MİLLİ Görüşçüler olarak “böylesine azimli bir tabana” sahip olduğumuz için ne kadar şükretsek az!

Partiler 7 Haziran seçimleri nedeniyle “aday adaylarını” tespit etmeye çalışırken “Milli Görüş adayları” yine fark attı!

İktidar partisinden “aday adayı” olmak için müracaat yarışına girişenlerin amacı belli! Pastadan kendilerine düşen payı kapma gayreti içindeler!

Kimi gerçekten milletvekili olmak için uğraşıyor! Kimi bürokraside daha iyi bir yere gelebilmek için aday adayı oluyor! Kimi de bir türlü harcayacak yer bulamadığı paralarını bu vesile ile değerlendiriyor! Kimi de paralı pullu işler için koşuşturuyor!

Ana muhalefet partisinden aday olanların da hedefi üç aşağı beş yukarı aynı!

Ama Saadet Partisi kapısında kuyruk oluşturan aday adayları için aynı şeyler ileri sürülebilir mi

Onlar Milli Görüş erleri!

Ve tabir caizse “hiçbir karşılık beklemeksizin” Saadet Partisi’nden aday adayı olmuşlar! Tek hedefleri var “Milli Görüş” bayrağını yeniden dalgalandırmak!

Allah hepsinden razı olsun!

Milli Görüş’ün öyle bir tabanı var ki, çoğu insanın ümit kestiği, artık “iflah olmazlar” dediği bir anda küllerinin altından doğarak yeniden kor haline dönüveriyor!

Bakın ortada bir yığın tabela partisi var!

Ne gelenleri var, ne gidenleri!

Ne arayanları var, ne soranları!

Ama Saadet Partisi’nde bambaşka bir hava esiyor!

Rahmetli Erbakan Hocamız öyle bir temel atmış ki, en zor şartlar altında bile bu temel üzerine yeniden “devasa binalar” inşa etmek mümkün!

Sanırız Saadet Partisi’ndeki bu hareketlilik en çok iktidar partisi yöneticilerinin uykusunu kaçırıyordur!

Ve de Saadet Partisi’nin içinde yer alacağı oluşumların korkusu yüreklerini basmaktadır!

Evet, Milli Görüşçüler olarak “böylesine azimli bir tabana” sahip olduğumuz için ne kadar şükretsek az!

Milli Görüşçüler muazzam bir azme sahipler! Hiçbir olumsuzluk onların gözünü yıldırmıyor!

Hepsi rahmetli Erbakan Hocamızın, “İman varsa imkân da vardır ve Milli Görüşçü asla vazgeçmez” sözünü kendilerine şiar edinmişler, bu yarışa “asla vazgeçmeden” katılıyorlar!

Yine şahit oluyoruz ki rahmetli Erbakan Hocamızın işaret ettiği gibi bir ülkenin en büyük gücü tankı, topu, parası değil imanlı ve inançlı evlatlarıdır!

Şükürler olsun, şükürler olsun, şükürler olsun!