Arşivimizin bir kenarına şu sözü not düşmüşüz zamanında: “Bir savaşta mazlumlar varsa; o savaş, kalp taşıyan herkesin savaşıdır evlat.” Söz, açıklama getirmeye gerek görmeyecek kadar sarih. Belki de dünya tarihinde bir örneği olmayan soykırımın ortasındayız. Ölenler hep mazlumlar; çocuklar, kadınlar, ihtiyarlar, ellerinde silah olmayan erkekler, mabetlere ve okullara sığınmış sahipsiz insanlar... Katil ve işgalci İsrail tavrından daha çok ise Müslüman ülkelerin ve liderlerinin ortaya koymuş olduğu tavır. Yemen hariç!

Yirminci yüzyılın en önemli spor aktörlerinden biri kabul edilen, “yüzyılın spor adamı” diye adlandırılan “dünya ağır sıklet boks şampiyonu” Muhammed Ali Clay, Amerika’da 1966’da dünyanın ağzını açık bırakan bir tepki ortaya koymuştu. Muhammed Ali, Amerika’nın Vietnam Savaşı’nda askere alınmayı ret etmişti. Amerika’nın Vietnam’a saldırısını doğru bulmadığını, "Vietnamlılar bana bir şey yapmadı ki, onlarla savaşayım” ortaya koymuştu. Amerika’nın katliamına katılmayı reddettiği için askerlikten kaçmaktan suçlu bulunarak boks ünvanları elinden alındı. Oysa Muhammed Ali, dini inançları ve Vietnam Savaşı’nı etik bulmadığı için son derece Müslümanca ve insanca tavır sergilemişti.

Muhammed Ali Clay, “Savaş, Kur’an’ın öğretilerine aykırıdır. Ben askerlikten kaçmaya çalışmıyorum. Allah veya Peygamber tarafından ilan edilmedikçe hiçbir savaşta yer almamamız gerekiyor” diyordu.

Ayrıca "Saldırgan olmamalıyız ama saldırıya uğrarsak kendimizi savunacağız” sözleri de Müslümanların sınırlarını, ilkelerini ifade ediyordu. Müslüman coğrafyası özellikle Filistin toprakları en az yetmiş beş küsur senedir işgal ve saldırı altında. Kendi ülke topraklarımız da NATO üsleri ile çevrelenmiş durumda. Clay’in sözlerini, bir de “Batı blokunda olabilmek” adına Kore’ye Amerika’nın yanında savaşmaya Mehmetçiğimizi gönderdiğimiz gerçeği ile değerlendirelim. Clay, Amerika’nın bir vatandaşı olmasına rağmen dini inancı gereği Vietnam Savaşı’nda Amerika üniforması altında savaşmayı reddederken bizim bir hayal yüzünden Kore Savaşı’nda yer almamızı nereye koyacağız? Hele de o savaşta ölenlere “şehit”, kalanlara “gazi” dememizi?

Muhammed Ali’nin bizlere söylediği şu sözleri de, bizi düşünmeye sevk etmesi için not düşelim: "Louisville'deki sözde zenciler köpek muamelesi görürken ve basit insan haklarından mahrum bırakılırken neden benden üniforma giyip evimden on bin mil uzağa gitmemi ve Vietnam'daki kahverengi insanların üzerine bomba ve mermi yağdırmamı istesinler?”

Son haberlerde Türkiye’nin Şubat ayında katil İsrail ile ticaretinin %26 oranında arttığı yer alıyordu. Brezilya gibi dünyanın diğer ucunda Filistinliler ile ne kan ne din ne coğrafya bağı olmayan bir devlet en üst perdeden Filistin’e desteğini ortaya koyup İsrail ile diplomatik ilişkilerini keser iken Türkiye’de yaşayanlara ne oluyor da bu soykırımda katile mal taşımaya devam ediyor. Dünyanın başka coğrafyalarında insanlar İsrail’e mal götüren gemileri yüklemeyi işten çıkarılmak, hapse atılmak pahasına reddederken Türkiye’deki iktidara ne oluyor ki hâlâ İncirlik ve Kürecik gibi üsleri açık tutuyor? Müslümanlara ne oluyor ki Muhammed Ali gibi sadece bir boksörün ortaya koyduğu iradeyi göstermeyip, mevcut AKP iktidarına “İsrail ile böyle ilişkilere devam edersen sana oy moy yok?” diyemiyorlar.

İnsani yardım kuruluşları, sivil toplum kuruluşlarına ne oluyor ki; durmadan yara açan saldırıları engellemek adına iktidara baskı kurmak için çalışmalar yapmıyorlar? Bazı müptezellere ne oluyor ki; bir Amerikalı askerin canından vazgeçme pahasına ortaya koyduğu eylemi değersizleştirmek için nefes tüketiyorlar?

Selçuklu-Osmanlı torunlarına ne oluyor ki; sonunda kendi toprakları olan bir soykırımda durmadan katar katar ticarete devam edip, ticaretin kesilmesinden korkuyorlar? Rızık vericinin Allah olduğu bir dünyada İsrail’in rızasını gözetecek sözler sadır oluyor bakanların ağzından?

Evet, ortada kalp taşıyan herkesin savaşı olması gereken bir soykırım var. Ortada saldırılarına devam eden bir katil var. Bir avuç insanı bir lokma ekmeğe muhtaç eden bir tablo ile karşı karşıyayız. Evet, ölenlerden birinci dereceden sorumlu Siyonist pislikler ama şu an Gazze’de ölen bebeklerden sorumlu olan, insanların açlıktan ve susuzluktan ölmesine sebep olan Müslüman coğrafyanın liderleri!

"Vietnamlılar bana bir şey yapmadı ki, onlarla savaşayım…” Muhammed Ali’nin dediğinden yola çıkarak şunu diyoruz: “Ey katil İsrail ile ticarete devam edenler, Filistin’de açlıktan ölen iki aylık bebek size ne yaptı da hâlâ katil ile ticarete devam ediyorsunuz? Ey İsrail’e siyasi ve diplomatik baskı uygulamayan ülke iktidarımız ve Müslüman ülkelerin iktidarı, Rim size ne yapmıştı ki hâlâ gerekeni yapmamak için elinizden geleni yapıyorsunuz?”

Peygamberimiz Efendimiz’in (sav), "Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir. Ona zulmetmez, haksızlık yapmaz, onu düşmana teslim etmez. Müslüman kardeşinin ihtiyacını gideren kimsenin Allah da ihtiyacını giderir" hadisi ortada iken Şubat ayında artan İsrail ile ticaret neyin nesi?

Elbet Yeni Bir Dünya kurulacak! Adil temellere dayalı kurulan yeni dünyada bugün sessiz kalanlar, katile petrol taşıyanlar, av aletleri satanlar yer bulamayacak!