Bismillahirrahmanirrahim
Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamd, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.
Maide Suresi’nin 33. Ayet’inde “Allah ve Resulü ile harbedenler ve yeryüzünde fesat yapmak için çalışanlar” diye tanımlanmış kimseler vardır. Allah ve Resulü ile harp etmeyi “Kur’an’ın ve sünnetin tatbikatına yani İslam ve Müslümanlar ile harp etmek” şeklinde okumak gerekir. Allah ve Resulü ile harp halinde olanlar; kâfirler, müşrikler ve münafıklardır. Kâfir; Allah’ı filleri ile birlikte inkâr edendir. Bunlar; Siyonistler ve materyalistlerdir. Müşrik; Allah’ı filleri ile birlikte kabul etmekle birlikte, ilahlıkta ve fiillerinde başka şeyleri O’na ortak koşanlardır. Günümüzde müşrik toplulukların önderliğini Hz. İsa’yı ilah edinmiş Siyonist Hıristiyanlar yapmaktadır. Münafık; Allah’ı filleri ile birlikte kalben inkâr ettiği veya müşrik olduğu halde, diliyle ben Müslüman’ım deyip hakikatte kâfir ve müşrik olanlardır. Bu üç kesimi, Kur’an bize çok detaylı bir şekilde tanıtmaktadır. Bir Müslüman; bu üç kesimi, türevleri ile birlikte tanımadan istikametini, iman ve Müslümanlığını muhafaza edemez. Bu üç kesimin müşterek düşmanı ise, tevhit ve İslam’dır. Çünkü bunlar; şeytanın insanlardan oluşturduğu küfür, şirk ve nifak ordusunun askeridirler. İnkâr, şirk ve nifak; Covid-19 virüsü gibi hastalık yapan bulaşıcı mikroplardır. Bu mikrolardan korunmak için İslam; yan etkisi olmayan ilaçtır. Bu ilacı bu gün Milli Görüş’ün tek temsilcisi Saadet Partisi temsil ediyor.
ZELİL OLANLAR
Kur’an bize; indirilen hak Kitap’ın ayetlerini inkâr etmeleri, peygamberlere isyanları ve yeryüzünde çıkardıkları bozgunculuk sebebiyle nice fert ve kavimleri, Allah’ın zelil ve hakir kıldığının bilgisini verir. Allah; inkârcılığa ve ırkçılığa sapmaları, misak ve ahitlerinden dönmeleri, bozguncu olmaları, peygamberleri öldürmeleri sebebiyle Yahudileri, “Müşrikler ancak bir pisliktir” diye tanımladığı şirke sapmış birçok topluluğu helak etmiştir. Allah; servetiyle şımaranları, faiz alıp verenleri, insanların mallarını kumar, gasp ve hile yoluyla yiyenleri, içki içen, zina eden, eşcinsel ilişkiye yönelen, ölçü ve tartıda hile yapıp toplumu aldatan, had ve hudut tanımaz kavimleri de helak etmiştir. Allah; İslam’a girdikten sonra, tekrar inkâra, şirke ve nifaka dönen “mürtet” toplumlara da gazap etmiştir. Allah; azgınlıkta sınır tanımayan kavimleri de maymunlara ve domuzlara dönüştürerek ve tağutlara köle yaparak lanetlemiş ve gazap etmiştir. Allah; iman edenleri yeniden inkâra sürüklemek için Allah ve İslam hakkında yanıltıcı, asılsız ve yalan iddialarla tartışmaya giren felsefecilere de gazap etmiştir. Allah; duydukları özel kin ve nefret sebebiyle Müslümanları, mazlum insanları öldürenlere de gazap etmiş ve onlar için büyük bir azap hazırlamıştır. Allah; İslam’ın telkin ettiği “adil düzenin” hayata ikamesi için yapılması farz olan cihadı terk edenlere, bu sorumluluktan kaçanlara da gazap etmiştir. Allah; sürekli olarak yalana kulak veren, mefhum kirliliği ile insanları batıla yönlendiren, iftira eden, yalan şahitlikte bulunan fert ve toplumlara da gazap etmiş ve kalplerini temize çıkarmamıştır. Allah; israf edenlere, verdiği nimetlere nankörlük edip şımaran ve azgınlaşan zalimlere de gazap etmiştir. Allah; gazap ettiği, inkârcı, ırkçı, müşrik, münafık ve zalim bir topluluğu sırdaş edinenleri kınamış ve onlar için çetin bir azap hazırlamıştır. Bütün bunlar; Allah’ın indirdiği kitaplara sırt çeviren, gönderdiği peygambere düşmanlık eden ve Allah’ın koyduğu sınırları aşan kavimlerin başına gelenlerdir. Kur’an bu bilgileri bize; biz de aynı hatalara düşmeyelim, Kur’an ve sünnet ile aramıza mesafe koyup harp eden bir topluluk olmayalım ve böylelikle ilahi gazaba, lanete uğrayarak zillete düşmeyelim diye vermektedir.
NATO İSLAM’LA SAVAŞIYOR
Sovyetlerin dağılmasının ardından NATO, strateji değiştirmiş ve yeni düşman olarak İslam’ı belirlemişti. Nitekim zamanın İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher’in, 1990 yılında İskoçya’da yapılan NATO toplantısında yaptığı konuşmada, “Sovyetler Birliği yıkılmıştır, karşımızda düşman kalmamıştır. Ama düşmansız bir ideoloji yaşayamaz. Yeni bir düşman bulmamız lazım. Düşman aramaya ise gerek yok; yeni düşmanımız İslam’dır” sözü ile NATO’nun yeni dönemini başlatmıştır. Bu tarihten itibaren NATO tatbikatlarında düşman kuvvetler rengi kırmızıdan yeşile çevrilmiştir. “Büyük Ortadoğu Projesi BOP” bu tarihten sonra ortaya çıkmıştır. Bu proje, her ne kadar Büyük İsrail’i kurma hedefini taşıyorsa da, daha önemlisi İslam’la savaşma projesi olmasıdır. Bu savaşın en önemli amacı, dinler arası diyalog ve medeniyetler ittifakı çalışmaları ile “Ilımlı İslam” hedefine ulaşmaktır. ABD ve AB ülkeleri İslam’a karşı yürütülen savaşın jandarmalığını yapmaktadır. ABD eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın 07.08.2003 Washington Post gazetesinde yayınlanan makalesi, yürütülen bu savaş ve hedefleri bakımında önemli bir belgedir. Rice’in bu yazısında İsrail’in güvenliğini sağlamak için Fas’tan Endonezya’ya kadar 22 ülkenin rejim ve haritalarının değiştirileceğini, Türkiye’nin de bunların içinde olduğunu vurgulamıştır. Coğrafyamızın bu günkü haline baktığımızda, bu projenin uygulamasından başka bir sonuç görmüyoruz. İslam coğrafyası, Libya’dan Afganistan’a, Pakistan’dan Yemen’e, Irak ve Suriye’ye kadar kan gölüne çevrilmiştir. Firavunlaşarak azgınlaşan bir zulüm dünyası ile karşı karşıyayız. Ve bu zalim dünya, şuurlu İslam’a karşı hiçbir ahlaki kuralın geçerli olmadığı çirkin ve kirli bir savaş yürütüyor. Tam bu zamanda koronavirüs/Covid-19 salgını, bu zulüm dünyasının ve işbirlikçilerinin başına musallat oluyor. Dünyada bir şeyler oluyor. Ama hiç kimse, işin ilahi boyutunu hesaba katmıyor. Her halde bu iş, firavun boğulurken “Musa’nın ve Harun’un Rabbine iman ettim” dediği noktaya kadar varacak, Allah’a ve Resulüne, yani şuurlu İslam’a karşı harbedenler bir kez daha yenilmiş olacaklar. Selam hidayete tabi olanlara...
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Muhammede Sevdalı - Allah razı olsun,rabbim hak yolda çalışanlara güç kuvvet versin.
Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.