Araya önemli gündem maddeleri girdi ama biz yine de konuyu tamamlayalım. Cezayir notlarından söz ediyoruz. Bugün de ülkenin genel durumuna ilişkin bilgileri paylaşalım. Cezayir zorlu mücadelelerden sonra bağımsızlığını elde etmiş bir ülke. Ülkede 1962-1989 yılları arası sol parti yönetime hâkim olmuş. Halen ülke liberal ekonomiye geçiş sürecinde. 40 milyon nüfuslu ülkede, 48 vilayet var. 1400 km uzunluğunda kıyısı olan ülkede balıkçılık ve tarım yaygın.
Uçsuz bucaksız geniş ova üzerine kurulu şehir, yeşillik ve pırıl pırıl. Geniş sahili bulunan başkentte pek çok noktada halk plajları var. Genellikle yaşlılar sadece Fransızca konuşabiliyorken; yeni nesil Arapça da konuşuyor. Bu da sevindirici bir gelişme.
Büyük sevgi duydukları ülkemize iki konuda kırgınlıkları var. Diyorlar ki; “Neden BM’de Fransa’nın Cezayir’de işlediği vahşeti kınayan oylamada Fransa’nın yanında yer aldınız 1830’da neden Cezayir’den çekildiniz
Ekonomik anlamda içine kapalı toplum, korumacı yapı var. En büyük İhracat potansiyeli doğalgaz. Ülkede çok büyük maden rezervleri var. Hatta bir milletvekili “altın” dağımız var. Allah’tan askeri bölgede olduğu için kimse çalamıyor” diyor.
Ülkede bulunan Türk yatırımcılar tekstil, inşaat ve demir çelik gibi değişik alanlarda iş yapıyorlar.
İstiklal marşı çok uzun, ayakta dinliyorlar. Savaş, özgürlük ve zafer sözcüklerinin çokça yer aldığı marşta, “Şahit olun!” anlamında “Feşhedû” sözcüğü sıklıkla kullanılıyor. Marşın sonunda “Evet! Söz veriyoruz. Özgür Cezayir!” diyerek bir anlamda bağlılık yemini ediliyor.
Ülkede siyasi gündem bizdekine benzer şekilde anayasa değişikliği ve cumhurbaşkanlığı seçimi. Anayasa ile yatıp anayasa ile kalkıyorlar.
Gezilerin önemli ayaklarından biri de son dönemlerin modern deyişiyle gurme kültürüdür ya, birazda yemekten bahsedelim. Böylece gezi konsepti tamamlansın. Uzun yıllar Fransız sömürgesi olarak kalmış Cezayir’de Fransız mutfağı hâkim. Bol baharatlı haşlama yemekler tercih ediliyor. Hemen her yemekte nohut kullanılıyor. Meyve sık tüketiliyor. Bizdeki kazandibine benzer süt tatlısı olan “Ummu Ali” “Alinin Anası” Sudan gibi burada da çok meşhur.
Yabancı katılımcılar için düzenlenen akşam yemeğinde ise, önce meyve sonra yemek servisi yapılıyor. Menüde ne mi var Ana yemek, kuzu dolma. Dörder beşer kişilik gruplara içi ekmekli kuzu dolma servis ediliyor. Kuzu dolmanın içinde -bizde pirinç doldurulur ya- orada ekmek dolu. Usul ayakta ve elle yenmesiymiş. Ev sahibi şaka yollu “Bu yemek, daha çok yiyebilmek için ayakta yenir” diyor. Geleneklere göre ayakta ve elle yenirmiş.
Tatlı olarak küsküs dedikleri “ballı irmik pilavı” var. Kolesterol düşürücü ve hazmettirici özelliğe sahipmiş, yemeğin üzerine yeniyor.
Yemek servisini Hıms Partisi Genel Başkanı Sultânî bizzat kendisi yaptı. Yemek sonrası yağ olan eller portakal kabuğu ve peçete ile temizlendi.
Cezayir notlarını burada noktalarken bir hususa dikkat çekmekte yarar görüyoruz.
İslam âleminde, “milyon hafız”, “milyon şair”, “milyon şehit” ülkesi diye anılan ülkeler var. Bunlar, bir milyon şairin bulunduğu ülke Moritanya; bir milyon hafızın bulunduğu ülke Libya; bir milyon şehit ülkesi ise Cezayir.
Bundan elli-altmış yıl önce Fransız işgaline direnen bir milyon insan şehit edilmiş. Bu unvanı oradan alıyorlar
Çok düşündüm ülkemizi hangi milyonla tanıtırız diye, düşündüm ama bir şey bulamadım. Siz olsaydınız hangi milyonla tanıtırdınız