Zulmedenler ise daima helak olurlar.

6. Dayanışma ortaklıklarının dokunulmazlıkları vardır, diyet öderler, onlara kısas uygulanmaz.

7. Merkezler taşraların hâkimi değil, hadimidirler ve taşranın yapamadığı işleri merkezler olarak vekâleten yaparlar.

8. İnsanların çoğu iyilik yapıyoruz zannettikleri halde kötülük yapmaktadırlar. Bunlar kötülüklerinden dolayı cezalandırılamazlar ama iyilik sevabını da alamazlar.

Bu sûre (KehfSûresi) böylece tamamlanmıştır ve hazırlamış olduğumuz İnsanlık Anayasası’nın da temel esaslarını anlatmaktadır. Ve’s-SELÂM mea’d-DUA…