İnsani Yardım faaliyetleri:
Şimdi bütün dikkatler bundan sonra Kafkasya da nelerin olabileceğine çevrilmiştir. Neler olabileceğini, en çok sorulan soruları ele alıp, cevaplama metodu ile saptamak gerekirse ortaya şöyle bir sonuç çıkabilir:
-Rusya burada yani Kafkaslar da tam olarak ne yapmak istemektedir
Rusya eski etki alanlarından, yeni etki alanları çıkartmak niyetindedir. Tekrar Rus devlet gücünü vurgulayan ve eski emperyalist Rus düşünce yapısını yansıtan güçlü bir Rusya meydana getirme yolundadır.
-Gürcistan Cumhurbaşkanı Mikhail Saakaşvili neden Güney Osetya ya saldırmıştır Burada söylenebilecek tek şey çok yalnış bir hesap ve tahmin içine girmiş olması ve Batı ya fazla güvenmesidir denebilir. Aslında Batı nın gözünde Gürcistan henüz tam bir demokrasi olmaktan çok uzak bir ülkeydi.
Saakaşvili nin bu derece Batı ya yakın olması ve onlarla yakın işbirliği içinde çalışması Rusya yı fazlası ile rahatsız etmektedir. Hele işin içine petrol hatları ve diğer projeler girince, bunlar, Rusların sabrını taşıran son olaylar oldu. En az beş yıldır Gürcistan a haddini bildirmek için fırsat kollayan Rusya, aradığı fırsatı Osetya olayı ile bulmuş oldu. Kaybeden Gürcistan oldu, denebilir.
- Osetya ve Abazya nın bağımsızlık istekleri samimi mi yoksa Rusya tahrikli midir
Bu soruya "her ikisi de var" diye cevap verilebilir. Rusya şu anda eskisine nazaran çok daha zengin ve güçlü bir devlettir. Dünya çapında sayılan bir devlettir. Bu küçük birimler kendi açılarından, Rusya ile birlik olmayı, Gürcistan içinde kalmaktan daha cazip bulmaktadırlar. Üstelik, Gürcistan onlara karşı pek de iyi davranmamaktadır. Onların üstünde din dahil her türlü baskıyı uygulamaktadır.
- Rus Barış gücü nedir
Bu soruya da "Rusya nın kendi gücünü etkili kılmak için üretmiş olduğu bir formüldür" şeklinde cevap verilebilir. Bunlar aslında işgal güçlerinden başka birşey değildir.
- Batı nın enerji yönünden Rusya ya olan bağımlılığının etkisi bu krizde ne olmuştur
Bu sorunun cevabı belki de çok şeyin cevabıdır. Avrupa ülkeleri Rusya ya ne kadar bağımlı olduklarını bilmekte ve en başta bu sebeple Rusya yı kızdırmak istememektedirler. Rusya nın askeri gücünü de iyi tanıyan Avrupalılar, Rusya nın tepkisi bu kadar kadar sert ve gereğinden fazla olmasına rağmen açıkça Gürcistan ın yanında yer almamışlardır. Gürcistan ın en büyük hatası "Batı ya bu kadar güvenmesi olmuştur" denebilir.
- Rusya nın verdiği mesaj sadece Gürcistan a ve ABD ye midir
Cevap; "Hayır, mesaj tüm eski kolonilerine verilmiştir" şeklinde olabilir. Nitekim Polonya nın, Çek Cumhuriyeti nin, Baltık cumhuriyetlerinin tepkileri de bu durumu net bir şekilde açıklamaktadır. Onlar da artık, Rusya dan eskisi kadar çekinmeyeceklerinin mesajını vermekte gecikmemişlerdir.
- Rusya Gürcistan ı da işgal edecek mi
Bu tür bir soruya verilecek cevap şöyle olmalıdır: Rusya, Gürcistan daki idareyi değiştirmeye ve kendisine daha yakın kişilerin iş başına geçmesine yönelik çalışmalar yapabilir ama bizzat Gürcistan topraklarını işgal yoluna gitmeyecektir. Şu anda Gürcistan içindeki problemli bölgeleri desteklemek ve onlara "ayrılıkçılara" yardım etmek, Rusya nın daha çok işine gelen bir durumdur. Bu şekilde sürekli bir baskı unsurunu elinde tutmuş olmaktadır.
-Türkiye ilişkilerinde neler olabilir
Bunun cevapları iki yönlüdür: Rusya, Türkiye ile iyi geçinmek istemektedir. Türkiye nin de niyeti budur. Birlikte yaptıkları ve yapabilecekleri işler de çoktur.
Diğer taraftan Gürcistan Türkiye açısından çok önemlidir, sadece müşterek projelerden dolayı değil, Türkiye nin Orta Asya bağlantılarının da Gürcistan üstünden geçmesi sebebi ile önemlidir. Dolayısı ile Türkiye nin Gürcistan üstündeki hassasiyeti haklı olarak çok yüksek seviyededir. Rusya da bunu bilmektedir. Türkiye de çeşitli bölgelerden gelen, pek çok Kafkas Türkü, Gürcü, Abaza, Acar, Azeri ve hatta Ermeni olmak üzere çeşitli Kafkas halkları bulunmaktadır. Türkiye, Kafkaslar da olan ve olabilecek hiçbirşeye karşı kayıtsız kalamaz.
-Rusya nın bu kadar sert çıkışı hakikaten ona çok şey kazandırmış mıdır
Bu soru hem evet ve hem de hayır diye cevaplanabilir. Evet, Rus, gücünü göstermiş, "Yeter", demiş ve Kafkaslarda yeniden var olduğunu ispatlamıştır. Ama, diğer yandan, aşırı tepkisi, Rusya nın tekrar eski şüpheci ve yırtıcı kişiliğine büründüğü görünüşü komşuları dahil herkesi rahatsız etmiştir. Bu açıdan "hayır" denilmesi gerekir.
Kafkaslar büyük bir değişimden geçmekte ve yeni dengeler hızla kurulmaktadır. Bu dönemde bölgede büyük aktörler, bölgesel aktörler ve yöresel aktörler olacaktır. Bölgesel aktörlerin en önemlilerinden biri de Türkiye dir. Türkiye nin hem aktif, hem de etken olmasını temenni ederiz.
