Damad Ferid in, özel yaşamı batı kültürüne olan hayranlığıyla anlatılır. Sultan Vahideddin in kızı Seniha Sultan ın anılarına göre: Çok azametli ve haris bir zat olan Ferid Paşa Baltalimanı ndaki yalıyı bir saray teşrifatına sokmuş, suareler, yemekler, sefirli toplantılar tertiplemiş ve yemeklere bile kendisi smokin, halam Mediha Sultan açık dekolte tuvaletle inmeye başlamışlardır

Ailesi Karadağ ın Poşasi köyünden olan Damad Ferid, Hasan İzzet Efendi nin oğludur. Bazı hainlerin Seyyid olduğunu iddia ettiği Damad Ferid in ailesi 17. yüzyılda İslâm dairesi içine girmiş, dolayısıyla Seyyid likle uzaktan yakından alakası olmamıştır. İstanbul da dünyaya gelen Damad Ferid in asıl adı Mehmed Ferid dir. Saraya damat olmasıyla Mehmet ismi unutulmuş Damad Ferid adıyla anılmaya başlanmıştır.

Tahsilini İstanbul da bitiren ve daha sonra Hariciye de iş hayatına başlayan Mehmed Ferid önceleri Paris, Berlin, Petersburg ve Londra sefaretlerinde ikinci kâtip olarak, daha sonra da Londra da başkâtip olmuştur. Bu görevi sırasında Bombay a tâyin edilen Mehmed Ferid, bu göreve gitmeyerek İstanbul a dönmüştür. Sadrâzam Kâmil Paşa nın aracılığıyla Sultan Abdülmecid in dul kızı Mediha Sultan la evlenerek Damad Ferid ismiyle tanınmış, kısa bir süre sonra vezirlik rütbesiyle Şûrâ-yı Devlet âzalığına tâyin edilmiştir. Böylece Paşa lık ünvanını da almıştır.

İngiltere sefareti ni istedi ama!..

Mediha Sultan ın Baltalimanı ndaki sarayına yerleşen, kavuştuğu damatlık ve paşalık sıfatlarını az bularak gözünü Londra Sefareti ne diken Ferid, bu isteğini hanımı vasıtasıyla Abdülhamid Hân a iletmiş, ancak kabul görmemiştir. Bunun üzerine Baltalimanı ndaki sarayda inzivaya çekilen Damad Ferid Paşa, İkinci Meşrutiyet in ilanıyla birlikte tekrar balo ve toplantı salonlarında arz-ı endam etmeye başlamıştır.

İttihatçılar a da Yaranamadı

Dönemin Hürriyet Kahramanlarına (Talat ve Enver Paşalar) özenerek İttihat ve Terakki sözcülüğüne soyunan Damad Ferid, bir makam elde etmek için yaptığı konuşmalarla türlü dalkavukluklar sergilemiştir. Yaptığı adilik sonucunda İttihatçılardan sadece Ayan Azalığı nı koparabilmiştir.

Sevr in imzalanması için bin türlü takla attı

Birinci Dünya Savaşı sonrasında imzaya zorlandığımız Sevr i, Padişah a imzalatmak için türlü dolaplar çeviren Damad Ferid Paşa, sadrazamlıktan çok İngilizlere uşaklığıyla tanınmıştır. Geçtiğimiz sayılarda Sevr konusununu anlatırken Damad Ferid in padişaha uygulamaya çalıştığı baskıya değinmiştik. Batı hayranlığı ve uşaklığıyla ömrünü geçiren, sonunda da onların kollarında canını teslim eden Damad Ferid, kurduğu Divan-ı Harp Mahkemeleri yle anılır olmuştur. Anadolu daki Milli mücadeleyi baltalamak adına yaptıklarının gelecek nesillere aktarılması gerektiğini düşünüyoruz. Sayfamızda Damad Ferid in hayatını özetlemeye çalışırken, Batılıların bugünkü Damad Ferid ler aracılığıyla milletimizi çürütme amacından vaz geçmediğini de vurgulamak isteriz. Geçmişte Sevr maddelerini önümüze koyan Batı, aradan geçen 90 yıla rağmen yılmadan usanmadan amacına ulaşmaya çalışıyor.

Sevdikleri(!)nin yanında öldü

 

Damad Ferid, İngiliz uşaklığıyla karışık yürüttüğü sadareti zorlandığı istifa ile bitirip 17 Ekim 1920 Pazar günü Avrupa ya yerleşti. Daha sonra döndüğü İstanbul da kazanılan Milli Mücadele nin korkusuyla 22 Eylül 1922 de tekrar Avrupa ya kaçtı. Dâmâd Ferid, üvey oğlu Sami ve üvey torunu Burhaneddin ile karadan; hanımı Mediha Sultan la gelini, iki kız ve üç erkek torunlarıyla hizmetçileri de, denizden kaçmayı başardılar. Damâd Ferid Paşa, 6 Ekim 1923 Cumartesi günü, Fransa nın Niş şehrinde ölmüş ve Mediha Sultan ın arzusu üzerine tahnit ettirilerek, içi kurşun kaplı bir ceviz tabuta konulmuştur.

Vaktâ ki Avrupa ya gitmiş, orada alafrangalaşıp Müslümanlığa düşman kesilmiş        

 Bugüne kadar Damad Ferid in kişiliği hakkında çeşitli makaleler ve kitaplar kaleme alındı. Geçtiğimiz senelerde Rahmet-i Rahman a kavuşan yazarımız Mustafa Müftüoğlu, Damad Ferid i bir yazısında şöyle anlatıyor:

Bir iddiaya göre, bu Dâmâd Ferid serserisi, henüz dâmâd olmadan, hattâ hariciye dairesine girip Avrupa ya gitmeden evvel pek dindar imiş. Her gün sabah namazlarını Ayasofya Camii nin top kandili altında kılar imiş. Vaktâ ki Avrupa ya gitmiş, orada alafrangalaşıp Müslümanlığa düşman kesilmiş. Avrupa dan dönüşünde, kavuştuğu nice nimetlerden sonra, evinde kullandığı erkek ve kadın hizmetçilerin hepsi Rum imiş. Sözlerinde, nutuklarında, yazılarında hep Yunan ve Lâtin darb-ı mesellerinden, harflerinden, rivayetlerinden söz eder, âyet-i kerîme ve hadîs-i şerifi kat iyyen ağzına almazmış. Hülâsa, tamamen Garplılaşmış, milliyet hislerini kaybetmiş ve kozmopolit bir adam olmuştur. Bu iddiayı, İbnü l-Emin Mahmud Kemal Bey in yazdıkları da teyit etmektedir!.. Diyor ki, Mahmud Kemal Bey: Sakalsız sadrâzamlardan biri olan Ferid Paşa nın, boyalıca uzun sakal başları (favoriler), içi ayıklanmış pek uzun tırnakları -o yaşta, bahusus öyle yüksek bir makamda bulunan zatlara yakışmayacak bir halde- gayet kerih ve nefret-âfer idi. Elinden bir şey alanlara tırmalanmak korkusu gelirdi. Cadıları da ürküten o korkunç tırnaklarını müftehirane seyretmesi ve muhatabının gözüne sokması eski Frenkleri taklit ile münevver(!), mütemeddin (!) bir centilmen olduğunu herkese göstermek fikr-i mecnûnânesinden ileri gelmiş olsa gerektir

Başmâbeynci Lütfi Simavî Bey de, hatıratı nda bu duruma temasla, Gayet temiz ve titiz olan Sultan Mehmed Hân-ı Hâmis (Sultan Reşad), Ferid Paşa nın şahsını hiç sevmediği gibi onun uzun tırnaklarından da istikrah ederdi (tiksinirdi) diyor.

Bu mevzuda daha pek çok şahadet vardır ve cümlesi, o, Dâmâd Ferid Paşa denilen Balkan serserisinin, Avrupa dan döndükten sonra din ve milliyeti bir tarafa atıverdiği yolundadır!.. Böyle İslâm a ve Türklüğe yabancı bir adam, türlü sebeplerle -maalesef- devlet idaresine hâkim olmuş ve o pek nazik dönemde bütün sadâretleri çeşitli ihanet, mel anet içinde geçmiş ve beşinci defaki son sadâretinden de, kendi arzusuyla istifa etmemiş, istifaya zorlanmıştır!..

Mustafa Müftüoğlu

Yalan Söyleyen Tarih Utansın / 140-141

Üç mel undan biri Ferid         

Birinci Dünya Savaşı sonrası Talât Paşa nın sadâretten istifasıyla İttihat ve Terakki iktidardan düşüp tarihe karışırken, Ahmed İzzet Paşa sadrâzam oldu. Bu makamda ancak yirmi beş gün kalabilen Ahmed İzzet Paşa nın istifasıyla Tevfik Paşa bu makama getirildi. Tevfik Paşa nın da istifasıyla 4 Mart 1919 tarihinde Dâmâd Ferid Paşa sadrâzam oldu.

Herhangi bir özelliği değil de sadece damat olması hasebiyle getirildiği Ayan Azalığı sonrasındaki sadaretinde yaptığı korkunç icraatları birkaç kelime ile anlatılabilecek türden değildir. Bu makama 5 kere getirilen Damad Ferid Paşa nın toplam bir sene bir ay sekiz gün süren sadrazamlıkları esnasında kurulan Divan-ı Harp Mahkemeleri ve Milli Mücadele ye karşı takındığı tavır Vatana ihanet ten başka bir isimle anılamaz.

Damad Ferid in beş kez arka arkaya sadrazam olması hakkında türlü iddialar vardır. O dönemdeki kayıtların yok edilmiş olması, Sultan Vahideddin in Damad Ferid i sadaret makamına niçin 5 kez getirdiğini anlamamızı güçleştiriyor. Bu konu birçok kez incelenmeye çalışılmış, taraflı tutumuyla bilinen bir kısım tarafından Sultan Vahideddin Hân sorumlu tutulmuştur.

Son derece namuslu bir kişi olarak bilinen Mabeyn Başkatibi Ali Fuad Türkgeldi Görüp İşittiklerim isimli kitabında Hazîne-i Hâssa Müdür-i Umumisi Refik Bey den naklettiği, Sultan Vahideddin, şehzadeliğinde Dünyada üç mel un vardır, bunlar bir sac ayağıdır: Biri bizim hemşire (Dâmâd Ferid in eşi Mediha Sultan), biri zevci olan Ferid Paşa, biri de oğlu Sami (Mediha Sultan ın ilk eşi Necib Paşa dan olan oğlu) dermiş

Sultan Vahideddin in, daha şehzadelik yıllarında mel un olduğuna inandığı bir adama niçin icra makamının en üstünü 5 kez teslim ettiği karanlıktır!..

Kronoloji

1 EKİM

I. Mahmut un Tahta Çıkışı (1730).

Hava Harp Okulu nun Açılışı (1951).

2 EKİM

İstanbul un Müttefik Kuvvetlerince Boşaltılması (1923).

3 EKİM

İki Almanya nın Birleşmesi (1990).

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası nın Kuruluşu (1931).

5 EKİM

Başbakan  İsmet  (İnönü) Paşa ile Dışişleri Bakanı  Tevfik Rüştü (Aras) ın,  Yunanistan ı  Ziyaretleri Sırasında, 1930  Türk - Yunan Dostluk Antlaşmasının Yürürlüğe Konulması (1931).

Iğdır Soykırım Anıt ve Müzesi nin Açılışı (2000).

6 EKİM

Şükrü Naili Paşa Komutasındaki Türk Birliklerinin İstanbul a Girmesi. İstanbul un Kurtuluşu (1923).

Mısır Devlet  Başkanı  Enver  Sedat ın  Bir  Suikast  Sonucu Öldürülmesi (1981).

1. Balkan Konferansı nın Atina da Toplanması (1930).

7 EKİM

İnebahtı Deniz Savaşı (1571).

ABD ve İngiltere nin, Afganistan a Sürekli Özgürlük Adında Askeri Harekat Başlatması (2001).

8 EKİM

Balkan Savaşı nın Başlaması (1912).

İstanbul da Yahudi ve Ermeni  Ruhani Başkanlarının, Lozan Antlaşmasının, Azınlıkların Korunmasıyla İlgili Hükümlerinin Tanıdığı Haklardan Vazgeçerek, Türk  Toplumu  İçinde Türk Yasalarıyla Yaşamak  İstediklerini Açıklamaları (7 Ocak 1926 da ise  Rum Topluluğu Aynı Açıklamayı Yapmıştır) (1925).

11 EKİM

Milli Selamet Partisi Kuruldu (1972).

Mudanya Mütarekesi nin İmzalanması (1922).

Türkiye Çekoslovakya Dostluk  Antlaşması nın  Ankara da İmzalanması (1924).

13 EKİM

Ankara nın  Başkent  Olmasına  İlişkin Önergenin  Büyük  Millet Meclisi nce Kabul Edilmesi (1923).

14 EKİM

Nizam-ı Cedid in, Sekban-ı Cedid Adıyla Yeniden Kuruluşu (1808).

15 EKİM

Türkiye de  Yeni  Anayasa ya  Göre  İlk  Meclis  ve  Senato Seçimlerinin Yapılması (1961).

17 EKİM

Kosova Savaşı (1448).

Türkiye nin NATO ya Katılmasıyla İlgili Protokol, Londra da İmzalandı (1951).

İlk Türk Tugayı nın Kore ye

Çıkışı (1950).

19 EKİM

II. Murat ın, Kosova Zaferi (1448).

Türk- İngiliz- Fransız Üçlü İttifakının Ankara da İmzalanması (1939).

20 EKİM

Türkiye  Büyük  Millet Meclisi Hükümeti  ile  Fransa  Hükümeti  Arasında Ankara Antlaşması nın imzalanması (1921).

Yunanistan ın, NATO Askeri Kanadına Yeniden Dönüşü (1980).

21 EKİM

İstanbul da, Damad Ferid Paşa nın Çekilmesi ve Tevfik Paşa nın  (Son) Sadrazam Oluşu (1920).

22 EKİM

1. Haçova Savaşı (1596).

Viyana Elçimiz Daniş Tunagil in, Ermeni Teröristler Tarafından Şehit Edilişi (1975).

23 EKİM

Almanya nın, NATO ya Girişiyle İlgili Paris Antlaşması (1954).

24 EKİM

BM nin Kuruluşu (1945).

25 EKİM

SSCB nin, Birleşmiş Milletler de Kars ve Ardahan ı Talep Edişi (1947).

26 EKİM

Balkan Misakı nın Kabulü (1932).

İsmet Paşa nın,  Lozan Konferansı ndan  Önce Dışişleri Bakanlığı na Atanması (1922).

İsrail ile Ürdün Arasında 46 Yıllık Savaşa Son Veren Barış Anlaşması. Ürdün, İsrail le Barışan İkinci Arap Ülkesi Oldu (1994).

27 EKİM

Müttefiklerin, Ankara ve İstanbul Hükümetlerine, Lozan da  Konferans Toplanması Çağrısı Yapması (1922).

28 EKİM

Türkiye ile Sırp-Hırvat ve  Sloven  Devleti Arasında  Dostluk  Antlaşması nın  Ankara da  İmzalanması (1925).

29 EKİM

Cumhuriyetin İlanı (1923).

Milletler Cemiyeti  Konseyi nin, Türk - Irak Sınırını, Musul u, Irak a Bırakacak Biçimde Saptaması (1924).

AB nin İlk Anayasası, 25 Üye Ülkenin Devlet ya da Hükümet Başkanları ile Dışişleri Bakanlarının Katıldığı Bir Törenle Roma da İmzalandı (2004).

30 EKİM

Mondros Antlaşması (1918)