AŞIRI ve bence
adaletsiz ve insafsız muhalefetiyle tanınmış bir İstanbul gazetesi feryadı
başmış, filan lisede cemaatle her gün öğlen namazı kılınacağı afişi asıldı!..
Buna şaşacak ne var anlamak zor.
İngiltere nin büyük bölümünde, 1944 ten bu yana
kolejlerde, her sabah derslere başlamadan önce ibadet ve dua ediliyor.
Öğrencilerin buna katılması mecburîdir. Aynı şey bizde olsa kıyamet mi kopar
Bizim Charlie ler Müslümanların din hürriyeti konusunda niçin anlayışlı,
hoşgörülü değiller.
Bir kısım liselerimizde yıllardan beri süren sinsi, sinsi
olduğu kadar yoğun bir ateizm propagandası yapılıyor.
Devlet, bütün okullarda mecburî din kültürü dersleri
okutuyor ama bir aldatmacadan ibaret. İslam dinine ait bir ders kitabının başında besmele olması gerekmez mi
Bizimkilerde Besmele yok, Paşanın tam sayfa portresi ve karşısında Gençliğe
Beyannamesi yer alıyor.
Bu kaçıncı yazışım 1868 den 1912 ye kadar Batı ya
açılmış penceremiz Galatasaray Sultanisi nde (Lisesinde) bütün Müslüman
öğrencilerin vakit namazlarını okul camiinde, okulun resmî imamının ardında
cemaatle kılmaları mecburî idi.
İslam dininde namaz, imandan sonra ikinci temel ve
değerdir. Bu memlekette din, inanç,
inandığı gibi yaşamak hürriyeti varsa okullarda mescitler olması ve
öğrencilerin namaz kılması, kılabilmesi
gerekir. Bundan daha tabiî bir şey olamaz.
Türkiye Müslümanları, egemen azınlığın zorla, terörle
empoze ettiği jakoben laikçiliği hiçbir zaman benimsememiş ve kabul etmemiştir.
Resmî ideolojili vesayet rejiminin Tevhid-i Tedrisat
prensibi ve devrimi millî kültür ve kimliğimize uymaz.
Devletin nasıl bir Diyanet Başkanlığı, yüz bine yaklaşan
camisi, üç bin İmam-Hatip okulu, yüz binlerce resmî din hizmetlisi varsa, bu
bir realite ise; okullarda mescit olması, namaz kılınması da tabiî
karşılanmalıdır.
Okullarda mescit olması laikliğe aykırı imiş Bu iddia bir saçmalıktır. Din, inanç, inancına göre yaşamak hürriyeti evrensel bir
haktır. Bütün insan hakları ve hürriyetleri metinlerinde, sözleşmelerinde
yazılıdır. Laiklik ise bir insan hakları ve hürriyetleri değeri değildir.
Laiklik ile laikçilik ayrı ayrı şeylerdir.
Laik Fransa Katolik kilisesinin liselerine izin
vermektedir.
Laik Fransa Avicenna İslam lisesi açılmasına izin
vermiştir ve şu anda ülkenin bir numaralı lisesidir.
Devlet liselerinde mescid olması laikliğe aykırı olmaz,
laikçiliğe aykırı olur.
Bizim cumhuriyetimiz laik değildir. Bizdeki sistem devlet
dini sistemidir.
Devlet dini sistemi ikiye ayrılır:
1. Devletin dinle barışık, uyum içinde olduğu, dine saygı
gösterdiği, dine hürriyet verdiği, dinle işbirliği yaptığı sistem.
2. Devletin dine baskı yaptığı, dini kösteklediği, dini
gemlediği sistem.
Koskoca bir Diyanet İşleri Başkanlığı na sahip olan rejim
laik değildir.
Ülkemizde yüz bine yakın cami var, bunların bir ordu
kadar imamı, müezzini, vaizi var. Devletin İlahiyat fakülteleri var. Her şehirde resmî müftü var. Binlerce
resmî İmam-Hatip okulu var. Büyük sayıda resmî din dersi öğretmeni var.
Bunların masrafları, maaşları devlet bütçesinden çıkıyor.
Sonra da bu sistem laik oluyor Olur mu böyle şey
Cumhuriyet İslam la barışmalıdır.
Resmî ideoloji, Kemalizm bahane edilerek İslam a,
Müslümanlara baskı yapılmamalı, din hürriyeti kısıtlanmamalıdır.
İslam karşıtı egemen azınlıkların vesayet rejimine son
verilmelidir.
Devletin yüz bine yakın resmî camii oluyor da, resmî
liselerde niçin mescit olamayacakmış.
Liselerde mescid istemeyenler aslında bütün camilerin
kapatılmasını istiyorlar da buna cesaret edemiyorlar.
Onlar Stalinist, Enver Hoca zihniyetli, insan haklarına
karşı, diktatör ruhlu kimselerdir.
(İkinci Yazı)
Böyle Müslümanlık Olur mu
Çok kolay, cayır cayır, hiç durmadan, gece gündüz yalan
söyleyenleri
Devamlı olarak haram yiyenler. Haram gelirler elde
edenler. Haramla zengin olanlar
Zinayı ağır bir günah ve suç olarak görmeyenler, zina
hürriyetini(!) protesto etmeyenler
Ribacılar, riba yiyenler, ribaya fetva ve ruhsat
verenler
İslam düşmanı harbî kafirleri dost ve velî edinenler
Deccalları, kezzabları, Nemrudları, Firavunları sevenler
ve onların yollarından gidenler
Parayı ana değer kabul edip ona tapanlar
Açıkta açıkça küstahça büyük günah işleyen facir ve
fasıklar
Karpuz gibi dışları yeşil, içleri kızıl olanlar.
Din, iman, Kur an, Sünnet, mukaddesat ticareti ve
sömürüsü ile Karun gibi zengin olanlar
Günde saatlerce gıybet ve nemime yapanlar, iftira
edenler, fitne ve fesat tohumları ekenler
On yirmi sayfalık temel ilmihal bilgisini öğrenmeyip ömür
boyu dedikodu, magazin kültürüyle meşgul olanlar
Hem Müslüman geçinen hem de Ümmet şuuruna sahip
olmayanlar
Boynunda biat ve itaat bağına sahip olmayanlar
Hem Kur an Kur an diyen, hem de Kur an ın yap dediklerini
yapmayan, yapma dediklerini yapanlar
Bir kısım iman kardeşleri aç gecelerken, kendileri tok
sabahlayanlar
Uyur gezerler Sapık medeniyetin zombileri ve robotları
Yahu bunlar nasıl Müslümanlardır
Böyle Müslüman olur mu Bu kadar gaflet, teseyyüb ve
ahlaksızlık bir araya gelir mi
21.03.2015