Ben bu modern çağdan nefret ettim. Bu yanılsamalar dünyasından… Hiçbir şey yapmadan dünyayı kurtarmışız gibi hissetmemizi sağlayan bu sanallıktan yoruldum. Bilgi çağı dedikleri bu çağda zaman durdu benim için. Evet, bilgi gelmeye devam ediyor ama ben gündemimi değiştirmeyi beceremiyorum.

Gazze!

Burada kaldım. Daha önce gitmek nasip olmuştu. Han Yunus’ta, Cebaliye’nin sokaklarında gezmiştim. Aylardır hatıralarım bombalanıyor. Zihnimde dolandığım sokaklar yok artık. Tanıştığım, kucaklaştığım, sohbet ettiğim insanların; başını okşadığım çocukların çoğu artık yok. Yutkunmakta bile zorlanıyorum.

Böyle bir zamanda ülkelerini yönetmeye devam eden korkak insanların görevlerini yapmaya devam edebilmelerini anlamıyorum. Vicdanlı her vatandaşın ülkesini ayağa kaldırmaktan aciz kalmasını kavrayamıyorum.

Boykot seferberliği yapan belediye şairlerine birkaç tavsiye vermeliyim. Listeye eklenmesi gerekenler var. Sadece ticari ürünleri boykot etmek yetmez!

İsveç’in NATO üyeliği için diplomasi yapmaktan çekinmeyen ama özne Filistin olduğunda üç maymunu oynayan siyasetçileri de boykot listesine eklemeliyiz.

Görevini yapmayan iktidarlarına laf etmeyip hedef şaşırtmaya çalışan düşük profil haramzadeleri de boykot listesine dahil etmeliyiz.

Tüm bunları insan olduğumuz ve yaşadığımız zamanda olanlardan sorumlu olduğumuz için yapmalıyız.

Lahey’de kurulan mahkeme içimizi soğutuyorsa topu taca atmanın yollarını arayan birer korkağız demektir. Bu yanılsamalar eğer hareket kabiliyetimizi kaybettiriyorsa bir sorun var demektir. Batı onaylarsa mı biz Filistin’de yaşananları meşrulaştırmış olacağız. Batı onaylayana kadar soykırım diyemeyecek miyiz yaşananlara. Oysaki benim kafam net. Nakba’dan beri net. Bir İsrail askeri taşla Filistinli bir gencin kolunu kırdığından beri, Kudüs’te Pazar yerinde 14 yaşında bir kızın vücudundan 20 kurşun çıktığından beri, Şeyh Ahmed Yasin cami çıkışı füze ile parçalandıktan, Muhammed babasının yanında vurulduğundan beri benim kafam net.

İsrail mutlak kötülüktür!

Bunun için Batı’nın şehadetine ihtiyacım yok. Korkaklara ihtiyacım yok! Reel politik yapacak olanlara ihtiyacım yok!

“Kazanmak önemli değil. Bana emredilen mücadele etmektir” diyen Ömer Muhtar’a rahmet okuyup Amerika ve İsrail’e karşı iş tutamayacağını söyleyebilen ikiyüzlülere ihtiyacım yok!

Lahey’de mahkeme kararı sevinçle kutlanırken Gazze’de insanlar ölmeye devam ediyordu. İsrail’in umurunda olduğunu zannetmiyorum. Batı’nın alacağı hiçbir karar İsrail’i korkutamaz. Onları korkutabilecek tek güç bölge ülkelerinin bir araya gelerek kararlı bir duruş sergilemesidir. Gerçi herkes duruş sergileme peşinde şu sıralar. O duranların yanından yürüyüp geçesim var.

Seçimler umurumda değil!

Uzayda ne ekip biçtiğimiz umurumda değil!

İsrail bir fırsat verdi bize. Mevcut dünya düzeninin bir aldatmaca olduğunu gösterdi. Yeni bir dünya kurmak için bir eşikteyiz şimdi. Bedeli ne olursa olsun bu eşikten geçmeyi başarabilirsek eğer, bugünlerde anmayı unuttuğumuz Arakan, Doğu Türkistan gibi sorunlarımız da çözülecektir. Çünkü dünyanın tüm sorunları Filistin’de düğümlenmiştir. O düğümü açmayı başarabilirsek mevcut dünya değişmek zorunda kalacak.

Korkaklarla kurulamaz yeni bir dünya…

Kendi çıkar ve menfaatlerini kutsayanlarla kurulamaz…

Amerika ile iş tutup bu ülkenin yerli ve milli unsurlarına saldıran iftira atanlarla kurulamaz…

Vazgeçmeyenlerle kurulabilir ancak!

Yani gerçekten değişim istiyorsanız şu anki dünyanın mevcut hiçbir yönetimi ile bunun olmayacağını bilin. Önce kendimizi, sonra bizim adımıza karar alması için seçtiklerimizi değiştirmemiz gerekecek.

Ama mümkün!

Değiştirmeyin gündeminizi. Yüreğinizi soğutmayın. Başkalarının yaptıkları değil, senin yaptıkların değiştirecek dünyayı. Rahatsız oldun mu? Rahatsız ettin mi?

Turgut Uyar’ın şiirlerini romantik görünmek için Cahit Zarifoğlu diye paylaşmaktan da vazgeçin!

“İsmail” dendiğinde de aklınıza bıçağın altına boynunu uzatacak cesareti kuşanmış olan gelsin. Belediye şairlerinin bu ismi lekelemesine izin vermeyin!

Alttan ısıtmalı camilerde Gazze için yapılan dualara amin diyerek Filistin’i kurtarmak pek mümkün değil. İsrail de kahroluyor gibi görünmüyor. Ayağa kalk, dişlerini ve yumruğunu sık.

Duruş sergileyenlerin yanından birlikte yürüyerek geçelim!

O zaman, belki, kim bilir…