Fenerbahçe nin CSKA maçından sonra yazdığım yazıda az bir
bölüm Beşiktaş ın şampiyonluğu ile ilgili yazdığımdan bana sitem etmişler.
Haklılar da. Ancak ne var ki, Beşiktaş ın şampiyonluğu neredeyse kesin idi.
Artı olarak Beşiktaş bizim ligi kazanıyordu. Ama Fenerbahçe basketbol takımı
spor tarihimizde bir ilke imza atmak adına salona çıkmıştı. Yani basketbol maçı
futbol maçına oranla daha ciddi bir önem taşıyordu.
Neyse şimdi Beşiktaş a dönelim. Beşiktaş ın bu
şampiyonluğu bırakın bizim ligleri, belki de dünyada eşi görülmemiş özellikler
taşımaktadır. Her şeyden önce stadı ve yani sahası olmayan bir takımın kendi
ligini şampiyon bitirmesi gerçekten de tarihsel bir olaydır. Futbolcu kendi
stadında, kendi soyunma odasında özel eşyalarını, belki de bazı futbol
ayakkabılarını, belki de uğurlu saydığı şortunu veya özel bir eşyasını saklar.
Hatta bazı futbolcular duş kabinine bile beller ve örneğin en baştaki kabine
girmeyi bekler. Bazı oyuncular sahaya çıkarken yerde karo varsa, hangi karodan
yürüdüğünde maç kazanmışsa, hep oradan yürümeye çalışır. Bunları sıralamak
bitmez.
Devam edelim. Beşiktaş bir önceki sezondan golcüsü
satmıştır. Bir stoperini de göndermiştir. Bunun üstüne banko gördüğü diğer
stoperi sakatlanarak sezonu kapatmıştır. Tamam Gomez alınmıştır da, sezon
ortasında tandem oynayan bir takımın savunmasının göbeğine birbirini tanımayan
iki yeni oyuncu oturtmak ve onlardan verim almak inanılmaz zorluktur. Quaresma
gibi problemli bir oyuncuyu, ilk gelişindeki ücretin dörtte birine geri almak
ne büyük riskler taşır, bir bilseniz. Takım kaptanı da olan kalecisi işe
yaramaz denilen takıma bir sezon önce UEFA Avrupa Ligi finalisti olan ekibin
kalecisi almak öyle riskli bir tasarruftur ki, inanınız!
Daha birçok şeyi alt alta koyup topladığınızda
Beşiktaş ın şampiyonluğunun özel bir yer işgal etmesi gerektiğini görürsünüz.
Peki ya Şenol Güneş İki defa şampiyonlukları son dakikalarda kaybetmiş bir
hoca... Tamam, Dünya Üçüncülüğü var ama... Kuşku ile bakıldı sezon başında bu
işe... Ama unutulan bir önemli nokta vardı. O da Şenol Güneş in futbolculuk, teknik adamlık ötesinde öğretmen
olduğu... Yani bir sınıfta karşısına aldığı 20-25 öğrenciyi en doğru şekilde
eğitmek ve yönlendirmek... İşte bu özellik yukarıda saydığım bütün aksilik ve
risklerin ortadan kalkmasındaki bir numaralı faktördür.
Evet, Beşiktaş özel bir eser yazmıştır. Ezeli
rakiplerinden birinin 20, bir diğerinin 19, bir başkasının 6, sonradan gelişen
bir rakibin de 1 şampiyonluğu bulunmaktadır. Ama inanın, Beşiktaş ın bu
şampiyonluğu bir daha kimsenin kolay kolay yaklaşamayacağı özel bir eserdir.
Kendisinin düne kadar yaşadıkları da (14 adet) dâhil...
Sanırım okurlarım sitemlerini geri alırlar... Yazı,
zamanlama olarak tam yerine oturmalıdır. Ayrıcalıklı olmalıdır...