BİSMİLLAHİRRAHMANNİRRAHİM;
TÜRKİYE ve dünyada çok konuşulduğu halde, problemi her
geçen gün daha da artan konuların başında kadın geliyor. Çok kişi kadını ya
kendi kafasında şekillendirdiği bir konumda görmekte; ya da onu etkisinde
kaldığı dünya görüşü çerçevesinde değerlendirmektedir.
Peki, kadının fizyolojik ve psikolojik özelliğini dikkate
alarak hak ve itibarını koruyan; onu huzur ve mutluluk iklimine taşıyan sistem
hangisi Bunun için önce insanı iyi
tanımak gerekiyor. İnsanı tanımayan kadını tanıyamaz.
Kadın da Allah ın bir kulu! Onu, kâmil ve her türlü
eksiklikten uzak, kudret ve kuvvet sahibi Rabbimiz yaratmış ve yaşanmaya değer
ideal hayatın yolunu göstermiştir. Diğer yollar, hangi parlak ve cezbedici
sözlerle anlatılırsa anlatılsın, kadın için bir tuzak ve çıkmaz sokaktır.
Haklarının çok konuşulduğu Batı da kadın konusu net ve
berrak değildir. Teslis inancının hâkim olduğu aslı bozulmuş Hıristiyanlığın
etkisi altındadır. İnsan ilah olarak Meryem Ana ya mı, İsa ya mı, Allah a mı
inanacaktır Bu kafa karışıklığı Batı nın hayat anlayışına da yansımıştır.
İslam da netlik vardır. Allah kâinatın sahip ve
hâkimidir. Vahdet inancı hayatı kuşatmış ve muazzam bir uyum ortaya çıkmıştır.
Kadın da bu ahenkli atmosferin üyesidir.
Rabbimiz Nisa (kadınlar) Suresi ve pek çok ayetinde
kadının yol haritasını çizmiştir. Allah Resulü nün (sav) Veda Hutbesi kadın
haklarının teminat altına alındığını, erkeğe Allah ın emaneti olarak
verildiğini anlatan bir manifesto şeklindedir.
HER ZAMAN TAZE BİR
HAYAT
KADIN Asr-ı Saadet te saygınlık kazanmış, huzur ve
mutluluk atmosferine girmiştir. İslam, hayatı yaşanmaya değer konuma
getirmiştir. Allah Resulü nün (sav) ideal aile hayatı sahabe kadınlarca da
örnek alınmıştır.
O tabii ve insanı kuşatan hayat tarzı günümüz dünyasında
da hazine değerindedir. Bu ideal hayatı büyük dava adamı Erbakan ın ailesinde
görebilirsiniz. Eşi Nermin Hanımefendi, beyine sadık, nezaket ve kibarlık
timsaliydi. Toplum içinde eşinden hocamız diye söz eder; onun yürüttüğü büyük
davaya sahip çıkar, bu uğurdaki gayretini esirgemezdi.
Erbakan Hoca, eşinin vefatı sonrası, Cenab-ı Hak ona en
büyük makamları nasip etsin! diyerek memnuniyetini bildirmiş, meziyetlerini
ağlayarak anlatmıştı:
Ömrü boyunca sabah namazını kaçırırım, korkusuyla
geceleri uyumamıştır. Sabah namazını kılar, ondan sonra istirahat ederdi.
Namazları dosdoğru kılmak, aksatmamak için. Zekâtını kuruşu kuruşuna hesaplar,
fazlasını da üzerine koyar, en fakirleri araştırır, bulur, onlara ulaştırırdı.
Ayete göre bu insan Allah ın dostu, evliyasıdır. Bir hanım için eşinin
hoşnutluğunu kazanabilmek ne büyük şeref!
Gazeteci Uğur Dündar Erbakan ın aile hayatından çok etkilendiğini
anlatır: Benim dikkatimi çeken yönlerinden biri de çok iyi bir eş, müşfik bir
baba oluşuydu. Yakın tarihin en hoşgörülü lideriydi. (Milli Gazete, 26. 2.
2012)
KADIN DÜNYAYI
GÜZELLEŞTİRİR
35 YIL Özel Kalem Müdür Yardımcısı olarak Erbakan ailesinin
özel hizmetlerini görmüş İbrahim Titiz anlatır: Hocamız, hanımların Allah ın
emaneti olduğunu söyler, emanet anlayışıyla davranmakta büyük hassasiyet
gösterirdi. Nermin annemize davranışında hep bunu gördük. Bir erkeği
yetiştirmenin bir kişiyi; kadını yetiştirmenin bütün toplumu düzeltmek olduğunu
Hocamızdan öğrendik. (Milli Gazete, 29. 2. 2012)
Çarpık medyanın haber bombardımanı altındaki toplum,
yaşadığı dönemdeki ideal örnekleri fark edemiyor.
Kadın senede bir gün değil; yılın 365 günü saygın bir
mevkide tutulmalı. O nazenin ve hassas varlığın haklarının korunmasında
titizlik gösterilmeli. Efendimizin (sav) buyruğuna uyulmalı: Sizin en
hayırlınız, hanımlarına iyi davrananızdır.
İslam, kadını itibarlı ve yüksek bir mevkide tutar. Ona,
maddeci ve bencil Batı hayat tarzını dayatanlar boşuna kadın haklarından söz
etmesinler!
Kadını sömürü sermayesinin malı olarak görüp Kadınlar
Günü aldatmacasıyla istismar ederek menfaatlerinin tuzağına düşürmek
isteyenlere fırsat vermemeliyiz.
Modern hayat ve eşitlik sözlerinin ardına sığınarak
kadının itibarını zedeleyen olumsuz ortamlarda sabahlara kadar çalıştıran
zihniyet, kadının annelik ve ailenin saygın yerinde bulunma hakkını gasp
ediyor.
Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerinin torunu Belkıs
İbrahimoğlu nun şu sözleri önemli: Kadının frekansları dünyaya moral dağıtan
incelik ve güzellikler taşıyor. Ancak, bir yarış ortamına girdiği zaman dünyayı
güzelleştiren bakış açısını da yitiriyor. Hırçın, asabi, sürekli yakınan,
memnuniyetsiz, stresten kaynaklanan fiziki rahatsızlıkla boğuşan kadınlar
çoğalmaya başlıyor. (Milli Gazete, 20. 2. 2016)