Muhteşem Kudüs Yürüyüşü’nün ardından harekete geçen Siyonistler ve Türkiye’deki uzantıları
SİYONİSTLER HAREKETE GEÇİYOR
Kanat Operasyonu adlı kitapta, Amerikan karar mekanizmalarının ve Ankara'daki Amerikan Askeri Yardım Dairesi mensuplarının, MSP hareketini dikkatle izledikleri ve özel sohbetlerde Türk komutanların "Dikkatini çektikleri" ifade edilerek aynen şöyle denmektedir:
"12 Eylül'e 6 ay kala Amerika'ya bir Musevi-Türk heyeti gitmesi sonucunu getirmişti. Heyet, Türkiye'deki gidişatın cemaatleri için tehlike arz ettiğini vurgulamış, gecikmesi halinde hızlı bir göç için yolun açık tutulması dileğinde bulunmuştu. Amerikan makamları, Dünya'nın her köşesindeki Musevi taleplerine hassas olduğundan Türkiye Musevilerinin girişimi çabucak yanıt bulmuş, "Göçün mümkün olabileceği, ancak buna gerek kalmayacağı umudunun korunduğu, bu yüzden acele edilmemesi gerektiği" konusunda bazı telkinlerde bulunulmuştu." Gerçi 12 Eylülle birlikte Musevi cemaatinin göreceli bir rahatlamaya kavuştuğu hahambaşı David Aseo'nun Milli Güvenlik Konseyi'ne çektiği telgrafta "Türk Musevileri askeri yönetim altında kendilerini huzurlu hissediyor" demesinden belli olmuştu.
VE DARBE
Muhteşem Kudüs Yürüyüşü’nün ardından harekete geçen Siyonistler ve Türkiye’deki uzantıları Kudüs Yürüyüşü’nden altı gün sonra Türkiye’ye büyük acılar yaşatan ve ülkemizin geri gitmesine yol açan 12 Eylül darbesinin gerçekleşmesiyle Kudüs Yürüyüşü’nün intikamını almak isterler. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Nejat Tümer ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Sedat Celasun'dan oluşan Milli Güvenlik Konseyi, radyodan okunan ilk bildiriyle "İç Hizmet Kanunu'nun verdiği Türkiye Cumhuriyeti'ni kollama ve koruma görevini yüce Türk Milleti adına emir ve komuta zinciri içinde ve emirle yerine getirme kararını almış ve ülke yönetimine bütünüyle el koymuştur” sözleriyle darbe gerçekleşir.