ABD ve Rusya Suriye ye müdahale etmemek hususunda
anlaşmaları ile birlikte Suriye de devreye bir anda El Kaide sokuldu. Sanki
Suriye de El Kaide devreye girmiş, Esad ı devirip yönetimi ele geçirmek için
mücadele verdiği havası estirilmeye başlandı. Gerçekten Suriye de savaşan
gruplar arasında El Kaide de var mı,
varsa gücü nedir gibi soruların cevabı bilinmiyor. Ancak, bir takım istihbarat
örgütlerince devreye El Kaide nin sokulmuş olma ihtimali fazla. Rusya ve
ABD nin Esad ın görevi başında kalması hususunda anlaşması, bu iki devletin
Esad ın katliamlarını destekledikleri yolundaki düşünceyi şüphe olmaktan
çıkardı. Böyle olunca da özellikle ABD dünya üzerinde ciddi ölçüde itibar
kaybetti. Çünkü, Suriye ye müdahaleden vazgeçmelerini gerektirecek ciddi bir
gelişme olmadığı gibi, müdahaleyi gerektirecek bilgiler ve belgeler fazlası ile
var. Hatta BM araştırma heyetinin raporunda bile kimyasal silah kullanıldığı
hususunda kesinlik olduğu belirtilmiş durumda.
Öyle ise yaklaşık 120 bin kişinin öldürülmesinden sorumlu
ve kimyasal silah kullandığı kesinleşmiş olan Esad ın görevinin başında
bırakılmasına bir gerekçe bulmak için dünyanın bir tehlike ile korkutulması
gerekiyordu ki, sanki El Kaide bu aranan öcü ve tehlike olarak devreye sokuldu.
Elbette El Kaide nin devreye sokulması için Suriye de savaşıyor olması da
gerekmezdi. Önemli olan dünyada böyle bir havanın estirilmesi gerekiyordu. Bu
hava da medyaya sızdırılan bir takım haberlerle sağlandı. Öylesine sağlandı ki,
Cumhurbaşkanı Sayın Gül ün ABD ye giderken gazetecilere yaptığı açıklamalarda
Suriye de radikal grupların hakimiyetini kabul edemeyiz sözü bile bazı
gazetelerde El Kaide tehlikesi olarak verildi. Cumhurbaşkanı nın radikal
akımlar sözü El Kaide olarak tercüme edildi. Yani, El Kaide tehlikesini canlı
tutabilmek için Cumhurbaşkanın konuşması bile bazılarınca Türkçe den Türkçe ye tercüme(!) edildi. Sanki Suriye ye
müdahaleden vazgeçen ABD ye haklılık kazındırmak için birleri gönüllü olarak
devreye girmiş durumda.
Başlıkta dikkat çekmeye çalıştığım bir diğer husus da
medyaya Suriye de 700 cephe ya da 700 grup savaşıyor başlığı altında
yansıyan haber. Haberin detayını okuduğumda adı geçen grupların sayısı 10 u
geçmiyor. Ama, haberin girişinde muhalefetin 700 ayrı gruptan oluştuğu
belirtilerek, bazı gruplardan söz ediliyor. Sözü edilen gruplar ise genellikle
İslamcı ya da radikal olarak nitelendiriliyor ve bu grupların El Kaide ile
bağlantılı olduğu vurgulanıyor. Yani,700 gruptan söz ediliyor ama sadece 8-10
grup zikrediliyor. Bunların bir kısmının da El Kaide ile bağlantısı olduğu
ileri sürülüyor. Kısacası gelinen noktada Suriye deki muhalefet güçleri El
Kaide çatkısı altında toplanıverdi: Böyle olunca da, ABD nin muhaliflere değil,
Esad a destek vermesi gerekli ve kaçınılmaz gösteriliyor. Bir bakıma bölgedeki
El Kaide tehlikesini (!) bertaraf etmek, şimdiye kadar Esad saldırılarında
hayatını kaybetmiş 120 bin kişiden daha önemli oluyor ABD ve yandaşları için.
Bunun için gerekçeleri de var İkiz kulelerin yıkılması nasıl olsa El Kaide ye
ihale edildi, suçlu olarak dünyaya duyuruldu. ABD deki ikiz kuleleri yıkabilen
bir örgütün Suriye de Esad ı devirmesine
izin verilmemesi gerekir. Estirilmek istenen hava bu..
Kısacası, ülkemizde bir takım yalan haberlerle beyin
yıkanmaya, Esad karşıtlığının yerini yandaşlığının almasını sağlamak
uğruna topluma yanlış ve yalan haberler
verilmektedir. Sanki, Türkiye yi yönetenlerde 2.5 yıldır Esad için ileri
sürdükleri iddialarından vazgeçmiş
görünüyorlar. Çünkü, konu kanlı katil Esad ın devrilmesinden çıkartılarak
Suriye ye radikal İslamcıların(!) hakim olup olmamasına getirildi. Bu oyuna
dikkat etmek ve kanmamak gerekiyor. Kanaatim budur. Çünkü Suriye deki olaylar
boyunca daha düne kadar El Kaide hiç gündemde yoktu. Nasıl olduysa birden bire
yerden bitiverdi