Geçtiğimiz hafta tüm dünyanın gözlerinin önünde gerçekleşen

Mısır katliamı hepimizi derinden yaraladı. Daha darbenin ilk aşamalarında Mursi

taraftarlarına terörist diyerek halkı teröristlerle savaşmaya çağıran darbe

yönetiminin böyle bir katliam yapacağı belli gibiydi. Darbeciler kendilerini en

başından bu yana meşrulaştıramadıkları gibi her geçen gün daha fazla şiddete

bürünerek Mısır halkının saflarında yer almadıklarını ortaya koydular. Durumun

her geçen gün kötüye gittiği Mısır da İhvan ve bu harekete yakın noktada duran

Kardavi gibi isimler boşuna tüm dünyaya destek çağrısında bulunmuyorlar. Bundan

sonraki süreçte Mursi ve İhvan ın olmadığı bir çözümün düşünülemeyeceği

Mısır da, olası bir seçimlerde İhvan a kota koyma ihtimali de dâhil olmak üzere

istenmeyen hamlelere karşı şimdiden tavır konmak zorundadır.

Arzulandığı gibi Mısır Libyalılaşır mı bilmiyoruz ama

bugünlerde Mısır kadar önemli olan Yeni Ortadoğu nun sınırlarının çizildiği

görüşmeler gözden kaçırılmamalıdır. Filistin-İsrail görüşmelerinden tutalım da

Suriye deki El-Kaide uzantısı örgütlerle Kürtler arasındaki görüşmelere kadar

tüm bölgesel aktörlerle birlikte hepsi de Yeni Ortadoğu nun nasıl şekilleneceği

üzerine kurgulanmışa benziyor. Belki bölgenin yeni sınırlarının pazarlığı

yapılıyor ya da bu kadar büyük bir coğrafya üzerinde bulunan halkların kaderleri

ile ilgili kararlar alınıyor. Bir gerçek var ki bu kadar şeffaflıktan uzak bu

görüşmeler hiç de demokratik görünmüyor.

İnşa Edilen Fay Hatları

Bugüne nasıl gelindiği sorusu aslında çok önemli. Çünkü

bölgede Soğuk Savaş gerginliği sonrası ülkeler arası ilişkiler yavaş yavaş

kurulmaya başlamıştı. Ülkeler yakınlaştıkça başta İsrail güvenliği olmak üzere

bölgedeki tüm Batı çıkarları sarsılmaya başlamıştı. Bunun üzerine önce ikili

ilişkilere zarar verilmesi sonra da ülkelerin içlerinin karıştırılmasına karar

verildi.

Örneğin Türkiye hem İran ve Suriye gibi üst düzey

işbirliğine sahip olduğu ülkelerle karşı karşıya getirildi hem de içerde

çıkarılan hadiselerle her türlü adım atabilme potansiyeli yok edilmeye

çalışıldı. Aynı süreç bugün başta Mısır olmak üzere birçok bölgesel aktör için

de söylenebilir. Bugün bölgede birçok ülkenin geleceğini etkileyebilecek

kangren haline gelen Mısır, Suriye gibi her an çatlayabilecek kırık fay hatları

üzerine yeni ilişkiler belirsizce oturtuldu. İşte ülkeler bu fay kırıkları

üzerinden bugün tehdit edilmektedir.

Amerika Ortadoğu dan Kaçamaz

Obama yönetimi ikinci dönem yeniden iş başına geldiği

andan itibaren bölgede sorunlu ülkelerin üç hatta dörde bölünerek yönetilmesi

gerektiğini açık açık deklare etmişti. Bu strateji ile paralel olarak ABD

yönetimi diğer Batı ülkeleri ile birlikte ortak hareket ederek önce ülkelerdeki

iç çatışmayı teşvik etmiş, sonra da diyalogun şart olduğunu belirtip geriye

çekilerek iç çatışma içerisinde olan ülkelerin erimelerini dışarıdan takip etmiştir.

Tam da bu noktada hem Ortadoğu nun içerisinde bulunduğu bu karışık ortam bahane

edilerek hem de enerji güvenliği problemi öne sürülerek ABD nin en azından bir

müddet daha bölgeden uzaklaşamayacağı ülkenin en önemli strateji kuruluşları

tarafından deklare edilmeye başlandı. Anlaşılan ABD nin bölgeden çekilme masallarını belli bir süre

duyamayacağız. Çünkü onlar şuan Yeni Ortadoğu yu inşa etmekle meşguller.

Türkiye nin Yeni Rolü Ne Olacak

Madem yeni bir Ortadoğu kuruluyor, tüm aktörlere de yeni

görevler verilmesi gerekir. Anlaşılan Türkiye daha önce sahip olduğu aktif

rolünü kaybetmek istemiyor, ancak yukarıda bahsettiğimiz kırık fay hatları

üzerinden masaya oturtulmaya çalışılan Türkiye kimi şartları kabullenmeye

zorlanıyor. Gezi olayları ve Suriye Krizi ile zayıflatılmaya çalışılan Türkiye,

bölgedeki son gelişmelerle birlikte iyice yalnız bırakılmış durumda. Bugünlerde

Suriye Krizi nde Türkiye ye bir tek Kürtler yardım edebilir haberleri boşuna

yayılmıyor. Suriye masasında yükselen Kürt siyaseti yoksa Türkiye den bir

şeyler mi kopardı Bunu bekleyip göreceğiz ancak Kürtlerin Türkiye ye karşı eli

güçlendi haberlerini hafife almamak lazım.