ABD’de, Perşembe günü yapılan Senato ve Temsilciler Meclisi ara seçimlerinde Başkan Barack Obama’nın, Cumhuriyetçiler karşısındaki hezimetinin ipuçları (prognostication) çok önceden Demokrat Parti’nin kontrolündeki Arkansas, Batı Virginia, Montana, Güney Dokota, Colorado, Kuzey Carolina ve Lowa gibi önemli eyaletlerde izhar edilmişti.
ABD’deki sosyal ve ekonomik politikalardaki sıkışma (gridlock), Cumhuriyetçilerin Obama yönetimi karşısında güçlü politikalar ortaya koymalarına vesile oldu. Böylece Cumhuriyetçiler, “politik tusunami” etkisiyle Demokratlara büyük bir hezimet yaşattılar. Bu yolla Cumhuriyetçiler, Senato’nun kontrolünü ele geçirirken, Temsilciler Meclisi’ndeki hâkimiyetlerini de pekiştirmiş oldular…
Bütün bu gelişmeler, Başkan Obama’yı `topal ördek’ (lame duck) konumuna düşürürken, Türkiye’de de Obama sonrası durum şimdiden tartışma konusu yapılmaya başlanmıştır. Aslında Barack Obama, şekli olarak `topal ördek’ olarak kalan iki yıllık başkanlık süresini sıkıntılı geçireceğe benziyor olsa da, bundan sonra yapacağı olası hamlelerle ABD’nin geleceğine yön verecek politikalara imza atmasına kesin gözüyle bakılmaktadır.
Obama, Cumhuriyetçilerin ara seçimlerde en güçlü argüman olarak kullandıkları sosyal ve ekonomik politikalarla ilgili çözüm yolunda ortaya koyacağı yeni ıslah politikaları, hiç şüphesiz iki yıl sonra yapılacak olan başkanlık seçimlerinde önem kesbedecektir.
Obama yönetiminin dış politikada Afganistan yeni Cumhurbaşkanı Eşref Gani Ahmedzai ve Başbakan Abdullah Abdullah ile yaptığı, ABD ve NATO’nun Uluslararası Güvenlik Destek Gücü (ISAF) misyonunun Aralık ayında Afganistan’dan çekilmesinden sonraki sürece müteallik az sayıda kuvvet bulundurmayla ilgili anlaşma ve İran ile yapılmakta olan nükleer görüşmelerin bu seçimlerde fazla etki yaratmadığı görülmektedir. Bu arada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Afganistan’da istikrarın sağlanması için yardım isteğini ortaya koyması, ABD’nin Afganistan ile anlaşma yapma konusundaki geçmiş ısrarının nedenlerini de ortaya koymaktadır.
Barack Obama, iki yıllık görev süresi içerisinde, ABD içindeki sosyal ve ekonomik iç sorunların çözümü, İran ile yapılması düşünülen yeni nükleer anlaşma, Afganistan’ın geleceği, Suriye ve Irak’taki vahim gidişat konusunda takınacağı tavır, Birleşmiş Kudüs’ü ebedi başkent olarak görmekte ısrar eden İsrail Başbakanı Netanyahu ve 1967’den sonra ilk defa İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa’ya postallarıyla girmeleri ve Filistin sorunu karşısında ne gibi somut politika izleyeceği, Yinon Planı bağlamında Ortadoğu’da oldubitti politikalara destek verip vermeyeceği hiç şüphesiz `topal ördek’ olarak ortaya koyacağı yeni politikalarla belirleyici rol oynayacaktır.
Barack Obama, Demokrat Parti’nin kan kaybını önleyebilmek amacıyla, dünyanın gayrı safi iç hâsıla (Gross Domestic Product) skalasının %40’ını ellerinde tutan ülkelerden müteşekkil Trans-Pasifik Ortaklığı (Amerika Kıtası ve Asya-Pasifik) ile ekonomik darboğazı bir nebze olsun aşmaya çalışması kuvvetle muhtemeldir. Asıl korkulan, geçmişte, Irak, Afganistan, Libya’nın istikrarsızlığa kavuşturulması gibi İslam dünyasını yeni kaoslara sürükleyip, `topal ördek’ sendromundan kurtulmaya çalışmasıdır.
Nitekim 1938 Senato ara seçiminde Başkan Franklin Delano Roosevelt’in Demokrat Parti’si büyük hezimete uğradı. İki yıl sonra yapılan seçimlerde ise Roosevelt, %55 oyla ABD tarihinde ilk kez üçüncü kez başkan olarak seçildi. Dwight Eisenhower’ın partisi 1958 ara seçimlerinde hezimet yaşamasına ve kendisi de `topal ördek’ olmasına rağmen görev süresi sona erdiğinde arkasında bıraktığı destek %60 idi. Reagan döneminde de benzer durum yaşandı ve 1986 ara seçiminde `topal ördek’ olarak başkanlık görevini sürdürdü.
Sonuç olarak, Obama’nın `topal ördek’ konumuna düşmesi sonucunda, bundan böyle uygulayacağı politikaların doğurabileceği vahim sonuçları da iyi hesaplamak gerekir kanaatini taşıyoruz. Şöyle ki, ABD’deki siyasi, sosyal ve ekonomik durgunluğa son vermek yerine, İslam dünyasına olabilecek vaki tehditler ve mevcut ihtilafların çözümlenmesi yerine, yaşanmakta olan kaos ortamının daha da alevlendirilmesi ve Ortadoğu’da barışın tesisi yerine, düşmanlığın ve çözümsüzlüğün tetiklenmesi büyük korku nedeni olacaktır. Obama, Amerikan seçmeninin Cumhuriyetçilere Kongre çoğunluğunu vererek, ‘Büyük Eski Parti (Grand Old Party)’yi ihya etmeleri karşısında ortaya koyacağı yeni politikalar, İslam dünyasını da yakından ilgilendirecektir.