Zaman hızla akıp gidiyor. Gelişmeleri takip etmek isteyen insanlar bir müddet sonra takipten yoruluyor. Özellikle telefonların da teknolojiye ayak uydurmalarıyla birlikte zaten bozulmaya yüz tutan ikili münasebetler iyice içinden çıkılmaz bir hal almaya başladı. Artık bir dostumuz ya da arkadaşımızla bir yerde oturup iki çift laf edemez hale geldik. Gözler ekranda, parmaklar ise tuşlarda. Aklın nerede olduğunu ise Allah bilir.

Aile kurumu da bu gelişmeden nasibini almakta gecikmedi elbette. Artık çoluk çocuk herkesin elinde bir telefon, sürekli bir şeylerle meşgul haldeler. Neredeyse yemek, içmek vs. de telefondan olabilse bu tür şeyler için bile vakit kaybetmeyi istemez olacaklar.

Bir yandan bireyselleşen insan bir yandan da yalnız kaldığından ne yapacağını şaşıran, hayatı hep ekranla bütünleşenler. Sosyal bir varlık olan insan eğer bu ihtiyacını tam anlamıyla gideremezse zamanla huzursuz ve tedirgin olmaya başlar. Her ne kadar telefonum, tabletim bana yeter dese de bir müddet sonra bunların yeterli olmadığının farkına vardığında çok geç kaldığını idrak ediyor ama artık geri dönüş o kadar zor oluyor ki! Bunalmaya başladığında çareyi yine sosyal medyada arayanlar bu işin kurdu olmuşların tuzaklarıyla baş başa kalıyorlar bu sefer de. Farklı ve mutlu bir hayatın hayaliyle kandırılan nice insan bir müddet sonra yaptığı hatanın farkına varıyor ama artık o bambaşka bir hayata başladığından eskiye de geri dönemiyor ve kalabalıklar arasında yitip gidiyor.

Özellikle gençlerimiz ellerinden düşürmedikleri telefon ve tabletleri ile tamamen dış dünyaya kapalı, ekrandaki sanal dostluklarla hayatlarını devam ettirmeye çalışıyorlar. Elbette tümü bu şekilde değil ama pek çoğu teknolojinin pençesine düşmüş nasıl kurtulacağını bilmeden vakit geçirmekte. Kendisinden akıllı telefonu ile çevresine caka satanlar; itibar ve değeri elinde tuttuğu o elektronik alete entegre ederken, bir yandan da yeni değer kazanımları için daha çok paraya ihtiyaç duymaktalar. Daha çok para için ya ailesini bunaltmakta ya da ahlaki, gayri ahlaki yollara tevessül etmekte. Kendi emeğinin karşılığında harcayanlar ise bir zaman sonra kazandığının kendisine yetmediğini fark edince bu sefer de kredi, kredi kartı vs. ile bankalara borçlanmakta ve bu kısır döngü sürekli devir daim eylemekte.

İnsanlar arasında konuşulan konular da değişti artık. Telefonların teknolojik gelişimi, hizmet sunucuların daha çok para kazanmak için hazırladıkları paketler, telefonlar/tabletle yapılan aktiviteler… konuşulmakta. Kiminin SMS’i yetmemekte, kimine dakikalar az gelmekte, kiminin ise interneti hemen tükenmekte.  Dünya hızla kaçınılmaz sona giderken bizimkiler için kıyamet internet olmayınca kopuyor.

Uzmanlar sürekli toplumsal krizden bahsededursunlar bizim için tek dert telefonlarımız olduğu müddetçe bu krizden etkilenmeyiz(!).

Minik bir tebessüm

Astronot Temel

NASA uzay üssünde yeni bir deneme yapılıyormuş. Gönüllü başvuranlar arasından Temel, astronot adayı olarak seçilmiş. Ön elemede oldukça sıkı testleri geçen Temel; 3 aylık ikinci bir eğitim ile iyi bir astronot olabilmiş. Beklenen an gelmiş ve Temel bir maymunla birlikte uzay mekiğine binerek havalanmış. Atmosfer aşıldıktan sonra Temel’in ilk işi; kendisine sıkı sıkıya söylenildiği gibi zarfları açıp maymunun ve kendisinin görev kartlarını okumak olmuş.Maymunun görevleri: “Yerküre ile bağlantıyı sürekli kontrol altında tutmak; her 2 saatte bir yörüngedeki sapmaları ayarlamak; füze içindeki hava basıncı, ısı, iletkenlik değerlerini aşağıya bildirmek; yakıt harcamasını ve motorların sırasını belirlemek...” diye devam ederken; okumaktan sıkılan Temel, kendi görev kartını açmış: “Maymunu iyi besle!”

İlgilisine Notlar:

•Çok fedakârlık yapana kıymet verilseydi yıllarca tarla süren öküze bıçak çalınmazdı.

•“Bazen melekler kıskanır masumiyetimizi, bazen kötülüklerimizi görünce, kaçacak yer arar şeytan” Hz. Mevlana

•“Parası olan pazardan, imanı olan mezardan korkmaz” Necip Fazıl Kısakürek

•Sahip olduklarına şükretmeyi bilmeyenin kaybettiklerine isyan etmeye hakkı yoktur.

•“Kendilerine peygamber gönderilen hiçbir topluluk, zina ve faiz yaygınlaşmadıkça helâk olmaz.” Hadis-i Şerif (Taberani)

•İstanbul Büyükşehir Belediyesi Alibeyköy’de trafiği rahatlatmak için yeni bir düzenleme yaptı. Mareşal Fevzi Çakmak Caddesi’ni tek yön yapınca yoldan karşıdan karşıya geçmek oldukça güçleşti. Konulan ışıklar da bir hayli uzakta. Özellikle çocuk ve yaşlılar için tam bir çile oldu karşıya geçmek. İleride can veya mal kaybı yaşanmadan bir önlem alınırsa iyi olur düşüncesindeyim.

•Yıllardır doğalgaz kullanıcısıyım. Her ay düzenli olarak sayacı okuyup faturamı takdim eden İGDAŞ, fesih talebinde bulununca sayaca ulaşamadığını bana SMS ile bildirdi. Ne kadar ilginç değil mi !. Fesih işlemini ertesi gün yerine getiren İSKİ ise taktiri hak ediyor.