MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, “İmralı DEM Parti grubuna gelsin, terörün bittiğini haykırsın” çıkışından sonra, DEM Parti İmralı Heyeti, terör elebaşı Abdullah Öcalan’la bir dizi görüşme gerçekleştirdi.

Terör elebaşı Abdullah Öcalan, PKK’nın silah bırakmasını talep etti ve PKK kendisini feshettiğini, silahları bıraktığını açıkladı. Yaklaşık 30 PKK’lı terörist silahlarını bir kazana doldurarak yaktı ve imha etti… Böyle mangal partisi gibi yapılıyor görüntüsündeki imha, tüm dünya televizyonlarından naklen yayınlandı. PKK’nın sembolik olarak silah bırakması terörün tamamen bittiği anlamına gelir mi?

Biz böyle düşünmüyoruz. Öncelikle 40 yıldır canımızı acıtan, binlerce Mehmetçiğimizin şehit olmasına yol açan PKK’yı kuran ve kurduran, besleyen, palazlandıran, silah ve mühimmat desteği sağlayan güç kimdir? Bu terör şebekesinin arkasında olan, onları finanse eden, Türkiye’nin canını acıtması için özellikle kullanan güç kimdir? Bir zamanlar Erzurum mitinginde elindeki ipi atarak, terör ele başı için, “As onu as” diyen MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin böylesine 360 derece çark etmesini neyle izah edeceğiz?

Şimdi DEM Parti’yle yol yürüyeceğini açıklayan AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Terör belası bittikten sonra hem ekonomik hem de siyasi olarak çok iyi noktalara geleceğiz” açıklaması yapıyor.

Bir önceki seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurduğu 6’lı masada, “Bu masanın altında HDP var” diyerek Saadet Partililere türlü iftiraları atanlar, şimdi bir helallik isteyecekler mi acaba? Terörün bitmesini, yıllardır canımızı yakan bu beladan kurtulmamızı kim istemez? Terör örgütü PKK’nın mangal ateşinde silahlarını yakması hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini bilmemiz gerekiyor.

Bugün Suriye’de PKK’nın uzantısı YPG ve üst aklı olan SDG hala tamamen kendisini tasfiye ettiğini açıklamış değil. Hemen her gün televizyonlarda iktidara yakın gazeteciler ve yorumcular PKK’nın silah bırakmasını tartışıp duruyorlar. Bu tartışmalar, binlerce şehit yakınımızın canını daha çok acıtıyor. Siyaset hamasetle yapılmaz! Siyaset üst akılla yapılır! PKK’nın tasfiyesinde alınacak daha çok yol var! Öncelikle bu görüntülerin Habur Sınır kapısındaki tiyatroya dönmemesi gerekir.

 Orada mangal ateşinde silahlarını yakan PKK’ların acil şekilde yargılanması için ceza infaz yasalarında düzenlemeler yapılması gerekiyor. Yok öyle yağma! Sınır kapılarından girerek onlarca Mehmetçiğimizi şehit edenler, silahlarını mangal ateşinde yakarak kurtulduklarını zannetmemelidir.

Terörsüz Türkiye sürecinde Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan’ın izlediği hamasetsiz, yerinde siyasetin iktidar tarafından ciddiyetle kabul edilmesi gerektiğini düşünüyorum. 6’lı masa  döneminde Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’na demediklerini bırakmayan, “Hainlikle, teröristlikle” suçlayanlar, bu süreçte Saadet Partisi’nde helallik alarak bu sürece devam etmeliler. Bir de terörsüz Türkiye sürecini zehirleyebilecek, engelleyebilecek Siyonizm tehlikesini de bir kenara koymamız gerekiyor.

 Zira, dünyanın neresinde bir kaos, kargaşa, savaş, terör varsa, oranın arkasında küresel eşkıya ABD ve Siyonist İsrail vardır. Türkiye’nin hiçbir zaman büyük bir devlet olmasını istemeyen, başının beladan kurtulmasını istemeyen Siyonist İsrail’in, bu geçiş sürecinde nasıl davranacağını kestirmek zor.

Öte yandan PKK’yı besleyen, palazlandıran, finanse eden AB ülkelerinin de bu süreçteki rolünü iyi analiz etmemiz gerekiyor. Bu süreç kolay atlatılmayacak… Ama kurulacak terörsüz Türkiye Komisyonunun insanlarımızın yüreklerini ferahlatacak nitelikte bir çalışma yapması en büyük dileğimizdir…

Süreç iyi geçilmeli, ilgili düzenlemeler yapılmalı, mangal ateşinde silahlarını yakan ya da yakmayan PKK’lıların da yargılanmaları yapılmalı.