Suudi Arabistan ve koalisyon ortaklarının Yemen e yönelik

müdahalesinin sorumlusu İran olarak ilan edildi.Bir diğer ifade ile Yemen de

Şii Husiler in yönetimi ele geçirmesi bu müdahalenin sebebi olarak gösterildi.

Dolayısıyle Yemen e müdahale Şii-Sünni çatışmasının başlaması olarak takdim

edildi.Bütün bunlarda bir gerçeklik payı olmakla birlikte bu yaklaşım bölgemizi

esas karıştıranları gizliyor.

Bölgemizde bugünkü noktaya nasıl gelindiğini

hatırladığımızda ne demek istediğimiz daha rahat anlaşılacaktır.İran İslam

devriminin ardından bölgemizde ilk çatışma Irak ın yani Saddam ın İran a

saldırması ile başladı.Saddam ı İran üzerine süren ise ABD idi.Şah ın İran dan

uzaklaştırılması,İslami kimliğe sahip yeni yönetimden duyulan rahatsızlık

sebebiyle Arap Birliği liderliği hayallerine sahip Saddam ı İran üzerine

sürmede emperyalist güçler zorluk çekmediler. Ancak,10 yıl devam eden İran-Irak

çatışmasından emperyalist güçler isdetikleri sonucu  alamadılar.Daha sonra ABD nin Irak taki Bayan

Büyükelçisi kanalı ile Saddam bu defa 19. Vilayet yapmak adına Kuveyt e

saldırdırtıldı.Kuveyt in işgalinin ardından aynı tehlike  ile karşı karşıya gören Suudi Arbistan ve

körfez ülkeleri ABD yi yardıma çağırdılar.Netice itibariyle ABD devreye

girdi;Saddam Kuveyt ten püskürtüldü.Buna karşılık Kuveyt ve Suudi Arabistan ın

petrol gelirinin önemli bir bölümüne savaş tazminatı olarak ABD el koydu.

ABD ve ortaklarını buda tatmin etmedi.Çünkü,Saddam ın

bertaraf edilmesi gerekiyordu.Ne zaman ne yapacağı belli olmayan biriydi.Bu

defa daha önce İran ve Kuveyt e saldırtılarak bölgede bir takım düşmanlıkların

fitilini ateşleyenler artık Saddam a ihtiyaçları kalmadığı için doğrudan Irak

ve Saddam ı  hedef yaptılar.Netice olarak

kimyasal ve nükleer silahlara sahip olduğu iddiası ile Irak işgal edildi ve

Saddam asıldı.Saddam asıldı da ne oldu Böylece Irak ta istikrar

bozuldu.Ardından iş başına getirilen Maliki nin yanlışları da eklenince iç

çatışmalar başladı.Irak taki çatışma Suriye ye yansıdı.Yemen deki olaylar Irak ve Suriye deki istikrarsızlığın bir

sonucu olarak ortaya çıktı. Tüm bu gelişmeler Birinci Dünya Savaşının ardından

bölgemizde çizilmiş olan haritadan rahatsızlık duyan sömürgeci güçlerin

planının hayata geçirilmesiydi. Kısacası bölgemizde çatışmaların esas

başlatıcısı ve sorumlusu ABD,İsrail ve koalisyon ortaklarıdır.Bunu söylerken

İran ın hiçbir sorumluluğu olmadığını söylüyor değilim.Ancak,gelinen son

noktada Suudi Arabistan ve ortaklarının Yemen e müdahalesini sadece İran ı

suçlayarak izah etmek gerçeği ynsıtmıyor.Özelliklede meseleyi Şii-Sünni

çatışması olarak göstermek emperyalist güçleri aklama oprasyunundan öte

geçmiyor. Hemen belirteyim ki,bölgemize yönelik sömürgecilerin planlarına alet

olan ister Şii ister Sünni yöneticilerin suçu yoktur da diyor değilim.Önemli

olan Müslümanların sömürgecilerin oyununa gelmemesidir.Ama,çatışmaların

sorumlusu olarak tek başına İran ı göstermek gerçeği örtemez anlamına

geliyor.Bu arada Suudi Arabistan ın Yemen e müdahalesine destek veren Sisi ve

ABD ile Türkiye nin aynı safta yer almasının da doğru değerlendirilmesi

gerekiyor.