Her şeyden önce hüküm şudur; ALLAH TOPLULUĞA HATA YAPTIRMAZ...

Bu hüküm her şeyden önce sekizyüz kusur haftadan beri hiç

aksatmadan sürdürmekte olduğumuz KUR AN VE İLİM tefsir seminerleri

çalışmalarımızdan, sonra yarım yüzyılı geçen uygulamalı çalışmalarımızdan yani

tecrübelerimizden çıkardığımız bir hükümdür.

Bizim yarım yüzyıldan beri yapmakta olduğumuz

çalışmalarımızın iyi bir müdavimi veya en azından takipçisi iseniz, ne demek

istediğimizi gayet kolay ve iyi anlarsınız...

Anlamayı kolaylaştırmak için şöyle bir örnek verebilirim.

Biz Erbakan Hocamız ile 1969 Bağımsızlar Hareketi döneminden son nefesine kadar

resmen çalıştık. Ama bu çalışmaların bir dönüm noktası vardır, o da Refah

Partisi dönemindeki Adil Düzen, Adil Ekonomik Düzen Çalışmaları Dönemi dir.

Erbakan Hocamızın ADİL DÜZEN çalışmaları öncesi ve sonrası yazıp

konuştuklarına bakarsanız, aradaki farkı hemen fark edersiniz...

Erbakan Hocam ahir ömründe bile telefon açar, Reşat,

çalışmamız lazım, Süleyman Bey i de al ve gel derdi. O hasta döneminde bile

bir araya gelir, 5-6 saat çalışma masasından kalkmaz, sadece namaz arası verir,

yemeğimizi bile çalışma masamızda yerdik. Bu ikinci yaşanmış örneği özellikle

yaşlı-genç ayırımı olmaksızın herkese örnek olması için hatırlatıyorum. İlim

talep etmek beşikten mezara kadar farz değil midir Erbakan Hocamızın âhirete

yaklaştığı dönemde bile ilme talip olduğunu bizzat görüp yaşadım. O nun yolunda

ve izinde olanlar her şeyden önce bu yönünü örnek almalıdırlar diyorum; hem de

yaşlı-genç, kadın-erkek ayırımı yapmaksızın herkese ama HERKESE diyor, hatırlatıyorum

Kul hel yestevîllezîne ya lemûne vellezîne lâ ya lemûne

/ De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu (Kur an; Zümer 39/9) ayeti

Erbakan Hocamızda tecessüm etmiştir.

***

Bu yazım aynı zamanda hemen seçimden önce yazıp seçim

günü yani 1 Kasım 2015 günü yayımlanan Seçim sonucu ne olursa olsun, ASIL

YAPILMASI GEREKEN başlıklı yazımın devamı mahiyetindedir ki; seçimden önce de

ASIL YAPILMASI GEREKENLER ana fikri merkezli birkaç yazıyı da yazmış olduğumu

dikkatli okuyucularım hatırlayacaklardır.

Yazımın başında sözünü ettiğim hüküm cümlesi hem 7

HAZİRAN hem de 1 KASIM seçimleri için geçerlidir; topluluk yani halkımız

verilmesi gereken mesajını böyle vermiştir. Milletin bu mesajını alıp gereğini

yapan yaşar, yapmayan veya yapamayan silinip gider.

Ne demek istediğimi şöyle de anlatabilirim: Abdullah

Muradoğlu Seçmen 1 Kasım da ne söyledi (Yeni Şafak, 03.01.2015) başlıklı

yazısını şöyle noktalamış: Öte yandan 7 Haziran da AK Parti ye oy kaybı

yaşatan sebepler yerinde duruyor. Bu sebepler listesine yenileri de eklendi

elbette. AK Parti listeyi önüne koymalı ve üstesinden gelecek bir programı ilan

etmeli. Ülkenin yüz yüze olduğu sorunları, öncelik sırasına göre tasnif ederek

nasıl çözeceğini halkla paylaşmalı. Seçmen üstüne düşen görevi yaparak AK Parti ye

vekâletini verdi. Bundan sonra sorumluluk tek başına AK Parti nin sırtında. 1

Kasım AK Parti için nispeten kolay bir zafer oldu ama kolay bir iktidar

olmayacak . Akıl için yol birdir.

BİLGE KRAL/BAŞKAN ın uyarısını BİR KERE DAHA HATIRLAYALIM

(ama sadece hatırlamakla kalmayıp gücümüz nisbetinde gereğini yapalım ve

YÖNETİCİLERİMİZİ de sürekli olarak sabır ve sebatla UYARALIM): İKTİDARA

GELİRSENİZ, hal ve hareketlerinize dikkat edin. KİBİRLİ OLMAYIN, kendini

beğenmişlik etmeyin. Size ait olmayan şeyleri almayın, güçsüzlere yardım edin

ve ahlak kurallarına uyun. Unutmayın ki SONSUZ İKTİDAR YOKTUR. Her iktidar

geçicidir ve HERKES, er veya geç, önce milletin ve nihayet ALLAH IN ÖNÜNDE

HESAP VERECEKTİR. Aliya İZZETBEGOVİÇ