En tehlikeli şey bir şeyi alışkanlık haline getirmektir.
Zira alışkanlık haline gelen bir davranışı değiştirmek oldukça müşkül bir
iştir.
Çünkü bu tutum artık sizde taşlaşmış ve kalıcı hale
gelmiştir. Kadınların en büyük hastalığı ne yazık ki dedikodu
alışkanlığıdır.
Birçok hanım kardeşimin ilk günler deşarj olmak için
konuşuyorum deyip devam etmiştim ama zamanla dedikodunun bende bir alışkanlık
haline geldiğini anladım dediklerine şahit oldum. Kadınlar konuşmayı severler
fakat dedikodu sağlıklı bir konuşma biçimi değildir, özünde patolojidir.
1_Bir kişinin dedikodudan kurtulabilmesi için evvela,
bunun negatif bir etki ve olumsuz bir fil olduğunu kabul etmesi gerekir.
Aksi taktirde kişi savunma psikolojisi ile hareket edecek
ve tutumunu değiştirmesi imkanı
bulamayacaktır.
2_Bir kişinin
dedikodudan kurtulabilmesi için, Kuranın
da önerdiği gibi olumlu kişilerle dostluk kurması, olumsuz kişilerle araya mesafe koyması zorunludur.
Arkadaş arkadaşın aynasıdır. Bulunduğunuz ortamın havası
az ya da çok sizi etkiler. Bazı kadınlar, konuşuyorsam yalanım mı var, derdim
var ki anlatıyorum, ben bunları zaten yüzüne de söylerim gibi gerekçelerle
dedikoduyu çevrelerindeki kimselere de bulaştırmaya çalışırlar.
3_Dedikodunun insani ilişkilerimize verdiği zaiyatı
görmek ve bu zararı ortadan kaldırabilmek için çaba göstermek zorundayız.
Zira dedikodu temelinde yıkıcı bir davranıştır, sevgi ve
muhabbeti ortadan kaldırır.
4_Dedikoduyu alışkanlık haline getiren bir Müslüman bu
davranışının Allahın rızasını kaybetmesine neden olabileceğini bilmelidir.
Rabbimiz gıybet ve dedikoduyu yasaklar, müminlerin
birbirlerini sevmelerini tavsiye eder. Dedikodu ise insanları birbirlerine
düşürür, kalplerindeki sevgiyi öldürür.
5_Dedikodu sadece karşı tarafta değil kişinin kendisinde
de olumsuz duyguların uyanmasına neden olur.
Bu durum kişinin ruh sağlığını olumsuz yönde etkiler.
Dedikoduyu terk etmek her durumda ve her şarta kazançtır.
Akıllı bir kişi bu kazancı elde edebilmek için gayret
gösterir.