“Saadet Gelecek” ilk grup toplantısı TBMM’de yapıldı. Bu toplantı, beni yıllar öncesine götürdü. Adeta rahmetli Erbakan Hocamın sağlığında yapılan grup toplantılarını hatırlattı. Çünkü konuşmalara hâkim olan üslup Millî Görüş’ü hatırlatıyor, insanı geçmişe götürüyordu. Bu durumun rol icabı değil, iç dünyanın dışavurumu şeklinde gerçekleştiğini söylemek yanlış olmaz. Çünkü gerek Temel Karamollaoğlu, gerek Ahmet Davutoğlu, yabancısı oldukları bir üsluba laf olsun diye sarılmıyorlar, iç dünyalarının doğrudan dışavurumu şeklinde oluyordu. Kısacası, yıllardır özlediğimiz bir hâl ile yeniden karşı karşıya gelmiştik. Buna sadece genel başkanların üslubu değil, aynı zamanda salonu dolduran dinleyicilerin coşkusu ayrı bir güzellik ve heyecan veriyordu.

Bu durumun ortaya çıkışı, dinleyiciler ve genel başkanların tavrı ile yakından ilgiliydi. Kısacası “Saadet Gelecek” grup toplantısı Meclis’te de farklı bir hava oluşturmuştu. Bu durumun iki partinin oluşturduğu grubun bu samimiyeti ve kucaklaşmasının daim olması sanıyorum yıllardan beri eksikliğini hissettiğimiz dünkü grup toplantısındaki havanın devamına bağlıdır. Eğer birtakım dışarıdan gelecek fitne esintilerinin bu samimi havaya etkisinin olmamasıdır. Çünkü siyaseti sadece algı üzerine kuranlar, çıkarları uğruna her duygu ve düşünceyi kullanmakta bir sakınca görmeyenlerin yalana dayalı algı operasyonlarının engellenmesi bugüne kadar eksikliğini hissettiğimiz Millî Görüş’ün bundan sonra Meclis’teki varlığı yıllardır topluma unutturulmaya çalışılmış olan duyguların yeniden hayata geçirilmesinin önünü açacaktır ki; toplumun buna ihtiyacı var.

Bu noktada dikkat çekmek istediğim bir başka husus ise ülkenin sorunları bundan böyle Meclis’te her fırsatta gündeme gelecek, bu geliş karşısında iktidar kanadı gündeme getirilen sıkıntının içeriğini incelmeye bile gerek duymadan reddedilecektir. Çünkü şu ana kadarki uygulama böyle… Ancak bu reddedişi sürekli sürdürenleri usandıracaktır. Böyle olunca da ülkenin yıllardan beri nasıl algılara mahkûm hale getirildiğinin toplumun farkına varma imkânı bulacaktır. Kısacası, gerçeklerin yerine algıların hâkim kılınması inandırıcı olmayacak, toplum silkinip kendine gelme imkânı bulacaktır. İktidar kanadı varlığını korumak için yeni yeni stratejilere ihtiyaç duyacaktır.

Saadet ve Gelecek Partili 20 milletvekilinin oluşturduğu yeni grup siyasete yeni bir hava, yeni bir anlayış getirecektir. Ülkemizin ihtiyacı da budur. Çünkü Millî Görüş hareketi, bu ülkenin şaha kalkmasına zemin hazırlamış, bunun için yeni bir ses, yeni bir hareket tarzını topluma sunmuştur. Bu bakımdan ülkenin taklitçilikten kurtulup bir gün önce söylediklerinin ertesi günü aksini savunanların gerçeklerle ilişkisi olmadığı, sadece koltuklarını korumak adına daldan dala atlamayı beceriklilik gibi takdim etmişler, sahip olunan medya sayesinde de topluma yalanlar gerçek gibi sunularak algılar oluşturulmuştur. Bu bakımdan siyasette yeni bir dönem başlamış bulunuyor. Çünkü içinden çıkıp geldikleri Millî Görüş hareketinden söz etmeyi içlerine sindirememiş olanlar, ömrünü bu topluma hizmet ile geçirmiş rahmetli Erbakan Hocamın adının anılmaması gibi bir üslubun siyasete hâkim kılındığı bir dönemde Saadet’in grup kurmuş olması toplumun gerçekleri görmesi ve algıların hakimiyetinin son bulmasında önemli bir görev yapacaktır. Bu duygularla “Saadet Gelecek” grubunun hayırlara vesile olmasını diliyorum.