Galatasaraylı dostlarım, okurlarım, ya da yolda, toplu
taşıma araçlarında denk geldiğim futbolseverler Galatasaray ın hiç bir maçı
kolay kolay kazamayacağı şeklindeki yazı ve görüşlerime üzülüyorlarmış.
Bendeniz de hemencecik başlıca nedenini şöyle açıklıyorum onlara; Şu andaki
Galatasaray kadrosunun neredeyse yarısı o formanın büyüklüğüne uymuyor. Bu
nedenle bendeniz de böyle bir görüşü savunuyorum... Çünkü büyük takım etiketli
bir kadro her türlü önleme rağmen maçları açık farklılıkla kazanmasa bile kolay
kopartır...
Şimdi gelelim Konyaspor maçına... Şayet teknik imkânınız
varsa maçı şöyle bir daha izleyin derim. Bakın bakalım ilk yarım saat içinde
Aykut Kocaman ın öğrencileri pas seçimlerini doğru yapsalardı, ya da kalede
Muslera yerine acemi bir arkadaş olsaydı skor tabelası ne yazardı Bu süreçte,
o da karambolde defanstan dönen topu dışarı atan Sneijder in sunduğu heyecandan
başkası var mıydı
Büyük takım etiketli bir topluluk önce iki uçta rahat
adam gecen, topu ayağa, kafaya konduracak özelliklere sahip oyunculara sahip
olmalıdır. Bruma, topla buluştuğunda nereye gideceği belli olmayan, körü körüne
rakiplerinin üzerine gidip topu teslim eden bir oyuncu değil mi Bu, rakibi
kontra atağa hazırlamak demektir... Hele hele arkandan da Sabri ye koridor açıp
o kanadı bomboş bıraktıysan... Ben bu maçta Sabri ye acıdım... Üç maçlık oynadı
ama hiç sırıtmadı. Helal olsun! Diğer tarafta Yasin... Ne dedik; ehveni şer...
Yani yokluklar içinde işe yarayabilir demek... Sneijder e de Mehmet le önlem
alınınca, Selçuk da, Melo da düşmez mi oyundan Ya Burak a ne demeli... Koca
maçta ayağına top değmedi desek yeridir. Pardon kalenin içindeki bir topu
dışarı atarak önemli bir iş(!) de yaptı. Olcan zaten malum... Sadece
Chedjou nun kafası var heyecan sunan...
Sonra Hamza kardeş, taaa 59.dakikada jetonu düşünce
Emre ye sarıldı. Doğru da yaptı. Çünkü Galatasaray ın orta alanında topla
dripling atan, kontra oynayabilen, kolay adam geçen Sneijder den başkası
yoktu. Böylece Aykut hoca da orta
alandan kendi takımının arka bloklarını tehdit edebilecek bütün eylemlere tedbiri kolayca aldı. Maçı bir de Emre
girdikten sonra izleyin. Aaaa oda ne dedik Umut girip iki uç adamına
dönülecekti ya... Zaten Konyaspor stoperlerine izinli gün yaşatan Burak a bir
de Umut eklenecekti.
Gol mü Kalabalığın ortasına düşen topun arka direğe sekişi
ve oradan da Melo nun kafa pası ile Selçuk tarafından, buraya dikkat, eğilerek
en iyi şekilde yön verme ustalığı ile kafayla ağlara gidişi... Buraya dikkat
bölümünü neden kullandım Burak kale çizgisindeki topu dışarı attı ya, ondan
işte...
Sonuç mu Şampiyonluğa giden yolda yine, hem de kendi
sahasında, Galatasaray ın bana göre, 5,5 kişilik kadrosuyla zorla kazandığı bir
maç daha... Geri kalanlara bakacağız. Ama kimse daha iyisini, daha rahatını
düşünmesin!