1- Vatandaş Saadete oy vereceğim dedi, AKPli vekil soruşturma başlattı

Bursa Yıldırım ilçesinde pazar esnaflığı yapan bir vatandaşımız AKPli vekilin vermek istediği broşürü almayınca "hangi partiye oy veriyorsun" diye soruyor. Vatandaş  Saadet Partisine oy veriyorum deyince yanındaki Emniyet mensuplarına "bölücülük yapıyor." diye soruşturma başlatın talimatını veriyor.

2- Kolluk kuvvetlerini yanlarına alıyorlar

AKPli vekil adayları neden kolluk kuvvetleriyle geziyor Neden halkla beraberiz diyerek buna ihtiyaç duyuyorlar Halk madem sizi çok seviyorsa daha Meclise girmeden neden Emniyet mensuplarını kullanıyorsunuz Emniyet mensuplarını şahsi çıkarlarınız için kullanmayı neden tercih ediyorsunuz (Burada son dönemlerde medyaya da yansıyan AKPlilerin Saadet bayraklarının emniyet ve bazı belediyelerin kolluk kuvvetleriyle maharetiyle indirilmesi, geceyarısı Saadet bayraklarının toplatılması operasyonlarını da hatırlamak lazım)

3- Tekel bayiinin duası

Dün akşam Yıldırım ilçe bölgesinde esnaf ziyareti yaptık. Sırada bir camii avlusunda oturanlara hitap etmemiz icap etti. Fakat o da ne Sözümüz kesildi, konuşmamıza müsaade edilmeme noktasına gelindi. Ama bir tekel bayi esnafımız "Allah sizinle beraber olsun" diye dua etti.

4. Elhamdülillah arkamızda manevi güçler var

Bursa milletvekili adayımız Nebi Yurtsever, İnegöl ilçemizde pazar ziyareti yaparken, pazarda önünde yeşil otlar satmakta olan yaşlı bir kadın kolunu uzatıyor. Nebi bey kadının ayağa kalkmak için yardım istediğini sanarak ona doğru  eğiliyor. Kadın avucunun içindeki 5 lirayı uzatarak "Evladım kazancım bu kadar, al bu parayı davanıza katkım olsun." diyor.

5. AKPnin son çırpınışları

Bursada Saadet Partisinin evlerde asılan bayraklarına tahammül edemeyen AKPli vekiller var. Kirada oturan bir vatandaş Saadet Partisini sevdiği için dairesinin camına Saadet bayrağı yapıştırıyor. AKPliler Almanyada oturan ev sahibini bulup bayrağı indirtmesini istiyorlar. Ev sahibi kiracısını arayıp "Ya bayrağı indir yada evi boşalt." tehdidini yapıyorlar.

(Erdoğan AYDIN -Saadet Partisi Bursa Milletvekili Adayı)

Milletvekili aday sıraları nasıl satıldı

Hemen her seçim döneminin okkalı iddialarından biridir; milletvekili aday sıraları birileri tarafından pazarlanıyor mu, satılıyor mu

İsimleri tahmin edilebilecek kimi siyasi partilerde adayların belirlenmesinde bu tür şâyialar ayyuka çıkar;

Gördün mü adam çantayla parayı getirdi, Genel Başkanın makam masasına koydu, sonra da listede birinci sırayı kaptı...

Partimizle hiç bağlantısı yok, bacadan düşerek geldi ama seçilecek sıraya nasıl girdi, para verdi canım!..

Mevcut Siyasi Partiler Kanunu ile bu iddiaların önüne geçmek mümkün değil.

Enver Aysever

i bilirsiniz..

Esasen gazeteci.

Bir dönem CHP Parti Meclisi üyeliğine seçildi.

Ardından milletvekili aday listesindeki yerini beğenmediği için hem Parti Meclisi üyeliğinden hem de CHPden istifa etti.

Kanal Dde Okan Bayülgenin programında çok önemli bir iddiada bulunda Enver Aysever; "Milletvekili aday listelerinin para karşılığı satıldığını, bunu yapan isimlerin de gelecek dönemde partilerinde en güçlü konuma geldiklerini söyledi.

Yakın zamana kadar aktif politikanın içinde bulunan, üstüne üstlük CHPnin en önemli ve yetkili organında bir dönem de olsa görev alan Ayseverin bu çok önemli iddiası Bayülgenin programında kaynadı, gitti

Aysevere sordum ama cevap alamadım:

-Bu parti hangi parti, milletvekili aday listelerini pazarlayanlar kim/kimler

Açıklasın, kendisi yazamıyorsa bu sütunlar açık...

Ankara kulislerinde en çok konuşulan kulis...

Milli Güvenlik Kurulunun sadece danışma organı haline getirilmesinden önce yıllardır süren bir gelenek vardı..

Her yıl Mayıs ayının sonunda/Haziran ayının başında Harp Akademileri Komutanlığında diploma töreni yapılır, törene Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı katılır, ardından da Maslakta aynı kampüs içinde Milli Güvenlik Kurulu toplanırdı..

Bu gelenek birkaç yıldır yarım haliyle devam ediyordu; Milli Güvenlik Kurulu 2 ayda bir toplandığı için yine devletin zirvesi Harp Akademilerindeki diploma törenine iştirak ediyordu.

Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı, Balyoz soruşturması kapsamında önceki gün tutuklanırken, sözünü ettiğim mezuniyet töreniyle ilgili önemli bir gelişme yaşandı..

Törene davet edilen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ilk kez bu törene katılmayacağını bildirdi.

Mahkemenin Orgeneral Bilgin Balanlı hakkında tutuklama kararını vermesinden 2 gün önce Cumhurbaşkanı Abdullah Gül törene katılmayacağını bildirmesi ile bu alanda bir ilke de imza attı.

Cumhurbaşkanı Gül, törene katılma yerine, günübirlik ziyaret için Türkmenistana gitti.

Cumhurbaşkanı Gülün katılmama gerekçesi olarak Ankara kulislerine yansıyan  ise şu oldu; "Harp Akademileri Komutanı Balanlı hakkında bir adli süreç devam ederken, bu törene katılması yürümekte olan bir sürece müdahale gibi algılanabilir. Cumhurbaşkanı da, bu algıyı ortadan kaldırmak için, törene katılmamayı uygun buldu."

Fakat asıl kulis dikkatlerden kaçtı..

Balyoz Soruşturması kapsamında Balanlı ile beraber mahkemeye çağrılan 8 asker mahkemeye bile çıkarılmadan savcılıktan salıverildi.

Balanlı rapor alarak bu ifadeye önce gitmedi.

Aynen, Orgeneral Saldıray Berkin Erzurum Ergenekon Soruşturmasında ifadeye çağrıldığı halde gitmediği gibi..

Ama ne olduysa önceki gün ifade vermeye gitti ve tutuklandı.

Orgeneral Bilgin Balanlının ifadeye gitmesinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gülün tören restinin etkisi olmuş mudur, olmamış mıdır

Ne dersiniz