Ülke ekonomisine yön verenler ekonomik sonuçları değerlendirirken harcamalarında bir artış olmadığını ama beklenen gelirlerde bir azalma olduğunu söylüyorlar.

Yani yine hedeflerini tutturamadıklarını itiraf ediyorlar.

Muhalifler bu durumu “bütçede sapma” olarak değerlendiriyor.

Ekonomiye yön verenler ise olayı daha farklı bir şekilde yorumluyor ve yapılan değerlendirmeler ile çıkmış olan sonuçların tam örtüşmediğini söylüyorlar.

Harcamalarda artma yok diyerek de izledikleri ekonomik programları aklamaya çabalıyorlar.

Harcamalarda artma yokmuş!

Ama beklenen gelirlerde bir azalma söz konusu imiş!

İlgili bürokratlar daha düzgün bir çalışma yapsalar böyle bir tablo ortaya çıkmazmış!

Açıkça hedeflerimiz tutmadı diyemedikleri için böyle lafı evirip çeviriyor olsalar gerek!

Bırakın ülke ekonomisini, evinizin bütçesini yaparken bile neye dikkat edersiniz?

Önce gelirlerinize dikkat edersiniz değil mi?

Şu kadar gelirim var ancak bu kadar harcayabilirim diye bir bütçe yapmaz mısınız?

Tahmin ettiğiniz kadar geliriniz olmazsa ne olur?

Tahmini gelire göre yapmış oluğunuz harcama ile bütçeniz açık verir değil mi?

Siz istediğiniz kadar harcamalarımızda bir artış yok diye övünüp durun!

Doğru olan, tüm tahminlerin tutarlı olmasıdır.

Yani gelir tahmininiz doğru olmalı ki yaptığınız harcama da buna göre olsun!

Çok gelir gelecek diye harcama kalemlerinizi yüksek tutarsanız ve o kadar gelir sağlayamazsanız bütçe elbette sapma gösterir.

Bütçeniz sapma gösterdiği zaman da harcamalarımızda bir artış yok şeklindeki savunmaların anlamı kalmaz.

Ülke ekonomisine yön verenler aslında tüm hesaplarını doğru yapmak zorundadırlar.

Kuşkusuz geliri doğru hesaplamak, gideri buna göre ayarlama mecburiyeti vardır.

Hayali hesaplamalarla ülke ekonomisini idare etmeye çabalayanları bekleyen daima hüsrandır.

Öyle anlaşılıyor ki ülke ekonomisini yönetenlere yöneltilen israf içindesiniz suçlamalarını böylece göğüslemeye çalışıyorlar.