Geçen hafta izledim filmi. Büyük bir beklenti
içerisindeydim. Birkaç sebep vardı tabi beklentimi yükselten. Bütçesi,
arkasındaki devlet desteği, yapılan reklamlar, yapımcısı ve senaristi Galada
izleyen birkaçının yaptığı eleştirileri çok ciddiye almıyorum işim açığı.
Mustafa Kemal in kaç sahnede gözüktüğü ya da gözükmediği ile ilgilenmiyorum.
Seyit Onbaşı illa olmalı mı Tercihtir diyebilirim. Beni sıkıntıya gark eden
durum bunlardan daha vahimdi.
Öncelikle sinema konusunda muteber sayılan, işten
anladığını söyleyen ve referans olma iddiası güden bir internet sitesinin
ihanetini zikredelim. Keskin Nişancı filminin eleştirisini çok beğenmiştim bu
sitede. Fakat Aşk Sana Benzer filminin eleştiri yazısını görememek rahatsız
etmişti beni. Filmi izleyip beğenenine rastlamadım çünkü. Kara Murat ve Koz
filmlerinde de potaya girmek istememişti bu site. Ama mesele Çanakkale ruhuna
ihanete yeltenen bu filmde 5 üzerinden 4.5 patlatmayı becermişti. Kafam burada
çok karıştı işte. Beyazperdeden mantıklı haberler verdiğine inandığım bu site
beklentimi yükselten sebeplerden birini teşkil ediyordu. Artık bana
objektifliğinizi anlatamazsınız sayın site yetkilileri. Kaç paralık olduğunuzu
bilmiyorum fakat sanırım her şeyin bir bedeli var! ve size not bile vermeye
tenezzül etmiyorum. Kandırmayın kimseyi. Bilet parası sizden çıkmıyor!
Sinema görsel bir sanattır. Bunda hem fikir olmalıyız
önce. Bu da demektir ki kostüm, mekan ve objeler bizim anlatıcı birer
argümanlarımızdır. Senaryo her şeyi replikle söylemeye çalışmaz. Kör gözüm
parmağına yapmanın lüzumu tartışılır. Her bir sahne repliklerle ve işaretlerle
seyirciye açıklanmak zorunda değildir. Biz anlarız. Eğer siz anlatmak
istediğinize karar verebilirseniz!
Sanat grubunu öve öve bitiremeyenler tertemiz
kıyafetlerden hiç mi rahatsız olmadı acaba Senaryo yazan biri olarak kendimden
şüphe ettim bir an. Bir bakışla ya da bakışları kaçırışla anlatılabilecek
sayfalar dolusu hikayeler olduğuna inandırmıştım kendimi. Yakın plan çekimlerin
sinemada duygu yoğunluğunu arttırmak için kullanıldığını, final sahnesinin
öncesinde özenle hazırlanması gerektiğini ve aslında tüm hikayenin son sahne ve
son replik (ya da son susuş, son bakış) için ısıtıldığını düşünürdüm.
Çanakkale yan hikayeymiş meğer. Tanıtımlarda geçen
karakterleri bir araya getirebilmek insanüstü(!) bir çaba harcanmış. İlk
dakikadan bir Alman hayranlığının notu düşülmüş. Bu kızla bu oğlan birbirine
aşık olacak diye ilk sahnede gereksiz yere buluşmalarına ne gerek vardı. Yetim
çocuğu hikayeye katmak için ninesini katletmek zorunda mıydınız Bir Destan dı
oysaki Çanakkale. Bir ruhun vücut bulmuş haliydi. İnancın zaferi. Yoksa bize mi
yanlış anlattılar Yine mi kandırdınız bizi Yine mi aldatıldık!
Pesrl Harbor ve The Patriot filmlerinden araklama
sahneleri de geçtim. İngiliz tarafının hiç dillendirilmemesini de (kendimiz
zorlayarak) anlamaya çalışabilirim. Kahramanı kahraman yapan fikrin güçlü bir
düşmandan geçtiğini bir anlığına yok sayabilirim. 2 uçakla hava muharebesi
çekemeyince gemilere de bomba atalım bari fikrine sarılabilirim. Ama
anlayamayacağım mevzular da var;
Böyle bütçeli bir yapımda kullanabildiğiniz figürasyon bu
kadar mı
Hakkı Reis in hikayesini gözümüze sokmadan da anlatamaz
mıydınız
Nusret mayın gemisinin hatırasına halel getirmeseydiniz
olmaz mıydı
Almanlar olmasa savaşı nasıl kazanırdık ezikliğini
dillendirmek zorunda mıydınız
Bütün mekan isimleri Osmanlıca yazılmışken, o dönem daha
kurulmamış, en azından adı başka olan bir bankanın adının latin harfleriyle
yazılması ne demektir
Aşk hikayesi arası 3 tane patlama fikri nasıl oluyor da
Çanakkale yi anlatıyor
Akif daha şiiri yazmamışken cephedeki asker nasıl Bedrin
Aslanı oluyor
Bombayı ateşledikten sonra eli gözlere siper ederek bakıp
Vurduk hamdolsun repliğiyle bombardıman sahnesi yapıldığı hangi filmografide
görülmüş
Kostümler tertemiz kalmayı nasıl başarmış
Aşkı, yokluğu, hasreti, uçakları, dumanları, yaralıları,
sargı bezlerini, gemileri, mayınları, boğazı gördük de
Çanakkale Ruhu nerede
Yazmak istememiştim aslında. Bende taraf olabilir,
Bizimkiler öyle ya da böyle yapmışlar bir iş. Destek olmak lazım
diyebilirdim. Yok yok. Emin olun diyemezdim. Boy boy reklamlarını yayınlamış
bile olsak susmayı beceremezdim.
Gençlik Spor Bakanlığı tüm yurtkur öğrencilerine ücretsiz
izletecekmiş filmi. Çanakkale ruhunu anlasınlar diyeymiş.
Bu da yeni adet oldu. Parayı bul filmi yap. (Benim film
dediğime aldanmayın sakın.) Olmadı ücretsiz izletirsiniz millete.
Yapmayın!
Tarihimizi, destanlarımızı, ruhumuzu bu kadar
ucuzlatmayın. Bu filmi izleyen gençler Alman hayranı olur, aşık olur, şair
olur, pilot olur ama ecdadına torun olamaz!
Bu filmden Çanakkale ruhunu da anlayamaz.