Körfez krizi; Katar Emiri El Tani’nin  “Trump karşıtı, İran yanlısı” sözleriyle patladı.  24 Mayıs’ta ABD Başkanı Donalt Trump’ın Suudi Arabistan gezisinden 2 gün sonra Katar’ın resmi haber ajansı QNA’nın internet sitesinde çıkan bir haberde, Katar Emiri El Tani’nin, Arap dünyasına,  Trump yönetiminin uzun ömürlü olmayacağı gerekçesiyle bölgesel İslami güç olan İran ile iyi geçinmelerini tavsiye ettiğini söylediği iddia ediliyordu.

Katar ajansı QNA, 2 saat sonra haberi siteden kaldırdı ve  “siber saldırı, haberi yalan “ dedi. Ancak Arap ülkeleri abluka başlattı. FBI’ya göre saldırı Rus Hacker’ler yaptı. ABD’li bir yetkili, “Rusya müttefiklerimizle aramızı bozmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı. Moskova ise bu haberi yalanladı.

Katar, El Kaide ve IŞİD’e destek veriyorsa, bunlarla mücadele için kurulan koalisyon içerisinde şimdiye kadar neden yer aldı? ABD’nin Afganistan, Irak ve Suriye operasyonlarını yürüttüğü, Ortadoğu’daki en büyük askeri üsse neden izin vermiştir? ABD, Katar bir terörist devlet ise neden bu ülkede 10 bin askerinin yaşadığı üssü işletmeye devam etmektedir? Buna benzer pek çok soru var cevabını arayan.

Aklıma ister istemez Deepweb (Derin internet) geliyor. Hani zaman zaman duyarsınız, derin devlet sözünü. İşte bu derin internet de, internetin karanlık yüzü. Başka şekilde izah etmek gerekirse; Türkçe’ye ”Derin İnternet” olarak çevirebileceğimiz Deepweb, arama motorlarında listelenmeyen, standart web tarayıcılarla erişilemeyen internet sitelerine verilen genel bir isimdir. Deepweb görünürde siber dünyanın illegal alt yapısı olarak görülse de aslında dünyaca ünlü istihbarat devlerinin ve gizli örgütlerin istihbarat sahasıdır. Wikileaks belgelerini sızdıran Edward Snowden’in dediği gibi artık sokaklardaki 007’lerin yerini Hacker’ler aldı.

2014 yılında düzenlenen 3. Moskova Uluslararası Güvenlik Konferansı’nda Rus Genelkurmay başkanı Valery Gerasimov, “RENKLİ DEVRİMLER” adı verilen bir hareketten bahsetti.  Valery Gerasimov ilk defa bu harekete değinmiş ve şunları söylemiştir:

“Renkli devrimler, NATO ve ABD kontrolünde, hedef hükümetleri devirmek için planlanmış yeni bir ‘savaş’ biçimidir ve demokrasi yayma’ bahanesiyle ülkeleri tehdit etmektedir. ABD ve Avrupa, geleneksel olmayan bu yeni savaş biçimiyle barışçıl yollardan rejim değiştirme Stratejisi’ni Rusya’yı çevreleyen ülkelerde uygulamaya sokmuştur. Renkli devrimlerin barışçıl aktivistlerin arkasına saklı silahlı güçler vardır. Ve ‘renkli devrim’ istenen sonucu vermeyince, silahlı lejyonerler işe başlamaktadır. Suriye ve Libya’da bu yapılmıştır.”

2016 yılında dünyadan altı bin hacker’in katıldığı Pentagon bağlantılı (DEFCON) konferansında “dijital aktivist” Chris Rock, “Artık savaşlar dijital lejyonerlerle yürüyecek” dedi Chris Rock’a göre: “Hükümetleri devirmek için ilk başvurulacak araç hedef devletlerin bankacılık, siyaset, askeri kurumlarının internet sitelerine girmek ve çökertmektir. Ve halkı manipüle etmek, söylediklerimize inandırmak, ikna etmek de bunun yardımcısıdır.”

Bu bilgilerin ışığında iki şeyi ivedilikle hayata geçirmek mecburiyeti var. Birincisi mutlaka teknolojik alanında ar-ge çalışmaları yaparak kendi teknolojimizi üreterek dışarıya bağımlı olmaktan kurtulmak Güney Kore örneğinde olduğu gibi. Ayrıca milli yazılımımızı yapmak. İkincisi ise, siber saldırıya karşılık hacker ordusu kurmak.