Bir beldeyi, bir şehri harb veya sulh yoluyla ele
geçirmek ve kapılarını İslâm a açmak anlamına gelen FETH İslâm da, başlıca
iki yerde kullanıImıştır:
Birincisi: İslâm ın kalbi ve merkezi olan Mekke-i
Mükerreme nin fethi için Kur ân-ı Kerim de kullanılır.
İnna Fetahna leke fethan mübina = Biz, sana doğrusu apaçık bir fetih ihsan
ettik. şeklinde başlayan bu sûre Fetih
Sûresi ismini taşır.
İkincisi ise: Resûlullah (S.A.V.) Efendimizin kelâmında
ifâde edilir. Bu da Feth-i Kostantiniyye = İstanbul un Fethi ni müjdeler.
Birincisi: ALLAH Teâlâ nın, Resûlüne; ikincisi ise
Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimizin ümmetine müjdesidir. Her ikisi de,
gerçekleşmeden önce haber verildiği için, istikbalden haber veren birer
mucizedir.
Yine gerek Kur an-ı Kerîm deki Mekke-i Mükerreme nin
fethi ve gerekse Hadîs-i Şerifdeki İstanbul un fethedileceğine dair haberlerde,
kesinlik ifade eden bir üslûb kullanılmıştır. Kur an-ı Kerim de hadise,
geleceğe aid olmasına rağmen, tahakkukunun yüzde yüz olacağını ifade için mazi
sigası ile Biz, sana doğrusu apaçık bir fetih ihsan ettik. buyurulmuş;
hadîs-i şerifte de, fiilin başında, katiyyet ifade eden te kid lâmı, sonunda da
tekîd-i nûn-ı müşeddede kullanılarak muhakkak ve kesinlikle feth edilecektir
buyurulmuştur.
Ne var ki, Kur an-ı Kerîm de fiil, malum sıgası ile ve
faili yani fatihi belirterek, Mekke-i Mükerreme nin, Hz. Peygamber (S.A.V.)
Efendimiz tarafından fethedileceği bildirilmiş; hadîs-i serif de ise fiil,
meçhul sigası ile getirilerek fatihi belirtilmemiştir.
Bu durum ise, Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizden hemen
sonra ta Hz. Osman (R.A.) devrinden itibaren, çeşitli ordu kumandanlarını
gayrete getirerek, onları Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin müjdesini
gerçekleştirme ve fatihini malum hale getirme yarışına sevketmiştir.
ALLAH ımızın büyük bir lütfudur ki, Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin
müjdesine mazhar olma şerefi, büyük Türk Hükümdarına ve O nun şerefli ordusuna
nasib olmuştur. Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin tebcil edip bağrına bastığı
Türk Ordusu na!...
Bu bakımdan Müslümanlarca, Resûlullah (S.A.V.)
Efendimizden yakın tarihimize kadar pek çok belde ve şehir fethedilegeldiği
halde, Fâtih unvanı, sadece Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin arzusunu
yerine getiren ve O nun müjdesine mazhar olan Türk Hükümdarı II.Sultan Mehmed e
verilmiştir.
İşte o unvanın kaynağı bu hadîs-i şeriftir, onu veren de
bizzat Resûlullah (S.A.V.) efendimizdir.
Zaferleri, ona layık olanlar kazanır
ALLAH Teâlâ nın rızası O nun dinine sımsıkı bağlanmak ve
İslâm ı yaşamakla mümkündür. Dinimiz mü minlerin, mallarıyla canlarıyla cihad
etmeleri gerektiği üzerinde ısrarla durmuş, dinin cihadla varolacağını beyan
etmiştir. Artık bize, her biri birer destan olan zaferleri kazandırmış
ecdadımıza layık olmak, Fatih, Yavuz ve Kanunilerin kemiklerini sızlatmamak
için elimizden gelen her türlü gayreti göstermek zorundayız.
Bugün dünya yeni fetihlere muhtaçtır. Gönüllerin
fethine... Huzur ve barışın insanlığı kuşatması için... İnsanca yaşamak için...
Zulüm ve sömürünün sona ermesi için... İnsanlığın mutluluk ülkesine kanat
açması için: Dünya yeni bir Osmanlı ya muhtaç.
Fetih deyince beş şeyi hatırlamamız gerekir
Birincisi Fatih i, Fatih Sultan Mehmed i, O nu kutlu bir
müjdeye iten iman aşk ve azmi unutmayalım!
İkincisi; Hocası Akşemseddin Hazretlerini.. O Akşemseddin
ki, sadece sorulana cevap verip kenara çekilirim düşüncesinde olmayıp, manevi
olduğu kadar, sabahlara kadar mücahitleri siperlerde ziyaret ederek onlara
verdiği moral ve gayretlerini de unutmayalım!
Üçüncüsü Ulubatlı Hasan ı... Köyünde iman ve şehadet
şuuruyla yetişmeseydi, şehid olacağını bile bile o surlara çıkabilir miydi
Ulubatlı Hasan
Dördüncüsü Ebû Eyyub el Ensari yi.. O Eyyub el Ensari ki,
Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizi, Mekke den Medine ye Hicret edince O na ilk
iman edip evinde ağırlayan daha sonra da yine O nun övgüsüne mazhar olabilmek
için, 90 yaşında, İstanbul surlarının dibine gelip burada şehid düşmesini..
Beşincisi ise Ayasofya yı Evet Ayasofya Her caminin ya
da eserin kendine has özelliği vardır.. Ayasofya ise farklı... Ayasofya Hakk ın
Batıl a galebesinin işaretidir. Fetihle birlikte bizzat tapusu alınarak vakıf
malı yapılan ve Camiye çevrilen bir mabeddir Ayasofya
Ancak Ayasofya 70 yıldır mahzun.. Boynu bükük.. Kısacası
Hakk 70 yıldır batıl karşısında ezik ve sahipsiz Ayasofya aslında bunun
kanıtı... Hasretle bekliyor minarelerinden uzaklaşan Ezan ı...