Kitap, insanoğlunun kılavuzudur.

Kitap, bu fani dünyada pusulasıdır.

İnsan, hem iyiliğe hem kötülüğe uygun hareket edebilecek

kıvamda yaratılmıştır.

Pusulasına veya kılavuzuna göre ya meleklerin üstüne

çıkacaktır veya şeytanların daha altına düşecektir.

Kitaplar, bu dünyada en tehlikeli mikroplardan

milyonlarca daha fazla tehlikeli olabildiği gibi kitap var ki, bu dünyada

olumlu ilaçların tamamından daha faydalı ve daha iyidir.

Şu anda dünyanın baş belası, dünya devletlerinin yüzde

doksanında üsleri olan, istediğini indirip istediğini bindiren, servetlerini

çalan, hangi tüfeği yapıp hangisini yapamayacağına karar veren, senede bir

milyonun üzerinde insan öldürerek nüfus politikasını ayarlayan, iki yüz devlet

birleşse oylamada yalnız bir tek parmağı öbür iki yüz parmağı yok sayanların,

yedi milyardan öldüremediklerini de ruhen öldürenler, okumamış insanlar

değiller.

Onun için okuyacağımız kitap çok önemli.

En tehlikeli mikropların ölmesi veya öldürülmesi mümkin

iken kitaplar, yüz yıllarca değil binlerce yıl insanlığı ya melekleştirir veya

Yahudilerin Talmut u gibi şeytanlaştırır.

Rabbimiz, Kur an ın bizi dirilteceğini, çiçeklerin

ağaçların su ile yeşerdiği gibi Kur an la bize can ve kan geleceğini şöyle

haber verir: Ey iman edenler, sizi diriltecek şeye davet ettiğinde Allah a ve

Resulüne icabet ediniz. İyi bilin ki, Allah kişi ile kalbi arasına girer. Ve

şüphesiz onun huzurunda toplanacaksınız. (Enfal Suresi, ayet: 24).

Kitaplar var ki herkesin okuması gerekmeyebilir.

Önderlerin okuyup ona göre hareket etmesiyle herkes o

kitaba göre hayatını yaşamaya başlar.

İslam dünyasında bu günlerde anlamadan en çok okunan

kitap, Kur an-ı Kerim olduğu halde adını bile duymadığı, Hedefe varmak için

her yol mubahtır sözüyle özetlenen kitabı dünya siyasetini yönetmektedir.

Yahudi lobisinde viskiyi yudumladıktan sonra hacda zemzem

içenler, gündüz kol kola dostluk gösterip gece kuyusunu kazanlar, okumadıkları

kitabın kurallarına uyarlar.

Marx ın Kapital ine göre Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri ni

yönetenler, 1990 da Kapital i bırakıp, Her şey mubahtır diyen kapitalist

kitabı okumaya başladıklarında yöneticilerin hepsi dünya zenginleri arasına

girivermişlerdi.

Sağlığında iki milyon beş yüz bin kilometre kare toprak

üzerindeki insanların gönüllerini Kur an la fetheden Sevgili Peygamberimiz,

vefat ettiğinde bir kap-kacak miras bırakmıştı.

Taif i fethetmek için gittiğinde Taif in köleleri,

kaçarak Sevgili Peygamberimizin tarafına geçivermişlerdi.

Çünkü onlar duymuşlar ki, köle Bilal, Müslüman olduktan

sonra özgürlüğüne kavuşmuş ve Peygamberim diyenle aynı sofrada yemek

yiyebiliyormuş.

Her gün beş vakit namazımızda Fatiha Suresi ni okurken:

5-Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım

isteriz.

6-Bizi, doğru yola ilet.

7- Kendilerine nimet verdiğin (nebiler, sıddıklar,

şehitler ve salihler) kimselerin yoluna ilet, gazaba uğrayanların ve

sapıklarınkine değil. Değil diyerek bu dünyada doğru yolu istiyoruz.

Hemen karşı sayfada Bakara Suresi nin birinci ayetinin

birinci cümlesinde Rabbimiz: İşte kitap budur, onda hiç şüphe yoktur. (Bu

kitap) mûttakilere yol gösteren bir kitaptır buyurur.

Size, Kitap okuyun demiyorum. Kitap deyince aklınıza

Kur an gelsin, anlayarak okuyalım, nasıl yaşanacağı konusunda Sevgili

Peygamberimizi örnek alalım.