Bir zamanlar neredeydik

Şimdi nerelere geldik

Nereye gidiyoruz

Batı çöküyor Var olan ve hükmeden sistem çağın sorunlarını çözmüyor, çözemiyor Var olan dünya düzeni dünyayı yönetemiyor Tek tek insanlar ve topyekün insanlık yeni bir çıkar yol, yeni bir çare ve çözüm, yeni bir devlet ve dünya düzeni arıyor

Fıkıhtaki hükümler bin sene öncenin meselelerine ait olduklarından, bugünkü yani çağımızdaki sorunları çözemiyor. Nitekim beşyüz yıl öncesinde bile, Sultan Fatih döneminden başlayarak kanunlar fıkhın yerini almaya başlamış, Kanuni Sultan Süleyman zamanında kanunlar daha da artmış ve zirve yapmış. Cumhuriyet dönemimde ahkâmı şer iyye lağvedilmiş; çünkü zaten çağın sorunlarını çözebilen ahkâmı şer iye kalmamış

Ahkâmı şer iye  lağvedilmiş ama yerine yeni ahkâmı şer iye oluşturulacağına, Batı kanunları aktarılmış! Bu aktarma yapılırken zannedilmiş ki; teknik ve sanayideki gelişmeler gibi Batı dünyasında hukukta ve diğer alanlarda da gelişmeler olmuştur. Oysa gelişme şöyle dursun, Batılılar bin sene evvelki usule, fıkıh usulüne, hukuk usulüne yani metodolojisine bile henüz başlamamışlardır. Daha doğrusu Batı böyle bir ilimden haberdar bile değildir!..

Demek ki bin sene önceki fıkıh bizim sorunlarımızı çözmüyor. Fatih Sultan Mehmet ve Kanuni Sultan Süleyman dan beri yani beşyüz yıldır vaziyeti kanunlarla idare etmeye çalışıyor ve sonuç olarak görüyoruz ki; Kur an ın dışındaki çözümler sonuç vermiyor...

***

Batı çökerken bütün dünya, bütün insanlık çok ciddi krizler ve bunalımlar içinde. Hattâ zaman zaman bu köşedeki yazılarımda hatırlattığım üzere, çok yönlü EKONOMİK VE SOSYAL TUFANLAR yeryüzünün her yerini kaplamış durumda... Dünya çok yönlü bir CAHİLİYE DÖNEMİ yaşıyor... Kur an dışında bir çare ve çözüm görünmüyor

Batı çökerken ülkemizdeki manzaraya bakalım: Mahkemelerde yıllarca süren davalar caydırıcı olmuyor... İşler rüşvetle ve arka kapıdan bir şekilde hallediliyor... Sanayi döneminin çetrefilli işleri artık yürümüyor... Başka türlü yaşamanıza imkân tanınmıyor...

Terör olayları dağlardan inip kapımıza dayanmış. Faili meçhul cinayetler yahut meçhul tetikçiler, sahte sanıklar bizi nereye kadar götürecek Kapkaç ferdî olay olmaktan çıkmış, organize çetelere dönüşmüş. Eman ve güven ortamı yok olmuş   

Çok yönlü ekonomik ve sosyal krizler ülke sınırlarını aşmış; küreselleşme adı altında dünyayı küçük bir köye dönüştürüp yeryüzünü yaşanmaz hâle getirmiş. Kredi kartı suiistimalleri ile insanlar ve bankalar yok ediliyor, ekonomiler çöküyor, hayatlar sönüyor

Komünizm/sosyalizm çöktü Kapitalizm de çöküyor Batı topyekün çöküyor

***

Batı çökerken;

Allah ın büyük nimeti olarak bizim elimizde Batı da olmayan bir hazine var, "Fıkıh Usûlü" vardır. Fıkıh Usûlü sayesinde Kur an ı yeniden ve çağımızın ihtiyaçlarına göre anlama imkanı ortaya çıkmaktadır. Çare ve çözüm bellidir.

Takip etmemiz gereken usul nedir

Kur an ı, sünneti, icmaları ve fıkıhçıların içtihatlarını öğrenmek... Fıkıh usûlü ilmini yeniden düzenlemek ve kendimize göre bir usul geliştirmek; yani çağımızın sorunlarını çözmek için bir ekol oluşturmak... Batı da ulaşılmış sosyal ve tabiî ilimleri öğrenmek ve çağımızın sorunlarını ortaya koymak... Çağımızın çok yönlü sorunlarını dört delile dayanarak çözmek ve çağımızın fıkhını oluşturmak... Bütün bunları yaparken Kur an dan kopmamak için fıkıhçıların usûlünü benimsemek.

İşte bu çalışmaların sonunda Adil Düzen, Adil Ekonomik Düzen, Adil Dünya Düzeni ortaya çıkacak ve insanlık ister istemez bu düzene teslim olacaktır.

Batı çökerken onların peşine takılanlara bu gerçekleri bir kere daha hatırlatıyoruz.