28 Şubat’ta temeller atıldı.

15 Temmuz’da anahtar teslimi yapılacaktı…

İlk beton Erbakan Hoca’nın ve Millî Görüş’ün üzerine dökülecekti.

Taşeronlar, ustabaşıları ve ameleler belirlenmişti.

El birliği ile ihanet kuleleri yükseltildi.

Güç zehirlenmeleri başladı.

Peşinden çatışma çıktı…

Herkes dönüp Erbakan Hocasını arar oldu.

Sonuç böyleydi ama bir de bu ihanet filminin başlangıcı vardı…

İlk yanılma, “Değiştik, geliştik” sesleri ile başladı.

“Büyük yanılma”ya giden yolun taşları da böylece döşenmeye başlamıştı…

Zaman geçtikçe değişenler, durdukları yeri de değiştirince

hâliyle bakış açıları da epeyce değişmiş oldu.

Öyle olunca da dönüp geride bıraktıklarına şaşı bakmaya başladılar.

Aslında gördükleri değil de bakış açıları sorunlu hâle gelmişti.

Ama onlar yanılıyordu ve farkında değillerdi.

TIPKI BUGÜNLERDE OLDUĞU GİBİ!

Zaman geçtikçe de hâliyle her değişim yeni ihtiyaçlar da doğuruyordu.

İhtiyaç sonrası sadece durdukları yer değil, peşinden gittikleri “hocaları” da değişti…

Sonrasında “Ne istedilerse verildi” ama gözleri doymuyordu

Gidilen yol, artık hem kendilerini hem de kendilerine emanet edilen kutsalları da ateşe götürüyordu...

En büyük yanılma günleri başladı…

Tehlike büyüdü, kan aktı, silahlar patladı…

Vatan, namlunun ağzında,

tetik hainin elindeydi…

İş yine mayası kahramanlıklarla yoğrulmuş bu millete düşmüştü.

Sonrasında ise fatura ağır oldu hâliyle.

Ağır faturayı millet ödedi.

Aslında yol belliydi!..

Yoldan çıkmamak en doğrusuydu.

İş kolaydı!..

HOCANI DEĞİŞTİRMESEN YETERDİ

Biz öyle yaptık

Hocamız belli

Yolumuz belli

İlk günden beri…