MHP yi yorumlamak gittikçe zorlaşıyor. Sebebi şu: Siyasetin
temel taşlarından biri olduğu düşünülen bu partinin durduğu yer belli
değil.
Milliyetçi Hareket Partisi konjonktür partisi gibi
davranıyor. Hele bazı uygulamaları var ki akıllara ziyan. Unutulması mümkün
olmayan bir yığın olumsuzluklar var insanımızın hafızasında. Bu partinin bazı
uygulamaları kendi mensupları da dâhil, birçok kişinin kafasında soru
işaretleriyle dolu derin izler bırakmış durumda. Haydi, geçmiş dönemi es
geçelim, milenyum başında yakaladıkları ilk ve tek fırsatı tepmelerine ne
demeli
İşte, o dönemde MHP yönetiminin akıl almaz
uygulamalarından bazıları:
- 1999 seçimlerinde büyük bir başarı göstermişlerdi;
kendilerine milletin adeta altın tepsi içinde sunduğu başbakanlığı reddettiler,
ısrarla ve inatla DSP nin kuyruğuna takıldılar.
- Nesrin Ünal adlı MHP li başörtülü milletvekili
seçimleri örtülü kazanmasına rağmen dik duramadılar, TBMM de milletvekilinin
başını açtırdılar.
- Kemal Derviş bunların döneminde ekonomiyi küresel
sisteme entegre etti, sesleri çıkmadı.
- Enis Öksüz PTT nin özelleştirilmesine itiraz edince
bakanlıktan azledildi.
- Abdullah Öcalan ın affı sayılan idamın kaldırılması MHP
iktidarında gerçekleşti.
- HDP/PKK yapılanmasının önünü açan, öz yönetim
söylemlerine zemin hazırlayan; şu meşhur ikiz yasalar ın ilk ve en önemli
adımı bu partinin iktidarında atıldı. İkinci adımı da AK Parti hükümeti atarak
bölünmeyi yasal hale getirdiler.
MHP tabanının önemli bir kısmının bu politikalardan
rahatsız olduğu muhakkak. Burada atlanılmaması gereken asıl mesele şu: Demekki
MHP nin verdiği tavizler yetmedi, şimdi bu partiye de müdahale söz
konusu.
Kim ne derse desin, BOP planı tıkır tıkır işliyor. Önce
İslam coğrafyasını ateşe verdiler. Arkasından yeni haritalar gündeme getirildi.
Şimdi de iç siyasete müdahaleler yapılmakta. İktidar-muhalefet fark etmez. Her
yeri karıştırıyorlar. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby nin
açıklamaları bu adamların asıl maksatlarını net bir şekilde ortaya koyuyor.
Bilindiği gibi, Cumhurbaşkanı Erdoğan ın yurt dışı
gezisinden dönerken uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD nin PYD ile
ilişkisine değinerek, Ben miyim senin ortağın, yoksa Kobani deki teröristler
mi » Demişti. Kirby, ilgili soruya verdiği yanıtta, ABD nin PYD yi
ve Suriye deki askeri kanadı YPG yi terörist örgüt olarak görmediklerini
açıklamıştı. Kirby, düzenlediği basın toplantısında ayrıca PYD ye mühimmat
desteklerinin süreceğini belirtmişti. Demekki, ABD ile stratejik ortaklık böyle
bir şey.
Evet, konumuz MHP. Bu parti veya başkası fark etmez. Biz
uygulamalara bakarız. Ayrıca bu partinin mevcut anlayışıyla geçmişi arasında
bir açı farkının oluşmuş olduğunu belirtmemiz lazım. Kendi seçmen kitlesine
eski ANAP ve DYP seçmeninin bir kısmının ilave olması bu açı farkını artırmış
olabilir.
Coğrafyaya müdahale edilirken bölgenin en gözde ülkesine
dokunmamaları düşünülemez. Artık herkes gözünü dört açmalı. İşbirlikçi
politikaların sonuna gelindi. Kimse kimseyi aldatmaya çalışmasın. Çözüm,
birlikte hareket etmekte ve çözüm tam bağımsızlıktadır.
Öyle ya da böyle. MHP nin kendi içinde bir takım
değişikliklere gitmiş olması bu partiye yeni bir müdahaleyi önlemeye yeterli
olmayacaktır.