Kocakarının eşeğiyle bir yere gittiğini gören filozof,

eşeğin sırtındaki çuvalın birinin büyük birinin küçük olduğunu görmüş ve

kocakarıya sormuş:

Nereye giden

Kocakarı Değirmene

Filozof Eşeğin yükü nedir

Kocakarı Buğday

Filozof Bir tarafı büyük öbür tarafı küçük nasıl denge

sağladın

Kocakarı Bir çuval buğday vardı, tek tarafa yüklesem

semer devrilecek. Onun için öbür tarafına buğday ağırlığınca kum doldurdum

Filozof Buğday çuvalını ikiye bölseydin, eşeğin yükünü

hafifletmiş olurdun, kendin de eşeğe biner değirmene öyle giderdin deyince,

Kocakarı, filozofun sözünün doğru olduğunu anlamış ama

filozofa sormuş,

Senin eşeğin ve bir çuval unun var mı

Filozof Benim aklımdaki sermeye, eşeğe yük olacak bir

şey değildir. Unum yok ama ünüm var demiş.

Kocakarı Ününü yiyebiliyor ve karnını doyurabiliyor

musun Deyince filozof susmuş.

Kocakarı, teklifin doğru ama eşeği ve buğdayı olmayanın

sözü tutulmaz demiş ve eşeğine Dehhh diyerek değirmenin yolunu tutmuş.

Buna benzer bir sözü de Firavn söylemiş. Musa

aleyhisselamın Firavun kadar zengin olamamasını, dilinin peltek olmasını ileri

sürdükten sonra mademki Allah tarafından gönderildiğini söylüyor buyursun altın

bilezikler atılsın ona ve meleklerle beraber dolaşsın diyerek kavmini

zenginliğinin ışıltısıyla kamaştırmaya çalışıyor, buyurun Kur an dan okuyun:

51- Firavun, milletine şöyle ilan etti: Ey kavmim, şu

Mısır mülkü ve altından akan ırmaklar benim değil mi Görmüyor musunuz

52- Yahut ben, neredeyse meramını/derdini anlatmaktan

aciz, şu alçak adamdan daha iyi değil miyim »

53- Üzerine altın bilezikler atılmalı veya yanında

melekler gelmeli değil miydi

54- (Firavun) kavmini küçümsedi, onlar da ona itaat

ettiler. Çünkü onlar fasık bir toplum idi.

55- Onlar bizi öfkelendirince, biz de onlardan intikam

aldık ve hepsini suda boğduk.

56- Onları daha sonra gelenler için bir selefi ve (kötü)

örneği kıldık. (Zuhruf süresi ayet 51-56)

Makam ve paraya güvenerek hava atanların havasını

alıverecek sebepleri Rabbimiz hep yaratmıştır.

Firavundan daha zengin ve saltanat olarak daha güçlü olan

Süleyman aleyhisselam ise rüzgâra bile hükmederken:

19- (Süleyman) onun sözüne güldü ve dedi: «Rabbim, bana,

anne ve babama verdiğin nimete şükretmeyi ve razı olacağın salih ameli yapmayı

bana ilham et. Rahmetinle beni salih kullarının arasına kat.» (Neml süresi ayet

19)

...(Süleyman) dedi: «Bu Rabbimin bana bir lütfudur.

Şükür mü edeceğim yoksa nankörlük mü yapacağım Beni denemek içindir. Kim

şükrederse kendine şükretmiş olur. Kim nankörlük ederse şüphesiz benim Rabbim

bağışlayıcıdır, rahmet edicidir.» (Neml süresi ayet 40)

Dünya Sultan Süleyman a da Firavuna da kalmamış ama

Süleyman aleyhisselam rahmetle salatü selamla anılmaya ve dünyada yüz binlerce

Müslümana ad olmaya devam ediyor.