Bir hâne ki ülfet dolu, yadlar onu meyhâne sanır.

Bir merkezi cezbeyle dönen herkesi mestane sanır.

Mestâneyi, efsâneyi, bilmez, bilemez yad kişiler,

Efsâne benim, Vâmık-u Azrâ yı da efsâne sanır.

TAHA