Rüyalar, delil değildir.

Yalnız peygamberlerin gördüğü rüyalar ile ashabın gördüğü ve peygamberin yorumladığı rüyalar delildir.

Bunun dışında “Ben rüyamda…” diyerek İslam’a aykırı fetvalar verenlere, insanları baskı altına almaya çalışanlara dikkat ediniz.

“Ben rüyamda peygamberimizi gördüm bana şöyle dedi diyerek o söyleneni hadis diye nakledenlere de kulak vermeyin.

Bu arada rüyayı hafife almadığımı peygamberlerin rüyalarının delil olduğunu söyledim.

Müslüman-kâfir birçok ülkede rüyaları zamanla gerçeğe dönüşen insanlar da vardır.

Ama gerçekleşmediği sürece o rüyanın peşinden gitmek gerekmez. Çünkü rüyanın peşine düşenlerin çoğunluğu hüsranla bitmiştir.

Ama rüyalarımız güzel olsun.

Uyanıkken gördüklerimiz hep iyi, güzel ve doğru olduğunda nasıl gönlümüz ve tenimiz rahatlık hissederse, rüyalarımızda da güzellikler görürsek gece yatarken de ten ve canımız huzur içinde olur.

Rüyalarımızın güzel olması için uyanıkken iyi insanlarla, olumlu işlerle, güzel mekânlarda güzel düşüncelerle, geleceğimizin iyiliklerle dolu tarafını hayal ederek akşamı edersek, rüyalarımız da güzel olur.

Ergenlik çağına gelen gencimiz, rüyasında karşı cinsten birini görür.

Aynı insan seksen yaşına gelince o rüyayı görmez.

Yani isteklerimiz, temennilerimiz, hayallerimiz, umutlarımız, rüyalarımızı da yönlendirir.

Bu rüyalara nefsani rüya diyoruz.

Rahmani rüyalar olduğu gibi şeytani rüyalar da vardır.

Rahmani rüyaları görmek için ten ve canımızı Rahman olan Rabbimize teslim etmemiz gerekir.

Tarihi rüyalar vardır.

İskender’in rüyası, Osman beyin dört kıtayı gölgeleyen çınar ağacı rüyası anlatılır. 

Dünyada 200 kadar devlet varmış. Bu 200 devlet başkanının ayakkabısından kravatına kadar her şeyi gündeme gelir de neden rüyaları gündeme gelmez.

Yoksa rüya mı görmezler.

Veya hayırlı rüya mı görmezler.

Kan revan içine attıkları dünyada hep karanlık, ölümler, boğulma rüyaları mı görürler de basın önünde anlatmaktan korkarlar.

Kur’an-ı Kerim’de bildirilen tarihi en eski rüya, İbrahim aleyhisselamın rüyası.  (Saffat süresi ayet 37/100-111)

Yusuf aleyhisselamın rüyasında kendisine on bir yıldız, güneş ve ayın secde ettiğini görmesi rüyası. 

Çocukken gördüğü bu rüyayı babası Yakubaleyhisselama anlatınca kardeşlerine anlatmamasını ister.

Yusuf aleyhisselama peygamberlik verilir, Mısır’a sultan olur ve babası “İşte rüyanın yorumu budur” der. (Yusuf süresinden okunabilir.)

Sevgili Peygamberimize Bedir savaşından önce rüyasında düşmanları az gösterdiğini haber verir Rabbimiz:

“Hani Allah onları sana uykunda azıcık göstermişti. Eğer onları sana çok gösterseydi çekinirdi-niz ve iş hakkında çekişirdiniz.  Fakat Allah sizi selamette kıldı. Şüphesiz o gönüllerdekini bilir.” (Enfal süresi ayet 8/43)

Ayrıca Feth süresinde Sevgili Peygamberimize Mekke’nin fethedileceğini de göstermiş Rabbimiz:

“And olsun Allah, Rasülü’nün rüyasının gerçek olduğunu doğruladı. İnşallah başlarınızı tıraş ettirerek, kısaltarak korkmadan, Mescid-i Haram’a güven içinde gireceksiniz. (Allah) sizin bilmediğinizi bildi de, ondan (Mekke’nin fethinden) önce yakın bir fetih (Hayber’in fethini) kıldı.” (Feth süresi ayet 48/27)

Gündüz hayalinde gece düşünde

Cennetine doğru koşanlardan ol

Doğru yoldan sapanlara katılma

Dünyadan cennete coşanlardan ol.