Üretip yurtdışına sattıklarımız maalesef az

Tüketmek için yurtdışından aldıklarımız ise çok

Cari açık, işte yurtdışından satın alınanların çok, üretilip satılanların ise az olmasından kaynaklanıyor.

Ülkemizin ihracat-ithalat dengesi bozuk.

*

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, geçenlerde bu konuya değindi ve cari açığın finansmanında şu anda sorun yaşanmadığını; kısa, orta ve uzun vadede yeni önlemler alınacağını söyledi  

Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, bir adım daha ileri giderek carî açığın kısılması için alınacak tedbirlerin ek vergi değil, yapısal tedbirler içereceğini bildirdi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise carî açıkta sıkıntı olduğunu nihayet itiraf etti, ancak her zamanki malum cesaretiyle bunu tehdit olarak görmediklerini söylemeyi de ihmal etmedi!..

Hükümet üyelerinden art arda gelen bu açıklamalar, ekonomi ve finans çevrelerinde, "cari açık" vesilesi ve bahanesiyle alınacak tedbirlerin içeriği konusunda tedirginlik oluşturdu

*

Türkiye ekonomisi, malum olduğu üzere, uzun zamandan beri ihracat ve ithalatın artışıyla büyüyor ama; yukarıda da değindim, ülkemizin ihracat-ithalat dengesi bozuk

Ürettiğimizden çok tüketiyoruz

Cari açığımız da durmadan yükseliyor...

30 milyar dolara yaklaşan carî açığımız var!..

Cari açığımız var olduğuna göre, acaba bu açık nereden kaynaklanıyor

1. Cari açığımız önemli ölçüde sanayi yatırımlarından ve uluslararası fiyatı sürekli yükselen enerji ithalatından kaynaklanıyor.

2. Ülkemizin otomotiv, beyaz ve elektronik eşya üretiminde artışlar var ama, bunlara bağlı olarak hammadde ve ara malı ithalatı da artıyor.

3. Çılgınlık derecelerine varan tüketim harcamalarımız bir türlü hız kesmiyor; üretmeden tüketmeye dizginlenemeyen bir şekilde devam ediyoruz!..

4. Bir önemli yanlışımız da şudur: Bankalarımız üretim desteği yapmak yerine, -maksatlı olarak yapıyorlar demeye dilim varmıyor ama- her nedense tüketim çılgınlıklarını finanse ediyorlar!..

*

Cari açık kar topu misali böyle büyümeye devam ederse, gün gelir ülke ekonomisi tamamen çöker ve Allah muhafaza etsin ama devletimiz yıkılır

Uygulanmakta olan bu ekonomi politikalarının çok fazla sürdürülebilir olmadığını, -bu köşe müdavimlerinin hatırlayacağı üzere,- defalarca yazdık; ama sadece gerekçelerini yazmakla iktifa etmedik, her seferinde çare ve çözümleri de yazmayı ihmal etmedik.

Her zaman ve her vesileyle yazıp hatırlattığımız bu çare ve çözümler kâle alınmadığı sürece, biz sabırla bunları hatırlatmaya devam edeceğiz

Yazıp hatırlatmak bizden

Yapmak yöneticilerden

*

Peki, yöneticilerimiz başta cari açık olmak üzere, ekonomi politikaları ve uygulamaları konusunda gerekenleri yapmaz veya yapamazlarsa, o zaman en çok mağdur olan bizler yani halkımız ne yapmalı

1. Yavaş yavaş seçim sathı mailine giriyoruz. Gündem seçim ağırlıklı oluşmaya başladı bile. Halkımız ülkeyi gerektiği gibi yönetemeyen yöneticilere haddini bildirmek için bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmek için şimdiden hazırlanmalı ve günü geldiğinde de gereğini yapmalı.

2. O gün gelinceye kadar da, cari açığımızın azaltılması konusunda sadece hükümetten, yerel yönetimlerden, sanayici ve ithalatçılarımızdan değil; tüketim harcamalarında tasarruflu davranma açısından bütün halkımıza çok büyük görevler düşüyor. Artık bu tüketim çılgınlığını terk edelim.

Yoksa

Yoksa, işin nereye varacağı ayan beyan belli.

Cari açığın çözümü yolunda ilk adım olarak artık, ürettiğimizden çok tüketmeye değil, tükettiğimizden çok üretmeye başlayalım

Selâm, sevgi, salât ve duâ ile