Kur an ın, Sünnetin, Şeriatın yani İslam ın temel
kriterleri, ölçüleri, kuralları, hükümleri, prensipleri, ana düsturları vardır.
Ferdin (bireyin) ve toplumun iyiliği, kötülüğü, derecesi onlarla ölçülür.
Acaba Türkiye Müslümanları bunlardan hangilerini ya
kısmen yahut büsbütün tatil ve terk etmişlerdir Bu konuda yazmak istiyorum.
Birincisi: İnanç konusunda son yıllarda büyük
sapıklıklar, sapmalar, çarpıklıklar oldu. Ehl-i Sünnete aykırı bozuk ve sapık
fırkalar türedi, türetildi. İslam yetmiyormuş gibi bir sürü İslamcılık
çıkartıldı. Tevhid ve tenzih akidesine aykırı inanç sistemleri fabrike edildi.
Râfizilik, Necdilik, Mutezile,
Fazlurrahmancılık, light ve ılımlı İslam, İslam Protestanlığı, Kemalizme uygun
İslam gibi bozuk mezhepler revaç buldu ve Ehl-i Sünnet camiası bunlara karşı
enerjik tepki göstermedi, onları red, cerh ve inkâr etmedi.
İkincisi: Müslümanların büyük çoğunluğu, dinin direği
olan beş vakit namazı terk etti. Bu terk, hem terk edenin, hem de (târiklerin
sayısı çok büyük olduğu için) Müslüman toplumun yıkılmasına yol açar.
Üçüncüsü: Müslüman kadınların yarıdan fazlası, Kur an ın
Sünnetin Şeriatın temel emirlerinden olan tesettür ve hicabı terk etti. Şu anda
tesettürlü görünen nice hanımlar ve kızlar ise, gerçek tesettür kıyafeti içinde
değil, erkeklerin dikkatlerini açıklardan daha fazla çeken şeytanî Süslüman
kıyafeti ile arz-ı endam ediyor. Hicaba gelince, bunun manasını bilenler bile
yüzde bir değildir.
Dördüncüsü: Sünnî Müslümanlar, icazetli din âlimi ve
fakih yetiştiren İslam Medreselerine sahip değiller ve hayli geniş bir din
hürriyeti olan şu yaşadığımız yıllarda bunların yeniden açılması için
çalışmıyorlar. Medresesiz bir İslam toplumu ayakta durabilir mi, dinin safiyeti
korunabilir mi, halk irşad edilebilir mi Bunları düşünen yok.
Beşincisi: Müslümanlar, tasavvuf tarikatları, tekkeler,
zaviyeler, dergâhlar konusunda da aynı duyarsızlığı paylaşıyor. Anadolu
Müslümanlığı, Şeriata, dinin zahirine sımsıkı bağlı tasavvufla ayakta durdu,
tasavvufsuz batar sarsılır, bunu anlayan, idrak eden kaç kişi çıkar
Altıncısı: Müslümanlar realitede tek bir Ümmet olmayı
terk ettiler. Evet, Kur an da, Sünnette, muteber din kitaplarında soyut olarak
Ümmet var ama bugün realitede somut teşkilatlı bir Ümmet yok. Müslümanlar,
birbirinden kopuk, bin kadar cemaate, fırkaya, tarikata, hizbe, sekte ayrılmış
vaziyetteler. İslam dünyasında, kimisinin sınırları sömürgeci emperyalist
güçler tarafından cetvelle çizilmiş sürü sepet millî devlet ve devletçik
bulunuyor.
Yedincisi: Müslümanların çok büyük kısmının aklı, Hilafet
İmamet kavramı ve kurumu konusunda da donmuş, tatile uğramış durumdadır. Ümmet
hem param parça, hem de Müslümanları derleyip toplayacak râşid ve âdil bir
Halife yok.
Sekizincisi: İslam ın ittihad ve uhuvvet değerleri de
büyük ölçüde terk ve tatil edilmiş bulunuyor. Nice ülkelerde İslamî mezhep ve
fırkalar birbiriyle çarpışıyor, Müslümanlar Müslüman kanı döküyor.
Dokuzuncusu: Ehl-i Sünnet konusunda büyük bir gaflet ve
gevşeklik görülüyor. Artık öyle Sünnî Müslümanlar görüyoruz ki, Mezhepler
kalksın, Sünnilikle sapık fırkalar eşit olsun, Müslümanlar Kur an da birleşsin
edebiyatı yapabiliyorlar.
Onuncusu: Din konusunda gayret ve hassasiyet azalmıştır.
Müslümanlar Ayasofya nın hâlâ müze olmasından, Cuma gününün resmî tatil
olmamasından pek rahatsız değiller.
On birincisi: Ehl-i Sünnet kesimi, istisnalar dışında
dinin temel farzlarından olan mârufla emri ve münkerden nehyi hemen hemen tatil
ve terk etmiştir.
Yukarıda saydığım terk ve tatillerin bir teki bile Müslümanların
bellerini bükmeye, onları zelil hale getirmeye yetecekken, on birinin bir arada
olması korkunç bir felaket, ihmal ve eksiklik değil midir
Bunlardan sadece namazın yüzde doksan, yüzde seksen beş
oranında terki bile Müslüman toplumu yıkmaya, çökertmeye, büsbütün zelil etmeye
yetmez mi Bu soruların cevabını, lütfen ilmi ve idraki olanlar versin.
(Kur an, Sünnet, icmâ-i Ümmet, cumhur-i ulema üzerine
kurulu Ehl-i Sünnet ve Cemaat İslam ının altmış küsur temel inanç kuralını
anlatan SEVÂD-I ÂZAM adlı küçük cep kitabını herkese tavsiye ederim. Kitabın
başında ve sonunda uyarıcı ek yazılar bulunmaktadır. Böyle faydalı kitaplardan
yararlanmak için dikkatle okumak, okuduğunu öğrenmek ve ezberlercesine
hafızasına kayd etmek, sonra bir daha unutmamak gerekir. Kitabın fiyatı birkaç
liradır. BEDİR YAYINEVİ nden temin edilebilir: Tel.0212/ 519 36 18)
20.12.2015