Dünya üzerinde İslam ve Müslümanlara karşı uzun zamandan
beri topyekûn saldırı hüküm sürüyor. Bu saldırı sadece medya ve propaganda
alanında olmuyor, çoğu zaman silahlı saldırıya da dönüşüyor. Öylesine yoğun bir
saldırı söz konusu ki, pek çok yerde bazı Müslümanlar kendilerini çaresiz
hissediyor. Çaresizliğin sebep olduğu öfke giderek patlamaya dönüşüyor. Terör
de bu patlama neticesinde ortaya çıkıyor. Terör çözüm müdür, sorusuna çözüm
olmadığı cevabını vereceğim ama zalimler zulümlerinde sınır tanımamayı
sürdürdükleri sürece münferit planda da olsa mazlumların, Yeter artık
demeleri sürpriz olmaz.
Aslında İslam dışı tüm ülkeler ve yapıların İslam ve
Müslümanlara yönelik karşı hamleleri, Müslümanları aşağılama ve yok saymaları
karşısında gerekli tavrı Müslüman ülkelerin yöneticileri geliştirmek ve
uygulamaya koymak durumundadırlar. Bu tavır ille de silahla olmayacağını sanıyorum
söylemeye bile gerek yok. Eğer, İslam ve Müslümanlara yönelik saldırılara
devletler bazında tepki verilebilirse o zaman ferdi tepkiler ortaya çıkmaz,
çünkü buna gerek duyulmaz. Ne var ki, Müslüman ülkelerin yöneticileri İslam
dışı dünya özellikle de Haçlı-Siyonizm ittifakına karşı sürekli olarak
kendilerini alttan almaya alıştırmış, ısrarlı bir şekilde İslam kimliğini bir
kenara iterek Batı toplumu içinde yer bulmaya, bunun için her türlü gayreti
göstermeye devam ettikleri sürece Haçlı-Siyonist ittifakını tatmin etmek mümkün
olmayacaktır. Çünkü, o cephe karşılarında bir Müslüman cephe görmek istemiyor.
Sürekli olarak İslam bir terör dini gibi takdim ediliyor, kendi toplumları
gözünde itibarsızlaştırılmaya çalışılıyorsa bırakın İslam dünyasından bir takım
tepkilerin çıkmasını Batı nın kendi içinden de tepkiler çıkacaktır. Bugün eğer
IŞİD içinde binlerce Batılı bulunuyor ve burada hayatlarını ortaya koyuyorlarsa
aslında Haçlı-Siyonist ittifakının yönlendiricileri İslam ve Müslümanlara
bakışlarını ve tavırlarını yeniden gözden geçirmek durumundadırlar.
Müslümanlara yönelik saldırılar sadece cephelerde
sürmüyor. Çeşitli Batılı ülkelerde de pek çok terör eylemi meydana gelmekte,
Müslümanların evleri ve işyerleri ile ibadet haneleri bombalanmakta, insanlar
katledilmekte ama kendi insanlarının bu yaptıkları terör eylemi olarak
nitelendirilmezken, Müslüman kimliğine sahip kişilerin eylemleri anında terör
olarak, hem de İslami terör gibi tarife sokuluyor. Bu ikiyüzlülük, bu
samimiyetsizliktir. Batı bu samimiyetsizlikten kurtulmalıdır. Müslümanlar
kendilerine yönelik küçük düşürücü tepkiler ortaya koyarken ölçüyü kaçırmış
olabilir ve yaptıkları da terör olarak nitelendirilebilir ama ülkelerinde
Müslümanlara karşı kendi insanlarının sergilediği öldürmeye kadar varan eylemler
neden terör olarak, bunun da ötesinde Hıristiyan dininin bir gereği gibi takdim
edilmez.
Kısacası, Fransa da ya da Suriye ve Irak taki eylemler
terördür ama ABD ve ortaklarının saldırıları neden terör olarak
nitelendirilmez ABD ve ortaklarının Irak, Suriye, Afganistan ve Pakistan da ne
işleri var Niçin bazen karadan çoğu zaman da havadan insanlar bombalanarak
katledilir Demek istediğim o ki, Paris teki eylem düşmanlıkları körüklemek
için değil, bir değerlendirme yapmak için sebep teşkil edebilirse bu şerden
hayır çıkabilir. Aksi halde şer şerri takip edip gidecektir.