Ekonomiyi bir türlü rayına oturtamayan kadrolar, sokaktaki vatandaştan yükselen “geçinemiyoruz” feryatları karşısında “haklısınız” demekten başka bir şey söyleyemiyorlar!

“Haklısınız” diyorlar demesine ama hemen ardından da “yapacak bir şey yok” diyerek sokaktaki vatandaşlardan yine “sabretmelerini” istiyorlar.

Almış oldukları önlemler ile yükselen enflasyonu ancak bu kadar frenleyebildiklerini söylüyorlar!

Gerçekten de enflasyonun önüne geçebilmek için yapılacak başka bir şey yok mudur?

Ekonomiyi rayına oturtmaya çalışanlar, izledikleri politikaları böyle savunuyorlar ama herkesin aynı görüşü paylaştığını söylemek pek mümkün değil!

Deniliyor ki “mutlaka yapılacak bir şeyler” vardır!

Hiçbir şey yapılamasa bile en azından enflasyonu böyle azdıran politikaların terk edilmesi düşünülebilir!

İsraf konusunda hâlâ elle tutulur gözle görülür bir adım atılmadığı görülüyor.

Göstermelik “tasarruf genelgeleri” dışında hâlâ “itibardan tasarruf olmaz” anlayışı tüm politikalarına hâkim!

Mısır Devlet Başkanı’nın uğurlama töreninde onlarca araçla yapılan şov, hatırlardan çıkacak gibi değil!

İsrafın önüne maalesef bir türlü geçilemiyor!

Üretime hâlâ öncelik verilmiş değil!

Üretim yerine tüketime ağırlık verildiği gözleniyor.

Hal böyle olunca “geçim sıkıntısı” içindeki vatandaşların şikâyetçi oldukları konular doğal olarak çözüme kavuşturulamıyor!

Ve sonunda “yapılacak bir şey yok” deniliyor.

Oysa “yapılacak pek çok şeyin olduğu” biliniyor.

Sokaktaki vatandaşa “hak” veriliyor olması ne anlama geliyor?

İktidar sözcülerinin pek çoğundan duymuş olduğumuz “haklısınız” sözcüğü, vatandaşın gösterdiği tepkiyi en alt düzeye indirmeye çalışmaktan başka bir anlam taşımıyor.

“İzlediğimiz politikalar olmasa enflasyon çok daha yüksek seviyelerde olurdu” gibi bir mazeretin ardına saklanarak sokaktaki vatandaştan “sabretmelerini” isteyenler bu tür politikaları neredeyse çeyrek asırdır izliyorlar.

Ve yaşamakta olduğumuz geçim sıkıntısını, doğrudan izlenen bu politikalar nedeniyle çekiyoruz.

Aslında “yapacak bir şey yok” diyenlerin yapmaları gereken çok sıradan bir iş daha var:

O da bir an evvel görevi bırakmak olsa gerek!