Saadet Partisinin diğerlerinden farkı ne
Seçim çalışması yapan arkadaşlarımıza bu soruları soruyorlar. Bilenler, çalışma yapanların şuurunu ölçmek için soruyor. Bilmeyenler ise tanık oldukları şuurun, gayretin, sabrın sebebini öğrenmek için soruyor.
Neden Saadet Partisi Millî Görüşte ısrar neden Farkınız nedir onlardan
Cevap kısa ve yalındır.
Saadet Partililer bu ülkenin yegane zevk sahibi insanlarıdırlar.
Millete hizmet etmenin zevkini ve milletçe sevilmenin zevkini iyi bilirler, tatmışlardır.
İşin doğrusu
I
Yüz seksenin üstünde milletvekilinin üstünü neden çizdi diye soruyorlar
Demekki Tayyip bey memnun değilmiş onlardan.
Peki o zaman şu karar doğrulanmıyor mu
Milletin, AKPden memnun olmadığı..
II
Neden üstü çizilen hiçbir AKP milletvekili bırakın itiraz vezninde konuşmayı, ağzılarını dahi açmıyorlar/açamıyorlar Halbuki liste dışı kalan CHPliler partilerini tenkitte sınır tanımıyorlar.
AKP milletvekillerinin Mecliste de seslerinin çıkmamasının ötesinde, seçmen/millet desteğinin olmadığını bilmelerinden kaynaklanıyor mesele. Kime güvenip de ses çıkarabilecekler
Tayyip bey yazmıştı adlarını, o çiziyor.
Yani AKP yaz-boz partisi mi
Yoksa sen başka bir şey mi sanmıştın
Ah o kompleksI
Ünlü AKPli Bülent Arınç bey CHPnin listesini beğenmeyip, yoksa barajın altında kalmak için mi böyle bir liste yaptılar, şeklindeki hayıflanmalarını görünce kırk yıllık CHPlilerin demiş ki: CHPnin bu listesini beğenmeyenlerin CHP tabanında hiçbir karşılığı yoktur!
Bülent Arınçın CHP tabanını iyi tanıdığını itiraf etmesi uyandırır mı AKPden hâlâ umutlu olanları... Derler mi: Biraz da içinde bulunduğun partinin tabanına baksaydın, onların ne halde olduklarını görseydin...
Gömleksiz oldukları doğru ama herhalde derme çatma, bulma buluşturma da olsa bir tabanları vardır.
II
Bülent Arınç bey, Kılıçdaroğlunun listesine destek vermiş. Bu liste CHPye oy kaybettirmez demiş.
Yani şunu mu demek istemiş: AKP bu listeyle çok oy kaybeder.
Hesabını kim verecek
"Yaklaşık 40 yıl önce Türk malı üretim yapsın diye kurulan Tümosan bugün Konya Ovasında kendi halinde üretim mücadelesi verirken aynı tarihlerde kurulan Hyundai, dünyanın devleri arasına girdi. Diyarbakırda 40-45 yıl önce temelleri atılan Temsan hiç bilinmezken aynı tarihlerde gün yüzüne çıkan Samsung dünya çapında başarıya ulaştı. Bunu hepimizin kendisine sorması lazım."
AKP hükümetinin Sanayi Bakanı Nihat Ergün söylemiş bu sözleri. Seçimler yaklaşırken, itiraflar da yarışıyor.
Hepimiz kendimize sormadan önce sizin cevap vermeniz gereken sorular yok mu sayın Bakan
İki dönemdir iktidardasınız. Ne yaptınız adını andığınız bu ülkenin o umut fabrikaları için
Hiçbirşey değil mi
Bizim kendimize sorduğumuzda alacağımız cevap bellidir.
Hata ettik. Geçmişte ANAPı, bugün de AKPyi iktidar etmekle hata ettik. At sahibine göre kişnedi. Olan, bu ülkenin umutlarına, emeklerine, fabrikalarına oldu.
Gitme zamanı
Bu ülkenin başbakanı dünyaya ilan ediyor: Benim kızım başörtülü olduğu için Amerika vize vermedi!
Başbakanın bu demecini, biz ne kadar Amerikancı olursak olalım, Amerika yine (hâlâ) bildiğini okuyor, şeklinde anlamamak için direnirken bu ülkenin insanları, içerden bir haberle sarsıldılar.
"Devlet parasıyla tiyatro yapılan bir devlet tiyatrosunda, devletten maaşlı bir tiyatrocu, seyirciler arasındaki başbakanın başörtülü kızına hakaret etti."
2011 Türkiyesinde oluyor bu olanlar. 12 Haziran seçimlerine günler kalmışken..
Saygısızlık yaparak ünlenmeye çalışan tiyatrocu ve aynı taraftayız hesabıyla/yanılsamasıyla onu savunan medyacılara değil bizim söylemek istediklerimiz. Doğrudan incinmiş rolünü oynayan Başbakan Erdoğana sesleniyoruz:
Gel, oyunu Saadet Partisine ver, çözülsün (halâ) şikayetçi olduğun başörtü kaynaklı meseleler.
Yapamadığını itiraf ettin. Artık işi yapana bırakmak zamanıdır.
"TERCİH"CİLER
AKP yanlısı medyanın işi gerçekten çok zor.
Kılıçdaroğlu ve adaylarında yanlış arayarak AKPlilere şirin görünmeye çalışmaları uzmanlık alanları oldu.
"Kılıçdaroğlu konuşurken arkasında AKPli adayın resmi vardı!"
Buldukları hataya bakın!
AKPlinin kendisi olsa ne yazar
İyiki Saadet Partisini hiç haber yapmıyor bunlar. Oy kaybettirme makinesi mübarekler (!) Varsın AKPliler kazanıyoruz, sansınlar.
Gerçeğin görünmesine şunun şurasında ne kaldı
TEKLİF
Eskİ ANAPlı yeni MHPli Toskay, Türkeşin oğlu Kutalmışın "Bana MHP teklif getirmedi" demesine sert cevap vermiş. "Bizim herkese teklif götürme yükümlülüğümüz yok!"
Aferin Toskay beye.
Kendileri teklifsiz MHPli olmuştu herhalde.
187 milletvekilinin üstünü çizilmesi üzerine yorumlar yerini buluyor.
Önce gömlekleri atılmıştı, şimdi kendileri...
YAVRUM MESUT VE THE ŞAPGALI BABA
Sesi Çinden geliyor, kendi nereden gelmişti
- Alo, the şapgalı baba neredesin Hiç sesin gelmiyor yahu.
- Meydanlara bir insem, sesim ta Çinden gelir. Binaenaleyh sesime gel yavrum Mesut sesime.
- Çinden her şeyin çakması geliyor the şapgalı baba. Sen sesini orda mı çaktırdın yahu
- Sana bir çakarım, soluğu Koskotas dosyalarının içinde alırsın yavrum Mesut. Binaenaleyh Çin işini karıştırma fevkalade ayıptır hatadır, günahtır.
- Sen her tarafı karıştırıyorsun the şapgalı baba. Ben sana meydan ayarlamaya çalışıyorum yahu.
- Ayarla yavrum Mesut ayarla. Binaenaleyh meydanlara inersem, sesim Çinden gelir.
- İade ediyorlar da mı geliyor, ihraç ediyorlar da mı geliyor the şapgalı baba. Burdan duyan olmadığından mı sesin Çine gitti, yahu
- Çıldırtma beni yavrum Mesut. Binaenaleyh adı Kemal olan anladı beni, sen anlamadın. Fevkalade aç kulaklarını.
- Sesin gelmiyor the şapgalı baba. Kulaklarımı Çine doğru mu açayım yahu.
- Sen bu Çin işini hafife aldın yavrum Mesut. Binaenaleyh adı Kemal olan fevkalade saygı gösterdi, emrin olur komutanım dedi.
- Ha, sen nizamiyeden döndüğün için mi komutan oldun the şapgalı baba Ben de tankları görmüştüm yahu.
- Sana daha ne göstereyim yavrum Mesut. Binaenaleyh elimdekileri adı Kemale gösterdim. Fevkalade beğendi, aldı. Beni duyuyor musun yavrum Mesut
- Duyacağım the şapgalı baba duyacağım. Hele bir Çine varayım, iyi duyacağım yahu.
Kutalmış, neyi kotarmış
12 Eylülden sonraki seçimlere katılmak isteyen bir kısım Halk Partililerin kurdukları SODEP adındaki parti bir türlü onaylanmıyordu; ihtilal konseyi tarafından. Beğenmedikleri birkaç kurucunun üstü çizilince, müracaat dilekçesi yeni kurucularla tekrar yazılıyordu.
Yaşı 80 civarında bir adam bulmuşlar, listeye onu da yazmışlardı. Üstelik onların medyası, yani taraftarları gazeteler de ayarlanmıştı bu işe. Yazıyorlar: Atatürkün şoförü SODEPe kurucu oldu. Atatürkçü ihtilalciler, Atatürkün şoförünü mü veto edecekler
Ettiler! Dolayısıyla yol açılmadı, başkalarının da hayatta kalmış bir takım başka hizmetliler bularak siyasi onay alma uyanıklığı sergilemesine...
AKPlilerin aday listelerini, aramızda Türkeşin oğlu da var, diyerek halkın beğenisine/onayına açtıklarını görünce, bu ülkenin yaşadığı o geçmiş aklıma geldi.
AKPliler övünçle açıklayana kadar bu ülkede kim biliyordu, Türkeşin bir diğer evliliğinden de çocuklarının olduğunu İddia ediyoruz: Hatta Türkeşin partisini Ecevitin yanında durarak bekleyen Bahçeli Beyin de haberi yoktu.
Türkeşin ilk önceki evliliğinden olan oğlunu ve tüm kızlarının kocalarını Meclise taşımış, milletvekili sıralarına oturtmuş ve onların büyük hizmetler yapmasına imkânlar sağlamış Bahçeli bey, bir küçük Kutalmıştan mı esirgeyecekti milletvekilliğini
"Evlatların, babalarının partilerini tercih etmelerinde yarar vardır" diyen Bahçeli bey, üzüntülerini belli ederken, bakalım Partisinin mensuplarınca Türkeşin çocuklarına sahip çıkmamakla suçlandığında ne yapacak
Türkeşin çocuklarını bir şey yapmak için mevcut değilse MHP, sol partilere sessiz ortak olmak için mi var.
Bahçeliye zor soru bu.
e-mail: [email protected]
Sabri Gümüş ve Hanefi Yeşil: e-maillerinizi arkadaşlarımla paylaştım. Teşekkür ediyoruz. Güzel günlerde görüşeceğiz inşaallah. Dua, dua, dua eller karıncalanmış...
Değmesin yağlı boya
Necati Tuncer