Seçim takvimi işliyor. Seçime girmeye hak kazanan partilerin TV’lerde tanıtımı konusunda korkunç bir adaletsizlik, muazzam bir orantısız güç kullanımı söz konusu. Adil olmayan yöntemlerle yapılan seçimler Türkiye’yi yangın yerine çevirdi. “Adalet mülkün temeli” olduğuna göre, bu yöntemin Türkiye’ye hayır getirmesi mümkün mü Nitekim gelinen nokta ortada!
7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde tek tek seçmene ulaşmak için gecesini gündüzüne katan, kan terleyen Saadet Partisi Ordu Milletvekili Adayı Muammer Bilgiç Bey şu açıklamayı yaptı:
“- 5 adam ve 4 parti ekranları parsellemiş, yedi yirmi dört her evdeler. Manşetlerde de onlar var. Yerel basında da hemen hemen aynı atmosfer! Meclis dışındaki diğer 15 partinin toplam oyundan fazla oy alan Saadet Partisi itina ile görmezlikten geliniyor.”
Bu görüntü, RTÜK’ün yönetimini elinde bulunduran AKP’ye “adaletin bu mu ” dedirtiyor.
4 parti seçim çalışması yapmıyor, adeta birbirleriyle savaşıyorlar. Yüzlerindeki gerginliği görüyor musunuz Türkiye’yi 13 yıldır süren gerilimci ve ayrıştırıcı siyaset bu noktaya getirmedi mi Ülkeyi yangın yerine çevirenler, niçin yeniden parlatılıp cilalanarak milletimize musallat edilmeye çalışılıyor
Adaletsiz uygulamalar bu 4 partinin vicdanlarını kanatmıyor mu Ağlayanın hakkını gasp ederek iktidar olmak ülkeye fayda getirir mi
Biz biliyoruz ki, adaletsizlik kalbi katılaştırır; şefkat ve merhamet duygularını köreltir; bencilliği, kibri, gururu körükler.
Emile Zola’nın Dreyfus savunmasını bilir misiniz : “Hükümetler düşsün, her şey yıkılsın; yeter ki adalet ayakta kalsın. Adalet üzerine Fransa’yı yeniden inşa ederiz. Fakat adalet yıkılırsa Fransa yok olur.”
HAKSIZLIĞA SEYİRCİ KALMAYIN!
7 Haziran seçiminden 4 gün önceydi. Saadet Partisi ekibiyle Denizli’ye 42 km. mesafedeki dağlık Belenardıç köyüne gittik. Hava yağışlıydı. Anonsumuz sonucu halk kahveyi doldurmuştu. Ben hatip olarak bulunuyordum. Seçim aracımız köy içinde dolaşıyordu.
Halkın konuşmaya konsantre olduğu bir noktada AKP’nin promosyon dağıtma ekibi müzik eşliğinde minibüsle köye girdi. Ekip başı doğruca kahveye yöneldi. Ben, “Saadet Partisi’nin programı olduğunu” söyleyince adam ne dese beğenirsiniz : “Saadet Partisi yabancımız değil. Zaten poşetleri dağıtıp ayrılacağız.” Dağıtma emri verince söylediğim “İşte AKP bu!” sözümü duymazlıktan geldiler.
Onlar; broşür, gazete, kalem, defter, başörtüsü, mutfak önlüğü gibi 8 parçadan oluştuğunu öğrendiğim mavi poşetleri dağıtırken, ben de ayakta Mevlana’nın şu sözünü mırıldanıyordum: “Suskunluğumuz efendiliğimizdendir, / Değilse her söze verecek cevabımız var. / Biz önce söze bakarız, söz mü diye, / Sonra adama bakarız, adam mı diye!”
Parayla çalıştığını öğrendiğim bu kardeşlerimize bir şey demiyorum. Ama kibir ve gurura kapılarak adaletsizlikte kötü örnek olan zihniyete hakkımı helâl edemem. Bunu yaparsam, yolda bir çeşmenin başında ekmek domates türü şeyler yiyerek bana eşlik eden çilekeş kardeşlerime saygısızlık yapmış olurum. Saadet Partisi’ni çiğneyip geçen kaba zihniyete, “Bir de ötesi var buranın elbet!” demekten başka bir söz bulamıyorum.
HAKİKATI ÖRTEMEZSİNİZ!
23 Ağustos günü, Başbakan Ahmet Davutoğlu Bey, Saadet Partisi’nden Oğuzhan Asiltürk ve Temel Karamollaoğlu’nu seçim işbirliği için görüşmeye davet etti. Oğuzhan Bey’in 6 Eylül’deki Saadet Partisi’nin “Seçime Hazırlık” programında anlattığına göre, iyi niyetle ve faydalı bir görüşme yapılmış. Grup kuracak kadar milletvekili vermeye şu gerekçeyle razı olmamışlar. “Siz bir grupla Meclis’e girerseniz, hakkı söyler, insanlar sizin etrafınızda toplanır, bu da bizim işimize gelmez.”
AKP, hak ve hakikatin söylenmesinden neden bu kadar gocunuyor Orantısız güç kullanarak yedi yirmi dört TV’lerde yer almalarının sebebi yanlışlarını örtmek için mi
4 partiye verilen bu sınırsız imkân, birlikte çalışma becerisi gösteremeyişlerinin, uzlaşmaz tutumlarının mükâfatı (!) mı
Hükümet kurma, çözümü Meclis’te arama iradesi ortaya koyamamalarının kıyağı (!) mı
Saadet Partisi’nin tertemiz mazisi, tertemiz kadroları, tertemiz gelecek vaadi sizleri neden bu kadar korkutuyor
Dilden konuşanlarla kalpten konuşanlar arasındaki fark ortaya çıkacağı için mi
Bir yerlere verdiğiniz sözler mi var Saadet Partisi’nin tüm Türkiye’yi kucaklayan kardeşlik mesajlarından niçin bu kadar rahatsız oluyorsunuz 46 yıldır yerli ve milli bir duruş ortaya koyan Milli Görüş’ü niçin görmezlikten geliyorsunuz
Adil olmayan tutumunuzla ülkeye zarar verdiğiniz gibi, kendi sonunuzu da hazırlıyorsunuz!