2003 yılında oğul Bush’un peşinden koşan, Colin Powell’a inanan kitle bugünlerde Netanyanu ile sevinip Trump ile alkış tutuyor…
Hem de camiden, namazdan çıkıp Trump-Netanyahu ikilisinin peşinden gidiyorlar…
Maalesef durum bu kadar acı verici ve bu kadar vahim!
İnanın kelimeler kifayetsiz kalıyor…
Olanları görüp olacak olanları ise ön gördükçe ürperiyoruz…
Allah’ım içimizdeki beyinsizler yüzünden bizleri helak etme!
Neslimizi koru! Âmin…
Bu kitle için, Irak işgal edildi yetmedi!
Dünyanın en huzurlu coğrafyası Libya kan gölüne döndü, parçalandı yetmedi!
Suriye, istedikleri gibi yıkıldı yetmedi!
İran da işgal edilene kadar anlaşılan içleri soğumayacak.
Tamam hadi öyle olsun!
Saddam diktatördü hem de Kurban Bayramı arifesinde sizinkiler idam etti…
Kaddafi diktatördü yine sizinkiler hem de döverek öldürdü...
Tamam Esad zalimdi devrildi ve kaçtı.
İran ise Şia!
Sen kimsin, biz neyiz?
Ne zaman içiniz soğuyacak…
Yetmedi mi akan kardeş kanı, doymadı mı gözünüz kana!..
Allah korusun yarın bize de demeyecekler mi “gözünün üstünde kaşın var” diye?
Eleştiremediğiniz Netanyahu ve Trump’a bakın örnek alın bari.
İkisinin de kafasında kipa ve omuz omuza verip dünyaya kan kusturuyor.
Sizle bizim ise kafamızda takkemiz var ama beyinlerimiz parçalara bölünmüş.
Onlar kipanın etrafında birleşiyor biz ise bölünüyoruz.
Ne kadar kullanılmaya müsaitsiniz ki!
Hıyarım var diyen kim olursa olsun elinize tuzu alıp koşuyorsunuz.
Görüyoruz, şahidiz zahire göre Müslümansınız.
Ama şuur eksik, feraset hak getire.
Vallahi vebale giriyorsunuz!
Kardeşinizin hakkına giriyorsunuz.
Hatta kanına giriyorsunuz!
Vallahi zalimle iş tutuyorsunuz.
Bari susun, konuştukça ağzınızdan İbranice sözler dökülüyor.
Yahu Netanyahu ile aynı anda aynı şeylere seviniyorsunuz.
Trump’ın yaptığı işi alkışlıyorsunuz.
Daha ne diyelim.
Bunun dahi farkında değilsiniz.
Kendinizi ele veriyorsunuz.
Evet İran’a üzülüyoruz ama sizin durumunuz da pek iç açıcı değil.
Biliyoruz, içi saman dolu kuşlar var ama sizin içinizi keşke samanla doldursalardı…
O kafaya sahip çıkın.
Allah muhafaza gelir birileri kipayı koyuverir kellenin üzerine.
Ortalıkta boş boş dolaşmayın.
Sen görmezsen de evladın kipayla tanışır Allah muhafaza.
Bugünün konusu İran’ın Şia olması değil.
Sizin kafa ile düşünecek olursak İran’a atılan bombalar adam mı seçiyor.
Ehlisünnet mensuplarını koruyan bir şemsiye mi var?
Konumuz, İran’da yanlış işlere karışan insanlar ve yaptıkları İslam’a aykırı işler de değil.
Yok mu bizim ülkemizde, hatta bizim mahallemizde ve maalesef hatta bazılarımızın evinde Allah’a isyan edenler.
Eee o zaman gelsin Amerika ve İsrail bizim evleri de bombalasın!
Bir türlü birlik olamıyoruz.
En başta cemaatler bölünüyor.
Bir cemaatimiz kardeşler arası mal kavgasına duçar olmuş.
İki kardeş birbirine kazma sapıyla saldırıyor.
Diğer cemaatimiz ikiye bölünmüş…
Sokakta görsen ikisini kardeş sanırsın ama sosyal medyada biri diğerini cehennem çukuruna itekliyor.
Ama iki tarafın da buluştuğu ortak nokta İran düşmanlığı...
Tek el ele verdikleri konu İran.
Sabah akşam tekfir paylaşımları yapıyorlar.
Haklı oldukları konuda dahi haksız çıkıyorlar.
Birbirlerini bir kaşık suda boğacaklar ama konu İran olunca hemencecik ağız birliği yapıyorlar.
Mesela İsrail düşmanlığı için aynı birlikteliği göstermiyorlar.
Hatta Gazze konusunda dahi kafaları karışık.
Pekâlâ hiç mi ferasetiniz kalmadı kıyıda köşede?..
“Müslüman bir delikten ikinci kez ısırılmaz” ama siz artık delik deşik oldunuz.
Ne zaman gözünüz kana doyacak?
Hem de Müslüman kardeşinizi kanına?
Kuldan utanın!
Allah’tan korkun demiyoruz
Biliyoruz ki Allah’tan korkuyorsunuz ama işinize geldiği yerde korkuyorsunuz.
Kimse İran güzellemesi de yapmıyor, size de yap demiyor.
Biz mezhebimizden ve inançlarımızdan eminiz şükür.
Bu şuuru beynimize çivi gibi çaktılar şükür!
Konu mezhepsel taassuplar değil.
Savaş çıkmış bombalar patlıyor.
Siz hangi cepheye mühimmat taşıyorsunuz ona bir bakın diyoruz.
“Kipa” diyoruz, “Netahyuhu” diyoruz, “Trump” diyoruz, “Siyonizm” diyoruz…
Ama kime diyoruz!