Yeni anayasa hazırlanması yıllardan beri Türkiye’nin gündeminde ama bir türlü yapılamıyor. Meclis’te temsil edilen tüm partiler yeni anayasa yapılmasını istediği halde yıllar yılı yeni anayasa yapmak için uğraştıkları halde nasıl oluyor da yapmamayı beceriyorlar Bu soruya verilecek cevap partilerimizin siyaset anlayışı olabilir. Çünkü maksat yeni anayasa yapmak olmayıp, yapmak istiyor da diğer partiler engelliyormuş gibi bir hava estirmek olunca tüm çabalar verimsizliğe mahkum oluyor. İktidarı ve muhalefeti ile daha işin başında ortaya konulan yaklaşım aslında yeni bir anayasa yapılamayacağını görmek isteyen herkese gösteriyordu. Nedir bu yapılmak istenen
İktidar partisi yeni anayasa çalışmaları başlarken, Meclis’te temsilcisi bulunan tüm partilerin uzlaşmasını şart koştu. Elbette 4 partinin uzlaşması ile yeni bir anayasa yapamayacağını iktidar partisi sözcüleri bilmiyor olamazdı. Ancak, millete yeni anayasa yapma sözü verilmişti ve bu yönde bir çalışmanın başlatılması gerekiyordu. Meclis’te temsil edilen 4 partiden üçer üyenin katıldığı bir Anayasa Uzlaşma Komisyonu oluşturuldu. TBMM Başkanı Çiçek’in başkanlığında çalışmalara başlandı. Sonuçta 60 madde üzerinde anlaşma sağlandı ama daha ileri gidilemedi. Görüşmeler bir yerde tıkandı. Tam bu noktada iktidardan 4 partinin uzlaşmaya vardığı 60 maddenin Meclis’e getirilerek kabul edilmesi teklifi geldi. Ama hemen itirazlar yükseldi. Komisyonda uzlaşmaya varılan ve yazılmış olan maddelerin aynen TBMM Genel Kurulu’na getirilerek görüşüp kabul edilmesine bazı partiler niçin itiraz etmişlerdir anlamak mümkün değildir. Bu arada CHP başlangıçta uzlaşılmış 60 maddenin görüşülmesine itiraz etmeyecekleri gibi bir görüntü verdi ama bu görüntü kalıcı olmadı. Daha sonra MHP’den anayasanın tümden yapılmasını parça parça Meclis’e getirilmesine karşı olduğu yönünde açıklamalar gelmeye başladı. Aslında CHP ile AK Parti’nin anlaşması halinde uzlaşılmış 60 maddenin Meclis’ten geçmesi mümkün iken bu defa CHP kanadından 4 partinin uzlaşması şartı geldi. MHP Genel Başkanı Bahçeli anayasanın parça parça geçirilmesine karşı olduklarını, bu hususta uzlaşmalarının mümkün olmadığını açıkladı ve kesin bir dille tavırlarını ilan etti.
Böyle olunca da komisyonda sağlanmış uzlaşmanın sıra genel kurula gelince sağlanamayacağı görülmüş oldu. Doğrusunu söylemek gerekirse Komisyonda uzlaşılmış maddelerin Meclis’ten geçirilmesine karşı çıkmanın inandırıcı ve mantıki bir gerekçesi olamaz. Olsa olsa partilerin birbirlerini köşeye sıkıştırma taktiği olabilir. Böyle olunca da Meclis’te grubu olan partilerin maksadının yeni özgürlükçü bir anayasa yapmak değil, yapmak istiyormuş görüntüsü vermekten ibaret olduğu ortaya çıkıyor. Bunun yanında eğer dört partinin uzlaştığı 60 madde Meclis’te görüşülüp kabul edilirse bir sorun olmayacak. Ama, söz gelimi AK Parti’yi BDP ile birlikte bu maddeleri görüşmeye itme taktiği boşa çıkacak. Ya da CHP ile AK Parti’nin mutabakatını diğer iki parti MHP ve BDP’nin istismar etme imkanı oluşacak. Yani seçimlerde kullanabilecekleri bir koz elde edecekler..
Bütün bunlar gösteriyordu ki, Meclis’te temsil edilen partiler için millete hizmet ve milletin hakkı olan özgürlüklere biran evvel kavuşmasını sağlamaktan çok kendi parti çıkarları önem kazanıyor.
Partilerin bu anlayış ile ülke sorunlarına çözüm bulmaları, insanımızın hak ve özgürlüklerini sonuna kadar kullanabilmesi mümkün mü