Muhterem Müslümanlar!

Küçük çocuklar belli dönemlerinde büyüklerine hep

sorarlar:

Allah nerededir

Bizi nasıl görür

Şekli şemaili nedir

Bize kızar mı

Her söylediğimizi duyar mı

... Vesaire gibi soruların cevabını öğrenmek meraklarını

gidermek isterler.

Peki, Allah nerededir

Aynı soruyu Hz. Musa da sormuş.

*  Allah ım! Seni

nerede arayayım

Rabb imiz:

Beni mahzun gönüllerde ara... buyurmuştur.

Demek ki Allah zamana da mekâna da sığmaz. Zamana ve

mekâna sığmayan Allah (c.c.), ancak mü minin kalbine sığıyor.

Allah ın nazar ettiği, taht kurduğu gönül Kâbe sini yıkmamalı.

Onu incitmemeli ve onu kazanmalıdır.

Bütün ilâhi emirler, insanı gönül kazanmaya sevk eder.

Kur an-ı Kerim de buyurulur ki:

Ne her iyilik, ne de her kötülük bir olmaz. Sen kötülüğü

en güzel haslet ne ise onunla önle. O zaman görürsün ki seninle arasında

düşmanlık bulunan kimse bile sanki yakın dostun olmuştur. (Fussilet suresi,

Ayet: 34)

Muhterem Müslümanlar!

İyilik de ayrıdır, kötülük de ayrıdır. İyilik insanı

cennete götürür. Kötülük de cehenneme götürür. Yolları ayrı, gayesi ayrı,

hedefi ve maksadı ayrıdır bu iki yolun.

Biri Allah ın rızasına götürür, diğeri şeytanın rızasına

götürür.

O hâlde yapılacak şey iyiliğe yapışmaktır. Kötülüklere

bile iyilikle muamele edilecek.

İyiliğe iyilik her kişinin kârı,

Kötülüğe iyilik er kişinin kârı.

Muhterem Müslümanlar!

Gönüllere taht kurmayı isteyen Allah tır.

Bu, hayatın tadı ve lezzetidir.

Resülullah (s.a.v.) Efendimiz gönül kazanacak yolları

gösteriyor. Buyuruyor ki:

Siz mallarınızla herkesi memnun edemezsiniz. Öyle ise

onları güleryüz ve güzel ahlâkla memnun etmeye çalışın... (İhya, c/2. s. 159)

Gönül para ile satın alınmaz. Mal ve mülkün geçmediği

yerlefr vardır. Güzel ahlâkla, güler yüzle gönül kazanmaya çalışmalıyız.

Bizler öyle bir Peygamberin ümmetiyiz ki, huzuruna gelen

kâfire bile güler yüz gösterdi. Şiarımız da tatlı dil ve güler yüz olmalıdır.

Şair ne güzel söylemiş:

Evler yıkılır, köyler olur hâk ile yeksan,

Viran yeri bir yıla varmaz onarırlar.

Yalınız şu gönül mülkü harap olmaya görsün,

Tamire yetişmez onu dünyada zamanlar.

Muhterem Müslümanlar!

Bir insanın gönlünün incinmesi semayı titreten, arş-ı

âlâyı sallayan, Allah ın gazabını celbeden bir harekettir.

Gönül kazanmak. İbadetlerin hedefi de budur. Namazın,

orucun, hacc ın, zekâtın ve her çeşit ibadetin yumuşattığı gönüller bunu duyarlar.

Peygamberimiz İki mü min karşılaşıp musafaha ettikleri

zaman, aralarında 70 mağfiret taksim edilir. Bunun 69 u güler yüzlü olanadır

buyurmuştur. (İhya, c/2. sf: 179)