Ülkemizde son yıllarda bir özelleştirme furyası başladı. Devletin elinde ne var ne yok satan iktidar, üretim yapan fabrikaların satışı bitince bu sefer de hizmet kurumlarına el atarak devletin vatandaşına sunduğu bir kısım hizmetleri özelleştirerek bütçe üzerinde oluşturdukları yükten (!) kurtuldu.

İktidarların sadece adam istihdam etmek için arpalık olarak kullandıkları bir kısım kurumlar da bu çerçevede özelleştirildiler. Bahaneleri de güzeldi gerçekten hizmet kalitesini arttırmak. Kurumlar ıslah edilerek yeniden kâra geçirilmesi mümkünken nedense bu yola başvurulmayarak işin kolayına kaçıldı ve hizmet için elden çıkarıldılar. 

Daha fazla hizmet için özelleştirilen kurumlardan birisi de elektrik idaresi oldu. En büyük müşteri potansiyeline sahip olan İstanbul da ihale edildi haliyle; Avrupa yakası elektrik enerjisinin perakende dağıtım ve satış işini CLK Enerji kazandı.

Hizmet için büyük bir aşkla göreve başlayan CLK başlangıçta işleri kolaylaştırarak hizmet aşkını dışa vurmuştu. Abonelik, diğer işlemler oldukça kolaylaşmış ve isteyen herkes şartları yerine getirdiği takdirde elektriğe kavuşabilmişti. Özellikle çalışma süresini 17.00’den 18.00’e çıkarması vatandaş için de ayrıca bir kolaylık olmuştu.

İşte bu hizmet odaklı çalışan kurumun Gaziosmanpaşa Bölge Müdürlüğü’ne bir iş için 02.12.2016 günü saat 16:17’de ulaşıp işlem yaptırmak için numara almak istediğimde, numaratörün üzerinde kocaman bir kağıda yazılmış olan “NUMARA KALMADI” yazısıyla karşılaşınca oldukça şaşırdım. Mesainin bitmesine yaklaşık iki saat vardı ve bekleyen insan sayısı da yirmi otuz kişi kadardı. İçerde hizmet veren birçok banko olduğundan sırada bekleyenlerin yarım saat içerisinde işlerinin bitebileceğini hesap edersek neden numara kalmamıştı doğrusu anlayamadım. Görevlilere sorduğumda mantıklı bir cevap veremediler. Sadece numara bitti diyorlardı. Hizmet aşkının buram buram solunduğu yerde ben de şirketin hizmete olan hassasiyetini bildiğimden şaşkındım. Neticede işimi yapamadan binayı terk etmek zorunda kaldım.

İşimi internet üzerinden yapmak istediğimde ise sürekli kimlik bilgileriniz uyuşmamaktadır diye bir bilgi ile karşılaştım. 444 ile başlayan müşteri temsilciğini aradım oradan da bir sonuç elde edemedim. Anlayacağınız işimi gayret etmeme rağmen halledemedim.

Şimdi hizmeti önceleyen CLK Boğaziçi Elektrik mesainin bitmesine iki saate yakın bir zaman kalmasına rağmen numaranın bitmesini izah edecektir eminim. Zira hizmet odaklı çalıştıklarından benim o gün işimi halledemeyişimin, gittiğim onca yolun ve kaybettiğim zamanın da mutlaka bir telafisi olacaktır. Zira CLK Boğaziçi Elektrik hizmeti önceleyen bir kurumdur. Ve hizmet aşığıdır bunu da biliyorum.

Gelelim hizmet aşkıyla yanıp tutuşan bir başka kuruluşumuza! Ülkemizde internet kullanımı 90’lı yılların sonlarına doğru yaygınlaşmaya başladı. Ve ilk zamanlar internette bana göre rakipsiz bir firma vardı; Superonline. Hem internet kalitesi hem de müşteri memnuniyeti oldukça yüksek olan firmayı ben de internete adım attığımda tercih etmiştim. Neticede hizmet odaklı bir çalışma içerisindeydiler. 1999 yılından bu yana da evde internetimi hep Superonline’den sağladım. Zaman içerisinde ekonomik şartları çerçevesinde Superonline’yiTurkcell satın aldı. Bu aslında kalitenin artması açısından sevindirici bir gelişme sayılmalıydı. Zira satın alan şirket de hizmeti şiar edinmiş bir kuruluştu. Ve hep hizmet – çözüm odaklı bir çalışmanın içerisindeydiler. Lafı uzatmayalım yeni bir eve taşındığımdan internetimin nakledilmesi için bu hizmeti önceleyen firmanın yani TurkcellSuperonline’nin müşteri temsilcisini aradım 0850’li bir numaradan. Bir gün sonra beni arayarak interneti nakledemeyeceklerini zira oturduğum evin iskânı olmadığını söylediler. İstanbul gibi bir şehirde iskânı olmayan binlerce hatta milyonlarca konut olduğunu bilmiyorlardı sanırım. Oturduğum evin iskânının alınması işinin bir belki iki ayı bulacağını ve benim bu sürede internetsiz kalacağımı ifade etmeme rağmen nedense ikna etmede başarılı olamadım ve on gündür internet kullanamamaktayım. İki konut arasında mesafenin yirmi otuz metre olduğunu da düşünürsek durum biraz daha netleşir sanırım. Eminim hizmet odaklı çalışan Turkcell Superonline de bununla ilgili tatmin edici bir açıklama yapacaktır. Kendilerince haklı olduklarını filan da söyleyeceklerdir. Neticede hizmet aşkıyla yanıp tutuşmaktalar kendileri. Ama çözüm üretemeyeceklerinden sanırım ben artık başka bir internet firması arıyor olacağım. Neticede ülkemizde hizmet aşığı o kadar çok firma var ki…

Minik bir tebessüm

Mandalar yesinler

Bir şehirde meşhur bir hoca efendi vekillerin, bürokratların da olduğu bir yemeğe davet edilir. Yemek boyunca hocam şöyle hocam böyle denilerek hocaya iltifat edilir. Bir müddet sonra bir bürokrat:

- Manda ile hoca bir bostana girseler önce hangisini çıkarmak gerekir? Diye masadakilere bir soru sorar. Bir kısmı gülerek:

- Manda daha çok yer o yüzden manda çıkartılsın derken diğer bir kısmı ise:

- Yok yok! Hoca daha çok yer önce hoca çıkartılsın diyerek kahkaha atarak cevap verirler. Bütün bunları oturduğu yerden sessizce dinleyen hoca efendi ayağa kalkarak dışarı yönelir. Bunu gören zevat:

- Aman hocam niçin kalktınız? Daha yemeği bitirmedik. Deyince hoca:

- Hoca çıktı işte. Artık mandalar doyasıya yesinler… Der.

İlgilisine notlar:

- Katliam yapılan bölgelere imkân olsa da birkaç balina ya da panda gönderilse acaba duyarsız olanlar ilgilenirler mi orayla?

- Okula başlama yaşını 2-3’e çekmek isteyenler, oldu olacak anne karnında alın çocuğu bari de anne nedir bilemeden kokusuna hasret büyüsün yavrular.

- Diyanet İşleri Başkanlığı dolara karşı milletçe verdiğimiz mücadeleye destek olmak için hac ve umre fiyatlarını TL üzerinden almalı bence.

- Şirketlerin hizmet sevdası başlıklı yazımdaki hizmet kelimesinin yerine rant kelimesini koyarak bir daha okuyun yazıyı bakalım farklı olacak mı?