Mısır da yapılan darbe sonrası Müslüman Kardeşler in

Rabia meydanında ortaya koyduğu direniş öyle ya da böyle İslami camianın

şimdiye değin göstermiş olduğu en kapsamlı sivil karşı koyuştur.

Türkiye deki Müslümanların bu karşı koyuşa destek

olmamaları zaten akla muhaldi. Öyle ya tüm İslam âleminin gözü kulağı hep

ülkemizdeydi ve ülkemizden çıkacak bırakın gürlemeyi cılız bir ses bile top

mermisi gibi yankı bulmaktaydı dünyada. İşte bu düşünce ile Saadet Partisi

öncülüğünde 400 STK ortak bir eylem yaptılar dün Kazlıçeşme ya da benim

tabirimle Rabiaçeşme meydanında.

Yurdun dört bir tarafından oluk, oluk insanlar meydana

geldiler. Genci yaşlısı, çocuğu-yetişkini, kadını-erkeği, Türkü-Kürdü orada

tek bir gaye adına bulunmaktaydılar. Zalime dur demek mazluma destek vermek

için!

Bir başka açıdan değerlendirirsek; dünya şunu bir kez

daha anladı ki sizin BOP unuz, ince hesaplarınız varsa Allah (c.c.) ın da bir

hesabı vardır ve O hesap yapanların en güçlüsü ve galip gelenidir.

Artık Mısır daki kardeşlerimiz daha bir dik duruş

sergileyecekler. Arkalarında kardeşleri var bunun farkına varacak ve her gün

bunu hissedecekler. Buradaki darbe severler de anlasınlar artık bu millet

geçmişte pek çok hesabı bozdu. Millete rağmen hesap yapanlar bilsinler ki

bundan sonra da bozacaklar!

Bir hatırlatma daha, bu mitingi Saadet Partisi organize

etti. Hani irabda mahalli yok denilen ve kimsenin kaale (!) almadığı, yüzde bir

iki diye küçümsenen (!) parti var ya hah işte o. Saadet Partisi nden neden

korktukları belli oluyor. Zira bu milletin mayasında Milli Görüş var ve bunu

herkesten çok onlar biliyorlar. Artık gün ışımaya, zifiri karanlıklar dağılmaya

başladı. Ve bilin ki Hans ın anladığını Hasan de artık anladı

Ramazan a muhtaç olmak

Geçen seneden bu seneye Ramazan a erenler ne kadar

bahtiyarlar farkındalar mı Sevapların kat be kat fazla yazıldığı bugünlerde

ibadet şuuru içerisinde davranan Müslümanlar bir feyiz ve bereket ırmağında

yüzüyorlar adeta.

Geçen yıldan bu yıl da oruç tutmayı hayal eden bir kısım

insanlar Hak vaki olduğundan aramızda yoklar. Onlar şimdi bir başlarına

yaşadıkları hayatın başka bir âlemine geçtiler. İnsan yaptığı iyiliklerin bir

gün karşılığını beklemese de karşısına çıkması kaçınılmazdır.

Ramazan kendine has özellikleriyle geldi yine. Sıcak

geçmesi beklenen hava ılımanlaştı. Susamaktan çok korktuğunu söyleyenler

susuzluk hissi yaşamadıklarını, açlığın akıllara bile gelmediğini, yaklaşık 18

saat oruca nasıl dayanacaklarını kara kara düşünenlerin göz açıp kapayıncaya

kadar günü geçirdiklerini dinlemekteyim etrafımdakilerden. Hele ki alınan

ecirleri düşündüğümüzde insan daha bir mutlu oluyor tabi ki.

Rabbim kullarına en şefkat sahibi anneden daha şefkatli

ve merhametlidir. Dara düşen kullarının imdadına yine O yetişir. Ne kadar

şükretsek azdır.

Minik bir tebessüm

Mevlana nın eşine olan aşkı

Bir gün Mevlana eve girdiğinde eşi O na sorar:

- Bu kadar âşıksın Mevla ya. Şükürler olsun bu aşkı

yaşayıp yaşatana. Peki, bana ne kadar âşıksın Der.

Mevlana hanımına döner ve şöyle der:

- Sen benim; Yaradan dan ötürü yaratılanı sevişim, bir

adım gelene on adım gidişim ve herkesi olduğu gibi kabul edişimsin.

Sen benim; bugünüme şükür yarınıma dua edişim, azla

yetinişim, çoğa göz dikmeyişim ve kapanmayan avuç içimsin.

Kıssadan hisse: Eşler arasında bu anlayış olduğu sürece

evlerde ne hır gür ne de en ufak bir sorun olur değil mi İşte Müslümanın

evliliğe bakış açısı işte günümüzdeki evlilik boyutu. Üzerinde derin derin

düşünülmesi gereken mesele işte bu!..

İlgilisine notlar:

Tarihi ve turistik yerlere Ramazan uğramadan geçiyor ne

acı.

İnsan bastığı zemini iyi tanırsa kaymadan nasıl

duracağını da iyi bilir. Prof. Dr. Necmettin Erbakan