Siyasetin en büyük ihtiyacı “özü sözü bir adam” yani “sözünün eri adam” olsa gerek!
Siyaset dün dediğini bugün inkâr etmeyen adama hasret!
Siyaset yaptıklarını iddia eden kimi isimler o hale geldiler ki dün dediklerinin bugün tam tarsini söylüyorlar.
Dün söylediklerinin bugün tam aksini savunuyorlar!
Yani siyaset yaptıklarını söyleyen kişilerin dünü ile bugünü birbirini hiç tutmuyor! Ve onlar bu durumu hiç dert etmiyorlar.
“Bugün böyle konuşuyoruz ama dün bunun tam tersini savunuyorduk” gibi bir meseleleri yok!
Süleyman Demirel’in “dün dündür, bugün bugün” söylemi adeta hepsinin ortak ilkesi haline gelmiş bulunuyor!
Siyasilerdeki bu tutarsızlığa tanık olunca siyasetin en büyük ihtiyacının “sözünün eri adam” olduğunu söylüyoruz.
Dün dediklerine bugün de sahip çıkan o kadar az siyasi var ki!
Yakından tanıdığınızı sandığınız kimi isimler bile yaptıkları U dönüşleri ile sizi şaşırtabiliyor.
Onları dinlerken kulalarınıza inanamıyorsunuz.
“Yahu bu adam dün bu söylediklerinin tam tersini nasıl da savunuyordu” diye hayretlere düşüyorsunuz.
Evet, siyasetin en büyük ihtiyacını “özü sözü bir adamlar” oluşturuyor. Onlar siyasete ağırlıklarını koymadıkları sürece siyasetçiye olan güven yok olup gidiyor.
Siyaset yaptıklarını düşünenler “dün dündür, bugün bugün” diyorlar ama onları takip eden sokaktaki vatandaşlar olaya onlar gibi yaklaşmıyor!
Dün söyledikleri ile bugün söyledikleri birbirini tutmayınca akıllara ister istemez “sözüne inanılmayan” tipler geliyor.
Bu nedenle siyasetçi “güven vermeyen bir kimlik” halini alıyor.
Siyasetteki bu sıkıntı sadece iktidarda bulunanlardan ya da sadece muhalif olanlardan kaynaklanmıyor.
Yukarda da ifade ettiğimiz gibi siyasette “sözünün eri” yani dün söylediğine bugün de sahip çıkan çok az isim kalmış durumda!
Siyaset kurumuna duyulan güvensizlik ekonomik gidişatı da olumsuz etkileyen faktörlerin başında geliyor.
Sokaktaki vatandaşlar siyasilerin sözlerine güven duyamadıkları için başlarının çaresine bakmaya çabalıyorlar.
Bu nedenle “enflasyon düşecek, ekonomi yeniden rayına oturacak” şeklindeki açıklamalar inandırıcı olamıyor.
Siyasiler bu yolda laflar ettikçe sokaktaki vatandaşlar gülüp geçiyorlar ve sanki “siz onu bizim külahımıza anlatın” diyorlar.
Bu yüzden siyasette “güven tazeleme” ihtiyacı giderek artıyor.