Bu yılın başında Yunanistan, Avrupa Birliği (AB) Dönem

Başkanlığı görevini Litvanya dan devraldı. Bu başkanlık Yunanistan ın 33 yıllık

AB üyeliği süreci içinde ilki 1983 yılında, ikincisi 1988 de, üçüncüsü 1994 te

ve dördüncüsü de 2003 yılında olmak üzere 5. AB Dönem Başkanlığı olacak.

Geçen sene Kıbrıs Rum Kesimi AB Dönem Başkanı olduğu

vakit Almanya Dışişleri Bakanı, Sosis ambarının bekçiliğini köpeğe vermekle,

Kıbrıs Rum Kesimi nin AB Dönem Başkanı olması aynı şey demişti. Bu benzetme

Yunanistan için de geçerli ama pek de dile getiren olmadı bu sefer.

Gerçekte AB Dönem Başkanlığı ile 23 Nisan da çocukların

Başbakanlık koltuğuna oturmaları arasında pek bir fark yok. AB nin üst düzey

yönetimini oluşturan Komiserler, Komisyonlar ve Komisyon Başkanları tarafından

kurumsal olarak yönetiliyor.

Kıbrıs Rum Yönetimi AB Dönem Başkanı iken mali sıkıntı ve

iflas konumunda bulunduğundan, gene AB nin görevlendirdiği ve Avrupa Komisyonu,

Uluslararası Para Fonu ve Avrupa Merkez Bankası ndan oluşan ve adına da kısaca

Troyka denilen Denetleme ve Kontrol Kurulu tarafından sıkı bir mali denetim

altına alınmıştı. Troyka nın Rum maliyesi ve ekonomisi üzerinde kurduğu sıkı

denetimi, Rum Yönetimi AB Dönem Başkanı olmasına rağmen hiç kıramamış,

yumuşatamamış, koşul olarak masaya koyduğu özelleştirmeleri de başlatmak ve

yapmak zorunda da kalmıştı. 

Bu dönemin en önemli ve heyecanlı konusu Mayıs 2014

tarihinde yapılacak Avrupa Parlamento seçimleri olacak. Yunanistan kesinlikle

bu seçimleri kendi çıkarı doğrultusunda kullanmaya çalışacak.

Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras ın ajandasında,

ülkenin toplam borcunun tekrar gözden geçirilerek yeniden bir yapılanmaya

gidilmesi, AB den daha büyük boyutlardaki dilimlerde kredi alınması konusunda

AB üyesi ülkelerden siyasi taahhüt koparmak var. Bu kapıyı zorlayacağı kesin.

Ne de olsa kökende Bizans ve Bizans ın politikaları var.

Antonis Samaras, Mayıs 2014 seçimlerini fırsat bilerek

Yunanistan ı AB ile yapmak zorunda kaldığı Ekonomik Yardım Anlaşmaları ndan

yani diğer adı ile Memorandum lardan kurtarmak hedefini, kendine seçim

stratejisi olarak belirledi. Buna, AB Dönem Başkanlığı içinde başa konan talih

kuşu ve bu seçimleri fırsat bilip üye ülkelere yapacağı şantaj da

diyebilirsiniz.      

Samaras önce bu yıl içinde, daha doğrusu AB Dönem

Başkanlığı süresi içinde AB Dönem Başkanlığı nı bir koz olarak kullanıp faiz

dışı kredi almayı planlıyor. Bunu başarabilirse Yunanistan mali sınıflamaya

göre batak devlet sınıfından çıkacak ve borcunu ödeyebilecek ve borç ödemesini

aksamasız sürdürebilecek bir devlet konumuna yükselecek. Bu gelişme de Yunanistan a

yeniden para piyasalarına çıkabilme kapısını aralayacak. Tabii daha evvel AB yi

sömürmek için çevirdiği dolaplar ve yaptığı sahtekârlıklar dikkate

alınmazsa.  

Samaras ın bu adımları atabilmesi için yeni reformlar

yapması ve ekonomik tedbirler alması gerekiyor. Yapacağı en ufak bir hata ve

atacağı küçücük bile olsa yanlış bir adım ortalığı karıştırmaya yetecek. ELAM

ve Hrisi Avgi adlı aşırı milliyetçi gruplar zaten temsilcileri tutuklandığı

için infial içindeler. Herhangi bir hatayı veya da hatamsı bir hareketi asla

affetmeyecekleri kesin.

Yunanistan AB Dönem Başkanlığı sürecini pek de sakin

geçirecek ve kendine yontabilecek gibi gözükmüyor...